Ünal Karaman’ın yumruğunu masaya vurarak yaptığı açıklamaya denk gelmişsinizdir…
Ağlamamak için zor tutuyordu kendisini…
“Kumpas” dedi, “artniyet” dedi, “plan” dedi…
“Emeğin çalınması” dedi…
“Kişi, kendinden bilir işi” dedi…
Şampiyonluk için; “onlar o işleri çok daha iyi bilirler” dedi…
Aklımıza ne geldi, biliyor musunuz?
Erzurumspor geldi…
Binbir türlü hile ve desise ile mavi beyazlı takımı Süper Lig’den düşürenler geldi…
Erzurumspor puan kaybetsin diye, birbirleriyle adeta yarış veren kimi hakemler geldi…
Ne gelmedi ki!
Maç bitmeden pılını pırtını sahadan toplayan yayıncı kuruluş geldi… Para cezaları, kart cezaları, biletlere uygulanan bloke cezaları geldi…
Geldi de, geldi…
Kısacası mevzu Erzurumspor olunca, aklımıza o kadar çok şey geldi ki…
Bu arenaya Ünal Karaman gibi, hem de adam gibi adamların birkaç gömlek büyük geleceği de geldi…
Görüyor musunuz?
Ne kumpaslar kuruluyor, ne tuzaklar, ne planlar yapılıyor Trabzonspor üzerinden…
Yazıktır!
Günahtır!
Çekin o pis ellerinizi artık Anadolu kulüplerinden…
Salyalarınızı pis pis akıtmayın etrafa!
Çirkin planlarınızla yaklaşmayın Fırtına’ya!
Yaklaşmayın Ünal Hoca’ya!
Sizin var ya sizin…
Ne Ünal Karaman gibilerle uğraşmaya gücünüz, ne de Trabzonspor üzerinden hesap yapmaya yüreğiniz yetmez be!
Gidin, kendi pisliğinizde boğulun!
Ve gidin en iyi bildiğiniz işleri kendi aranızda yapın!
Trabzonspor size büyük gelir, Erzurumspor da…
Çünkü bu kulüplerde emek var, alın teri var, samimiyet var, cesaret var, mertlik var…
Hem biliyor musunuz?
Sizin kirinizi en çok da bu iki şehir ve yine bu iki futbol takımı belli eder…
Çünkü onlar beyaz, sizler siyahsınız…
Ve sizler de bilirsiniz ki, siyah en iyi beyazda aşikâr olur…
Bilmem anlatabildik mi?
