DOĞUTÜRK

PKK MİLİTANLARININ CENAZE NAMAZINI FAHRİ İMAM KILMIŞ

Emniyet

2010-2011 yıllarında KCK operasyonu kapsamında gözaltına alınan 15 sanıklı, 10’u tutuklu aralarında BDP eski Doğubayazıt ilçe başkanı ve parti meclisi üyelerinin de yargılandığı ‘KCK Ağrı-Doğubayazıt’ davasının 450 sayfalık iddianamesinde şok ayrıntılar ortaya çıktı.

TMK 10. madde ile yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan KCK iddianamesinde KCK-PKK yapılanmasına yer verildi. KCK’nın özellikle dağda ölen PKK’lılar için fahri imam görevlendirmesi yaparak ‘din istismarcılığı’ yaptığına da yer verildi. Doğubayazıt Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit’in su alımı için belediyeye gelen polis panzerine su vermemesi yönünde talimat verdiği ortaya çıktı. İddianamede 13+2+7=şifreli mesajların çekilerek (13 askerimizin şehit olduğu 2 si ağır olmak üzere 7) askerin yaralandığı yönünde şifreli mesaj içeriğine yer verildi. Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Doğubayazıt Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit, Adem Alkan ve Ajda İnci hakkında ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, kamu görevlisini görevinden dolayı tasarlayarak bombalamak suretiyle öldürmeye teşebbüs’, ağırlaştırılmış müebbet hapis, TCK 314-2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası kapsamında ‘Silahlı Terör Örgütü Üyesi olmak’ suçlarından 20 ila 30 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı.
Tutuklu sanıklar arasında bulunan Doğubayazıt eski Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit, Adem Alkan ve Ajda İnci hakkında TCK 302 ve TCK 82-1 maddeleri kapsamında ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası istedi.
Mahkeme heyeti dün yapılan duruşmada, Doğubayazıt BDP eski İlçe Başkanı Daha Kaya’nın yurt dışı yasağı konularak tahliyesine, BDP’li eski Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit, BDP’li parti yöneticileri Muhlis Altun, Ajda İnci, Beritan Doğan, Talat Aktaş, Aydın Alkan, Dalya Kaya, Burhan Karatay, Fahri İmam Adil Çoban Metin Yaşik’un kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar vermişti.

BAYAZIT DİN ADAMLARI YARDIMLAŞMA DERNEĞİ KURULDU
İddianamede, dağda ölen teröristlere yönelik ‘şehit’ ifadeleri kullandığı yaptığı telefon görüşmeleri ile belirlenen Bayazıt Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BADAY-DER) Başkanı Fahri İmam Adil Çoban’ın Telat Aktaş isimli şahsa ait 050795276….nolu numara ile yaptığı görüşmesi şöyle:
"Adil Çoban: Başkan yarın biz derneğin anahtarını Abbas dedi ben göndereyim bilmiyorum, Abbas ne yaptı kime verdi benim yanımda yok
Telat Aktaş:Neredeki derneğin anahtarı
Adil Çoban : Bizim derneğin kent konseyinin
Telat Aktaş: Abbas'ı buluruz, Abbas nereye gitmişse buluruz bir şey olmaz
Adil Çoban : Biz dışarıda kaldık eşyalarımız dışarıda kaldı
Telat Aktaş: Seyda biz size mevlit falan şeker aldık biz getireceğiz ha
Adil Çoban: Tamam tamam Başkan eğer anahtar gelirse biz çadırdayız bize çadıra gönder biz gidip bakalım”

