Erzurum iklim olarak karasal iklime sahip bir kent. Yazları kurak ve sıcak, kış aylarında ise soğuk ve kar yağışlı. Dolayısıyla bu kentte takvimler sonbaharı gösterince zorunlu olarak inşaat işleri yapılamıyor. Ağustos ayını yaşadığımız şu günlerde icraat yapması gereken kurumlar her ne hikmetse kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Şehrin neredeyse tamamı kentsel dönüşüm kapsamında ancak tık yok… Görünen o ki, bu kentsel dönüşüm olayında bir şeyler yanlış yapılıyor.
Hilalkent, Sanayi, Şehitler, Gaziler, Mecidiye mahallelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan Kurtuluş mahallesinde ikamet edenler kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle zor günler yaşıyorlar. Sürekli olarak nüfus hareketi olan mahallede bırakın başka kentlileri neredeyse her ülkenin vatandaşı ikamet ediyor..! Gecenin bir vaktinde silahla havaya saydıran mı dersiniz, taşlı-sopalı kavga eden mi istersiniz hepsini görmek mümkün. Yerel yönetimlerin yıllardan beridir bir türlü hizmet getiremediği toplulaştırılmış mahalledeki kahvehane sayısı neredeyse nüfusa denk..! Zaten başka bir şey de yok..!
Mahallenin en hareketli parçası olan Sanayi mahallesinde tek bir tane bile doğru düzgün çocuk oyun parkının olmaması ise şehrin yöneticilerinin semte bakış açısını açıkça ortaya koyuyor. Büyükşehir ve Yakutiye ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olan semtin çoğu yerinde halen daha doğalgaz yok. Defalarca talep edilmesine rağmen gaz hattı ne hikmetse getirilmiyor.
Mahalledeki bir başka hatta en önemli sorun ise eğitim. Semtte bulunan okullarda öğretmen eksikliği sürekli olarak devam ediyor. Çocuğunuz ne kadar zeki olursa olsun bu okullardan birisine gitmek zorunda. Çünkü, adres zorunluluğu var. Kaliteli diye ayrılan okulların hiçbirisi bu mahallede yok. Ya başka adres gösterip, bir sürü de masraf edip çocuğunuzu kaliteli okullara gönderirsiniz ya da ne haliniz varsa görün..! Sözün özü; Kurtuluş mahallesinden kaçan kurtuluyor..!
Şehirde yapılan kentsel dönüşüm projeleri ne yazık ki, görsel olarak güzel görüntülere sebep olsa da içerik olarak sorunlar yumağına neden oluyor. İş başına gelen tüm yerel yöneticilerin şehrin batı ve güney tarafına özen göstermesi neticesinde her yıl biraz daha geri kalan doğu ve kuzey tarafları eğitim, asayiş, sosyal hayat derken kısacası her alanda sahipsizliği yaşamaya devam ediyor.
Havaların yavaş yavaş serinlemesiyle beraber sıcak yaz günlerinin artık yavaş yavaş sonu yaklaşıyor. Merak edenler için söyleyeyim, Kurtuluş mahallesinde bu sezonda da taş üstüne taş konulmadı. Kış mevsiminde konulur mu bilinmez..! Ama başka semtlerde yaşayan insanların ne kadar görüntü öyle olsa da Kurtuluş mahallesi sakinlerinden daha değerli olduğunu hiç mi hiç sanmıyorum..!
Ne dersiniz, yoksa öyle mi..?
