Ramazan Yazıları – 3 –
Ahrette her şeyin hesabını Allah’a versek bile Müslüman olmayanlardan ilimde, bilgide, teknolojide geri kalmamızın hesabını veremeyeceğimize inanıyorum! T.Gülseven
Din hocalarımız sürekli anlatırlar; ashabın hayatını, müşrikleri, yapılan korkunç savaşları, müşriklerin İslamı kabul edenlere yaptıkları vahşilikleri durmadan tekrar ederler. Hele Hac ve umre yaptıysanız, on defa da gitseniz, on defa da aynı şeyleri duyarsınız!
Tarih bilmek gerçekten çok önemlidir. Belki de birçok sıkıntımız tarih bilmemekten başımıza gelmektedir. Okumamaktan, öğrenmemekten, araştırmamaktan başımıza gelmektedir. Ama aynı şeyleri tekrar tekrar dinleyerek ne dünyada ne ahrette bir yere gelemeyiz.
Müslüman’a dün zulüm yapıldı, bugün de dünyanın çeşitli yerlerinde en az müşriklerin yaptığı şiddette dünyanın gözleri önünde ve aynı vahşilikte Ebucehil torunları zulüm yapmağa devam etmektedirler.
Bu kafayla bu bilgi ve birbirimizi hâlâ daha kim daha iyi ve doğru Müslüman, hangi mezhep veya hangi cemaat doğru yolda konularındaki canla başla çatışmamızla aralarımızı iyice açmaktan başka bir iş yapmıyoruz.
Zulme uğrama sebebi Müslümanların pozitif ilimden ve önce ilimden, bilgiden uzak kalmaları, sonra da doğal olarak güçsüz ve zayıf kalmalarındandır.
Elimde dini bilgisine güvendiğim, referans olarak kabul ettiğim İmam Gazali’ye ait bir kitap var! 557 sahife, 547 konuya açıklık getirmiş. Bu kadar sayfa ve bu kadar konuda “ilim yapmak”, “çalışmak”, ecnebi dediğimiz insanlarla “bilgi yarışmasına girmek ve onları bilgide, ilimde geçmek” gibi bir satır yok! İlmin farz olduğuyla ilgili bir tek satır yok! Allah’ın ilk emrinin “Oku” olduğu, okumanın ne demek olduğu (ilim yap emri) da yok!
Bir cemaatin televizyon kanalına bakıyorum; hayretler içinde kalıyorum. Kendi terimlerini, kendi akait kurallarını, kendi şeyhlerini, adetlerini öğretmeğe çalışıyorlar. Ortada ne Kuran ne Allah Resulü var! Tarikatlarının kendi işleyiş kuralları ilim haline getirilmiş. Tarikat de kendi terim ve yasalarıyla başka bir din gibi olmuş!
 Ve maalesef her Arapçayı bilen insanı âlim (ilim sahibi) kabul ederek, birbirimize “çok büyük âlim” diye deklare ederek ve bir de aramızda itibar ettik mi her söylediğini kabul eder ve peşine takılırız! Ya da televizyona çıkan ve güzel konuşan birisine hemen taraf oluruz!
İlim ve âlimlik konularında sadece dini bilmenin yetmediğini maalesef söylemek istiyorum.
İlim; matematik, fizik, kimya, tıp, elektronik, teknoloji, uzay, makine, motor, atom ve enerjisi, silah, felsefe, sosyoloji, tarih, psikiyatri, biyoloji, tarım, hukuktur. Daha sayamayacağımız onlarca dalda ve binlerce kolda ilim vardır.
İnsan sadece din bilerek âlim olamaz! Bugün Müslüman bir doktorun, mühendisin, kimyagerin, uzay mühendisinin, elektronik uzmanının İslam’ı anlatması mı, yoksa ilimden habersiz bir insanın İslam’ı anlatması mı etkili, kalıcı, bilgi ve akıl yüklüdür? Mikrobiyolojiden habersiz bir din hocası; temizliği, hijyeni nasıl anlatır; merak bile etmiyorum, doğrusu?
Geleceğimiz çocuklarımıza, artık daha fazla niçin bilgili olması gerektiklerini, niçin daha çok fazla çalışması gerektiklerini anlatmamız lazım. Bilgilendikçe bize anlatılanların, öğretilenlerin aslında din olmadığını daha çok anlıyoruz!
Ya ortaya medyanın rant kavgasını körükleyici ve medya patronlarını daha çok zengin edecek bir konu atıp tartışıyoruz, ya horoz dövüşüne dönen iki hoca arasında taraf olmaya çalışıyoruz.
Din’in kendisi bilgidir!
Din’in ilk emri ilimdir! (“OKU”)
Ahrette her şeyin hesabını Allah’a versek bile Müslüman olmayanlardan ilimde, bilgide, teknolojide geri kalmamızın hesabını veremeyeceğimize inanıyorum!
Kâinatta bir zerre ve günahkâr bir kul olan ben; geri kalmak benim ağırıma giderken, bizleri mükemmel yaratan, mükemmel bir dinle taçlandıran, şereflendiren Cenabı-ı Hakk’ın ağırına gitmiyor mu; sanmıyorum!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Nesrin.A.YILDIZ 2015-07-10 15:09:27

Kıyamet gününde en şiddetli azap görecek kimse kendi ilminden faydalanmayan alimdir..(Hadis-i şerif)
İlmin Varlık Sebebi: Haşyet
İlim, kişide haşyet oluşturur; haşyet de takvaya götürür. (…) Bu hadiste şu hususa da işaret vardır: İlmi bu şekilde olmayan kimse, cahil gibidir, hatta cahildir. Bu sebeple ‘cahile bir kere, alime yedi kere yazıklar olsun’ denilmiştir…”

Avatar
ahmetkaraoğlu 2015-07-06 18:14:42

Elinize yüreğinize sağlık.

Avatar
Nesrin A.Yıldız 2015-07-06 15:56:56

'gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır' ( marquez).