KUTLU DOĞUM HAFTASINDA DİN İSTİSMARLIĞI
İddianamede, Doğubayazıt BDP tarafından Kutlu Doğum Haftası adı altında etkinlik yapılması yönünde kararlar alındığı yer aldı. Alınan bu karar doğrultusunda BDP’nin Kutlu Doğum Haftası adı altında düzenlenen bu kutlamada dini istismar ederek terör örgütüne sempatizan kazandırmaya çalışacağı şeklinde 23.04.2011 günü Doğubayazıt ilçesinde bulunan Prenses Düğün Salonunda etkinlik düzenleyeceği yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine; 23.04.2011 günü saat 14.30 sıralarında güvenlik güçlerince takip edildiği söz konusu düğün salonuna aralarında Doğubayazıt BDP İlçe Başkanı Talat Aktaş, partiye müzahir şahıslardan Mustafa Özer, Adil Çoban, Resul İnak’ın da bulunduğu yaklaşık 250-350 kişilik grubun adı geçen düğün salonuna girerek toplanmaya başladıkları, yaklaşık iki saat sonra, etkinliğe katılan grup olaysız bir şekilde dağıldığı, güvenlik gerekçesi ile söz konusu düğün salonu içerisinden görüntü alınması mümkün olmadığından, yapılan etkinlikten sonra You Tube’den isimli internet sitesinde yapılan araştırmalar neticesinde adı geçen etkinlikle ilgili görüntüler elde edildiği, söz konusu olaya ilişkin elde edilen görüntülerin incelenmesi neticesinde; BDP Doğubayazıt ilçe başkanı Talat Aktaş isimli şahsın gruba hitaben, kamera görüntüsünün 01.52 metrajında başlayan Türkçe yaptığı konuşmada; şüpheli Adil Çoban'ın ise aynı toplantıda Kürtçe konuşma yaptığının anlaşıldığı, terör örgütünün amaç ve talimatları ile hareket eden BDP Doğubayazıt ilçe başkanı Talat Aktaş ile irtibat halinde olan, terör örgütünün almış olduğu kararlar doğrultusunda sivil cuma namazlarını kıldıran, aynı zamanda terör amaçlı yapılan basın açıklamaları, miting vb. etkinliklere katılan Adil Çoban'ın yukarıda açıklanan terör eylemlerini terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın verdiği talimatlarla birlikte sözde KCK sözleşmesinin 14. Maddesi Siyasi Alan Merkezi başlıklı e bendinde belirtilen azınlıklar ve inanç grupları komitesi adı altında oluşturulan yapı içerisinde faaliyet yürüttüğü tespit edilmiştir” görüşüne yer verildi.

TUNCELİ’DE ÖLDÜRÜLEN PKK’LAR İÇİN MEVLİT ÜCRETİ ENCÜMEN ÜYESİNDEN
10 Mayıs 2011 Salı günü saat 11.00’da, Doğubayazıt İlçesi Belediye Caddesi'nde Halk Bankası ile Doğubayazıt Belediye Başkanlığı binası arasında bulunan boş alanda kurulan sözde Barış ve Demokratik Çözüm Çadırında, Tunceli’de öldürülen 7 örgüt mensubu için mevlit okutulduğu, mevlitin masraflarının Doğubayazıt Belediye Encümen üyesi aynı dosyadan tutuklanan Aydın Alkan isimli şahıs tarafından karşılandığı, yaklaşık 240 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen mevlitte BADAY-DER Başkanı Adil Çoban isimli şüpheli şahsın özetle "Mevlit’in özelde Tunceli’de öldürülen sözde-şehitlerimiz için genelde de tüm -sözde- şehitlerimiz için okutuyoruz" şeklinde ifade kullandığı, mevlit bitiminde Aydın Alkan isimli şüphelinin, katılımcıları 18 Mayıs 2011 Çarşamba günü saat 12.00’de, PKK/KONGRA GEL terör örgütünün sözde- öncü birliklerinden olduğu dile getirilen ve güvenlik güçleri ile girdiği çatışma sonucunda ölü olarak ele geçirilen ‘Hakı Karer’ isimli örgüt mensubunun anısına BDP Doğubayazıt İlçe binasının önünde düzenlenecek olan yürüyüş ve basın açıklamasına davet ettiği" bilgisi edinildiği, Adil Çoban isimli şüphelinin sözde KCK sözleşmesinin 14. Maddesi Siyasi Alan Merkezi başlıklı e bendinde belirtilen Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi adı altında oluşturulan yapı içerisinde faaliyet yürüttüğü tespit edilmiştir. Güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada ölü ele geçirilen İran uyruklu Gever Firaz Kod Adlı Mustafa Avrin isimli terör örgütü mensubu için Belediye meydanında bulunan sözde Demokratik çözüm çadırında 10.07.2011 günü Mevlit töreni düzenlendiği, akabinde teröristin fotoğraflarının yakalara takılarak toplu halde Mezarlığa gidildiği. Doğubayazıt ilçesinde gerçekleştirilen ve terör örgütünün propagandasına dönüşen toplam 16 gösteri, yürüyüş ve toplantıya katılması, terör örgütü liderinin talimatları doğrultusunda oluşturulan çadırda 01.04.2011 tarihleri ile 05.08.2011 tarihleri arasında cuma namazı kıldırması, terör örgütünün silahlı dağ kadrosunda olup, güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmalarda ölen şahısların cenazelerine katılması, bu şahısları sahiplenip, ölen teröristlerden ‘şehit’ diye bahsettiğine yer verildi.
BDP’li Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit'in cuma namazından sonra terör amaçlı eylemlerin odağı haline gelen söz konusu çadırda akşam saatlerinde fahri imam Adil Çoban tarafından çadırda bulunanlara sözde sohbet vermesini istediği, çadırın kuruluş amacı ile Adil Çoban'ın terör örgütünün almış olduğu kararlar doğrultusunda sözde imamlık yapması göz önüne alındığında söz konusu çadırda verilecek vaazında terör amaçlı, örgütün propagandasını yapmak için verilecek bir vaaz olduğu anlaşılmaktadır.
Fahri İmam Adil Çoban, 10 Mayıs 2011 tarihinde Tunceli'de öldürülen 7 örgüt mensubu için mevlit okuyup, mevlitte yaptığı konuşmada "mevlidi özelde Tunceli'de öldürülen şehitlerimiz için, genelde ise tüm şehitlerimiz için okutuyoruz" şeklinde cümleler kullandığı, söz konusu konuşmada terör örgütünün öldürülen üyelerinden "şehit" diye bahsettiği kaydedildi.

