Yaşlılığı; oturup ölümü bekleme istasyonu gibi kabullenmemek gerekir.
 
Hayatın zor olduğunu Tolstoy’un söylemesine bilmem ki gerek var mıydı? Tolstoy belki de birçok insanın hayat ve hayatın uzantısında herkese nasip olmayan yaşlılığı ve yaşlıları gördükten sonra “hayatın çok ciddiye alınması gerektiğini” söyledi.
Evet, hayat çok zor!
Hayat yaşlılar ve yaşlılara bakmayı görev edinmiş insanlar için çok daha zor!
Siz bakmayın bugün insanların kılıçlarının hem önü hem arkası keserken hayatı çok hafife aldıklarına! Bugün madenlerde veya (bilmiyorum ki daha ağır iş var mıdır?) daha ağır işlerde asgari ücrete çalışıp bir de eline para geçmeyenlerin hayatlarını düşünmeden her gün paralarını sayarak gün geçirenlerin de bir gün yaşlandıklarında hayatları eminim çok kolay olmayacak.
Çok parası olduğunu Nöroloji Servisi hemşiresinden öğrendiğim bir kuyumcunun oğlu hemşire hanımlara kartvizitini bırakarak “öldüğünde” aramalarını rica ettiğini duyduğumda dünyadan sıktım sıyrılmıştı. Beş aydır hiç aramamıştı; babasını.
İçimden “biriktirin ey dünya ehli, biriktirin” demiştim. O hastaya lazım olan ilacı sempatik kanallardan ve bir kısmını da firmamızdan temin etmiştik.
Elbette içimizdeki ses, “onun oğlu hayırsızmış, benimkiler öğle değil, yapmazlar” diyor ama işte akıl baştan gidince öyle olmuyor. Bizim bir satış müdürümüz annesini huzur evine koymuştu ve kendisine “alzheimer oldu annem, görmeğe dayanamıyorum” gibi bir mazeretle teselli bulmuştu. “Annen seni bilmiyorsa da sen annen olduğunu bilmiyor musun?” dediğimde cevap bulamamıştı.
 
Ama herkes aynı düşüncede ortak gözüküyor; biz bakarız! Tabii sonuç öyle olmuyor!
Yaşlıların bazen çocukluktan, gençlikten gelen alışkanlıkları bazen de yaşlılık psikolojisi ve ihtiyaçlarıyla ortaya çıkan alışkanlıkları; insanlar tarafından çok fazla algılanamıyor!
Ve sabır gösterebilmek zorlaşıyor.
 
Aslında Allah’ın emri olan ve her Cuma günü hutbelerde Türkçesiyle beraber okunan ayeti kelimede “Allah, ana babalarınıza ve yakınlarınıza bakmayı emrediyor” diye dinliyoruz. Ve herkes dindar ve dinin emirlerini birbirlerine de tavsiye etmelerine rağmen her nedense yaşlılara bakma işi işimize gelmediği için yerine getirilmiyor.
Ama birçok insan sosyal medyadan yaşlılarla ilgili altın öğütleri paylaşıyor, beğeniyor, olumlu yorumluyor; sonuç değişmiyor.
Bir ilimizin huzur evini ziyaret ettiğimde; yaşlılara bakarken duygulanmıştım ve gözlerim yaşarmıştı. Doktoru bana; “Burada öğle yaşlılar var ki; ölünce diğer yaşlılar ve personel seviniyor. Kötü huylarıyla arkasından hayır dua bile edeni görmedim” dedi. Ve hatta yazmak istemememe rağmen geçemeyeceğim; “Bir kısmı evlerinden genel ahlak yapıları bozuk olduğu için atılmışlardır” demişti.
Üzülmüştüm; yaşlılığa gençlikteki kötü ahlakı ve çok kötü dürtüleri taşımanın pes artık denebilecek boyuttaki cahillikle izah edilebileceğine şahit olmak çok acıydı.
Belki devlete sorumluluk yükleme alışkanlığımdandır bilemiyorum ama en küçük bir işte eğitimin hem yaşlılara hem yaşlı yakınları bakmakla hükümlü olanlarına verilmesinden yanayım.
Hayata tahammül edemeyen genç yaşlı birçok insanın maddeleri kötüye kullanmaları belki bu yüzdendir. Antidepresif ilaç kullanımındaki artışlar da belki bu yüzdendir.
Yaşlılıkta sosyal olanların, sosyal etkinliklere katılanların, hobisi olup hobilerini sürdürmeğe çalışanların yaşlılıkları daha kolay geçiyor. Okuma, düşünme, hatta yazma alışkanlığı edinip sürdürme yaşlılıkta oldukça büyük boyutlarda önem taşımaktadır!
İlçelerde ve bazı köylerimizde doksan yaşında veya daha yaşlı insanlarımızın köyüyle, tarlasıyla, hayvanıyla ilgilendiğini görüyorum; hem bünye hem akıl sağlığı üst seviyede ve daha önemlisi mutlu. Ne bunama ne alzheimer yanına bile yaklaşamıyor.
Yaşlılığı; oturup ölümü bekleme istasyonu gibi kabullenmemek gerekir. Hiçbir şey yapmadan oturmak, yaşlılığı yaşamak veya yaşlıya yaşatmağa çalışmak yaşlılığı psikolojik hastalıkların eşlik ettiği buhranlı senelere dönüştürmektedir.
Eğer insanlar asosyal, hayat ve ölüm konularında bilinçlenmemişse, hobileri yok veya bir tarafa atılmışsa yaşlılık hayatı çok daha zor bir dönem olmaktan kurtulamıyor.
Yaşlıya Saygı Haftası nasıl kutlanacak, yaşlılarda ne değişecek bilemiyorum; ama işin önemini biliyorum. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.