“ÖRGÜT BAĞLANTILI BİR MEVLİT DEĞİL”
Fahri İmam Adil Çoban’ın sorgu aşamasında verdiği ifadesinde ise, "Ben İl Gençlik Spor Müdürlüğü’nden emekli oldum, emekli olduktan sonra bir dönem fahri imamlık yaptım, benim terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın kız kardeşi Fatma Öcalan aracılığıyla ‘imamların barış çadırında namaz kıldırması gerektiği’ şeklindeki talimatının olduğundan haberim yoktur, ben bu talimat ile namaz kıldırmadım, BDP ilçe teşkilatının bu yönden isteği oldu bende bu istek doğrultusunda namaz kıldırdım, ben emekli olduktan sonra Beyazıt Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni (BADAYDER) kurduk ve bu derneğin başkanlığını yapıyorum, bana burada sivil itaatsizlik adı altında namaz kıldırılacağı söylenmişti ben siyasi boyutu ile ilgilenmedim namazı namaz olarak kıldırdım sadece namaz kıldırmak için oradaydım hatta hutbelerimde siyasetten uzak olduğumu birçok kez söyledim, namazda siyaset olmayacağını belirttim buna bütün cemaatim şahittir. Benim arkamda iki bin kişi namaz kıldı bu kişilere ben bu memleketi bozmak isteyenleri Allah perişan etsin şeklinde dua ettirdim, bütün cemaatim buna şahittir, ben cuma günü kılınan namazlarda hiç bir zaman siyaset içerikli hutbe vermedim verdiğim hutbeler daha önceden hazır olan dini içerikli hutbelerdi, bu hutbeler hazır yazılı vaziyetteydi sadece bir hutbemde hükümete yönelik Kürtlerin dininin Zerdüştlük olduğu yönündeki söylemlere karşı çıktım bunu da eleştirerek Türk ve Kürdün kardeşliğini belirtmek için hutbe verdim. Prenses düğün salonunda gerçekleşen kutlu doğum haftasında mevlit okutulması benim talebim üzerine olmuştu kesinlikle örgüt bağlantılı bir mevlit değildi” dedi.

“DÜKKANLARIMIZIN KİLİTİNİ AÇALIM MI” SORUSU
Doğubayazıt Belediye Başkan Yardımcısı BDP’li Mehmet Babayiğit’in Abdullah Ö.'ye ait 053330202 isimli kişinin kullandığı görüşme şöyle:
“Abdullah Önelge : Mehmet abi dükkanlarımız kilitli açalım mı açmayalım mı?
Mehmet Babayiğit: :Ben orda değilim, bugün Beyazıt’ta değilim bilmiyorum.
Abdullah Önelge: Öyle ha
Mehmet Babayiğit: Evet vallah ben bugün Beyazıt’ta değilim.
Abdullah Önelge: Vallah ben mesela herhangi bir bildiri falan vermediler bize.
Mehmet Babayiğit: Ben, Doğubayazıt’ta değilim, herhangi bir şeyden haberim yok, bilmiyorum.
Abdullah Önelge: Öyle ha”

BDP’Lİ BAŞKAN’DAN “POLİS PANZERİNE SU YOK” TALİMATI
Doğubayazıt Belediye Başkanı Mehmet Babayiğit’in Doğubayazıt ilçe merkezinde çıkan olaylar nedeniyle belediye hizmet binasına giden panzer (TOM) aracına su verilmemesi yönündeki belediye personeli ile yaptığı telefon görüşmesinde ise:
“Cengiz Okci: Başkan bu panzer için seni aramışlar.
Mehmet Babayiğit: Bilmiyorum su dediler ama bilmiyorum nedir.
Cengiz Okci: Panzer için, panzerde gelmiş buraya itfaiyenin önünde.
Mehmet Babayiğit: Vay
Cengiz Okci: Evet vallah
Mehmet Babayiğit: Yok yok onu yapmayalım ya
Cengiz Okci: Panzer için gelmişler.
Mehmet Babayiğit: Yok o olmaz öyle değil mi.
Cengiz Okci : Bilgin olsun, ben onları gönderiyorum senin bilgin olsun.
Mehmet Babayiğit: Tamam, bana dedi su alacağız, dedim vallah bizim araç sıkıntımız var
Cengiz Okci: Yok yok seni aradıkları zaman sen de itfaiye müdürüne bilgi verdim o size yardımcı olacak, sen bana havale et.
Mehmet Babayiğit: Tamam
Cengiz Okci: Onlar panzer için gelmişler (gülerek konuşuyor)
Mehmet Babayiğit : Cengiz içeri almıyorsun ha
Cengiz Okci: Yok yok başkan ben gönderdim gönderdim.
Mehmet Babayiğit: Tamam, eğer su istemişlerse gönder fakat ona verme
Cengiz Okci: Yok zaten geldi içeri girdi onu gönderdim, yolladım dedim burda dolumumuz yoktur, şeyimiz yoktur, şantiyeye gönderdim dedim sen git oraya, bir sefer ben artık mecbur, ben oraya gönderecem gitsin, ben onlara dedim buraya girmeyin yani burda su yoktur.
Mehmet Babayiğit : Onlar suyu ne yapacaklar
Cengiz Okci : O suyu bize serpecekler da (gülerek konuşuyor)
Mehmet Babayiğit: Peki onların içeride yerleri yokmu
Cengiz Okci : Yok başkan
Mehmet Babayiğit: Şimdiye kadar nerde alıyorlardı
Cengiz Okci : Askeriyede alıyorlar, herhalde askeriyedeki arızalı bizim yanımıza gelmişler
Mehmet Babayiğit: Hı Allah vere arızalı olsun, o aşağıdaki sorun çıkarsın, bilmiyorum ne biçim
Cengiz Okci: Başkan onları göndereceğim, ben kendim gidiyorum, bekle”

“BİBER GAZI AĞZIMA GİRDİ”
Doğubayazıt’ta çıkan olaylar nedeniyle biber gazından etkilendiğini telefonla yaptığı görüşmede tepki gösteren Başkan Yardımcısı Babayiğit;
“Nurettin Demir: Ben akşam televizyondan izledim ne oldu sana?
Mehmet Babayiğit: Kafam kırıldı
Nurettin Demir: Ortalıktan gelen taşlar mıydı yoksa özellikle mi. Şimdi durumun nasıl?
Mehmet Babayiğit: İyiyim
Nurettin Demir: Sen biraz hedef seçilmişsin
Mehmet Babayiğit: Vallahi öyle oldu, suyu hususi bana tuttu, biber gazı var ya burnumun uçundan geçti, bana değseydi, biber gazı girdi ağzıma gözüme, taş değdi kafama düştüm, daha bilmiyorum nerden geldi, hastaneye gittim dört dikiş attılar”

13+2+7= "13 ASKER ŞEHİT" MESAJI
Serdar Tütenek’in kullandığı 9054154645.. nolu GSM hattına 14.07.2011 günü saat 23.01’de göndermiş olduğu SMS’de; Adem Şahin'in hedef şahıslardan Reşit Üstün dağ ile birlikte yukarıda isimleri yazılı bulunan diğer şahıslara, Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14/07/2012 günü güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada 13 askerimizin şehit olduğu, 2'si ağır olmak üzere 7 askerin yaralandığı, askerlerin şehit olup, yaralanmasından dolayı terör örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ederek mesaj çektiği tespit edildi.

“KCK-PKK, SİLAHLI ÖRGÜT YAPILANMASI”

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ‘KCK-PKK’ yapılanmasında ise şu değerlendirmeye yer verildi:
“PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından belirlenen hedeflere bağlı oluşturulmuş takvimin, tamamen örgütün yönetim kademesinin PKK terör örgütü ile doğrudan doğruya ortak hareketi ile belirlendiği ve yine yukarıda açıklanan sözde talimatnamede yazılı hususların aşama aşama uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır. Örgüt üyelerinin organizasyonunda Doğubayazıt ilçe merkezinde gerçekleştirilen eylem şekilleri ve illegal eylemlerin sözde tepkiye dayalı konuları incelendiğinde bu husus tereddüde mahal bırakmayacak şekilde anlaşılmakta ve sözde talimatnamenin gerçekliği ortaya çıkmaktadır. Zira ilçe merkezinde yukarıda sayılan sözde sivil toplum kuruluşlarının oluşturulması, demokratik toplum çadırları ve sonrasında sağlık çadırı adı altında tamamen örgütsel propagandanın yapılması ve örgüte adam kazandırılmaya çalışılan yerlerin açılması, eylem konusu olarak iki dilli yaşam, PKK militanlarına sözde yapılan katliamların protesto edilmesi, ana dilde yaşam ve eğitim eylemleri, PKK silahlı terör örgütünün dağ kadrosunda bulunup güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensuplarının cenazelerinin sözde şehit cenazesi olarak benimsenip eylemsel bazda sahip çıkılarak protesto gösterileri haline getirilmesi, kandırılmak suretiyle oluşturulan büyük çoğunluğu daha küçük yaştaki (12 yaş altı ve civarı) çocukların sözde Kürt haklarının savunuculuğunu yapmak anlamında güvenlik güçlerine yönelik taşlı ve Molotof kokteylli saldırılarda kullanılması ve bu hususu da sözde gençlik yapılanması veya öz savunma birlikleri adının verilmesi, eylemlerde mutlak surette PKK/KCK bölücü terör örgütü liderini ve örgütü övücü sloganlar atılmasının sağlaması, sözde demokratik özerkliğin ilan edilmesi şeklinde gerçekleştirilen tespitli eylemler KCK silahlı terör örgütü tarafından amaçlanan illegal hedefler talimatları doğrultusunda birebir güvenlik güçlerine yönelik molotof kokteylli saldırılar, kriminal raporları ile öldürücü etkiye sahip olduğu tespit edilen el yapımı bombalı saldırılar ve cezaevi ve emniyet müdürlüğü binaları gibi kamu kurumlarına yönelik silahlı saldırılar karşısında PKK/KCK örgüt yapılanmasının silahlı bir yapılanma olduğunu ispatlamaktadır.
PKK/KCK bölücü terör örgütü liderini ve örgütü övücü sloganlar atılmasının sağlaması, sözde demokratik özerkliğin ilan edilmesi şeklinde gerçekleştirilen tespitli eylemler KCK silahlı terör örgütü tarafından amaçlanan illegal hedefler talimatları doğrultusunda bire bir güvenlik güçlerine yönelik Molotof kokteylli saldırılar, kriminal raporları ile öldürücü etkiye sahip olduğu tespit edilen el yapımı bombalı saldırılar ve cezaevi ve emniyet müdürlüğü binaları gibi kamu kurumlarına yönelik silahlı saldırılar karşısında PKK/KCK örgüt yapılanmasının silahlı bir yapılanma olduğunu ispatlamaktadır. Öte yandan örgüt yapılanması anlamında tam bir hiyerarşinin söz konusu olduğu, talimat dışında örgüte sempati duyanların dahi inisiyatif kullanarak hiç bir eylemde bulunamadıkları, birçok eylemlerinde 50-500 arasında değişen kişilerin mevcudiyeti, iletişimin tespiti tutanaklarında kayıtlı görüşme kayıtlarından hareketle çok sıkı bir hiyerarşik yapılanmanın bulunduğu hususları dikkate alındığında, şüphelilerin bilerek ve isteyerek girdiği ve belirlenen illegal hedefler doğrultusunda eylemlerde bulunduğu KCK yapılanmasının silahlı bir terör örgütü yapılanması olduğunda tereddüt kalmamaktadır.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.