Evet, ölüm Allah’ın emri…
Ve her birimiz, bize takdir edilen ömür sermayesini tüketir tüketmez ebedi âleme göç edeceğiz…
Bu sebepledir ki; “…İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un” diyerek telaffuz ettiğimiz ilahi o hakikati, hem zihnimize nakşetmiş ve hem de kalbimizle tasdik etmişizdir…
Allah, cümle geçmişlerimize rahmetiyle muamele eyler; “o gün”ümüzde bizlerin de yar ve yardımcısı olur inşallah…
Ölüm bahsi bu kadar açık ve net olduğuna göre; asıl meselemize, daha doğrusu “cenazelerimize” gelelim şimdi…
Hani diyoruz ya hep: “ölenle ölünmez”  diye…
Doğru, ölünmez…
Ancak, bizde ölene asla ve de kat’a sırt da dönülmez… Saygı vardır, adap ve edep vardır bilakis… Kaldı ki; cenazeyi yıkamaktan tutunuz da, tekfin etmek, namazını kılmak ve kıldırmak, kabrini hazırlamak ve onu kabrine indirmek dahi hepimizin bildiği üzere ‘farz-ı kifaye’dir…
Sadece bu kadar mı?
Değil elbette…
Ölenlere karşı sorumluluklarımız, onlar kabirlerindeyken de devam eder bizde… Kabirleri ziyaret mesela…
Sünnettir; ölümü hatırlatır ve dolayısıyla insana bir anda çekidüzen verdirtir…
Ya kabirlerin bakımı?
O da gereklidir…
Özellikle kabirleri temiz tutmak ki; cenaze sahibi olsun-olmasın herkesin görevidir…
Şimdi…
Bu kısa girizgâhın ardından cenazelerimize karşı yüklenilmesi gereken kurumsal sorumluluktan bahsedelim biraz da…
 
ŞU GARABET UYGULAMAYA SON VERİN ARTIK!
Malumunuz, cenaze hizmetleri belediyeler tarafından veriliyor… Cenazenin taşınmasının yanı sıra, cenaze yakınlarına ulaşım hizmeti verilmesi ve defin hizmetleri de belediyelerin sorumluluk alanına giriyor… İlaveten, mezarlıkların bakım ve düzenlenme ihtiyaçları da, yine belediyelerden soruluyor…
Peki, bizde durum nasıl?
Bizde de aynı…
Fakaaat!
Bazı eksiklikler var…
Misal, cenaze araçları merkez ilçeler dışına çıkmıyordu…
Yani, mevtanın Aziziye, Palandöken ve Yakutiye ilçe sınırlarının dışına taşınması icap ediyorsa eğer, bunun için araç tahsis edilmiyordu…
Bu “saçma” uygulamanın devam edip etmediğini öğrenmek adına bir-iki telefon görüşmesi yaptık dün…
Denildi ki; “ilçelere cenaze aracı gönderilmeye başlandı
Peki, ya cenaze yakınları?
Onlar için ulaşım hizmeti veriliyor mu?
Aziziye, Palandöken ve Yakutiye için EVET, geri kalan ilçeler için HAYIR!
Hem böyle bir yaklaşım ne anlama geliyor, biliyor musunuz?
Mealen şöyle:
Cenazeniz Asri ya da Abdurrahmangazi mezarlığına defnedilecekse, cenaze yakınları olarak size ulaşım hizmeti veririz, ancak cenazenizi diğer ilçe mezarlıklarına defnedecekseniz, o halde başınızın çaresine bakınız!
Oldu mu şimdi?
Olmadı!
Şöyle diyebilirsiniz belki:
İlçe mezarlıklarına defnedilecek cenazelerin yakınları için ilgili ilçe belediyeleri araç tahsis etsin
İyi de, neyle?
Hangi parayla ve hangi imkânla? Kaldı ki, çoğu ilçe belediyesinin kendine ait bir tek otobüsü bile yok!
Yani?
Yanisi şu:
Büyükşehir Belediyesi, bu garabet anlayışa bir an önce son vermeli ve cenaze sahipleriyle birlikte yakınlarını da bu mağduriyetten bir an önce kurtarmalıdır…
Öyle ya…
İl sınırları artık Büyükşehir sınırı ve Büyükşehir Belediyesi ise, bundan böyle bütün ilçelere hizmet götürmekle mükellef…
Diri ya da ölü, hiç fark etmez!
O halde? 
Son verilsin bu “ilkel” uygulamaya ve cenazesi olan herkes Hınıs’a da taşınsın, Karayazı’ya da ulaşsın, Karaçoban’a da…
Ne dersiniz, haksız mıyız?
 
HAZIR, MEZARLIKLARA EL ATILMIŞKEN!
Cenaze mevzuuna girmişken son fasılda bir de mezarlıklara değinelim…
Bayram münasebetiyle çoğumuz mezarlıklara akın ettik geçen hafta ve yakınlarımızla ebedi istiraatgâhlarında bayramlaştık…
Misal, Abdurrahmangazi Mezarlığı
Daha önce de gündeme gelmişti; bakımsızlıktan adeta kan ağlıyor…
Şunu hemen belirtelim:
Büyükşehir Belediyesi, mezarlığın giriş kısmında çevre düzenleme çalışması başlatmış…
Ne yalan söyleyelim, çok sevindik…
Bu yüzden diyoruz ki;
Madem kollar sıvanmış burası için, o halde yol ve su sorununa yönelik adımlar da atılsın…
Şöyle ki;
Mezarlık içerisindeki ulaşım ağları toz ve toprak içerisinde… Dolayısıyla yoldan geçen her araç, deyim yerindeyse ağırlığınca toz kaldırıyor yerden…
Sonra çeşmeler…
Yüksek basınçlı suyumuz var” diye naraların atıldığı bir şehrin mezarlığında, uzadıkça uzayan su kuyrukları oluşuyor…
Neden?
Hem çeşme sayısı az, hem de sular cılız akıyor da, ondan…
Sözün özü:
Biz, bize düşeni yaptık bugün…
Gördüklerimizi ve duyduklarımızı aynen aktarıverdik… Gereken yapılır ya da yapılmaz, o da ilgilisine kalmış artık…
Değil mi yani?
Toprağın altı sadece hizmet almak isteyenler için değil, hizmet etmekle mükellef olanlar için de var… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
MEHMET ZÜLFİKAR KOTANLI 2014-08-04 13:02:17

samet bey seni canigönülden tebrik ediyorum kanayan bir yaraya parmak basmişsin gerçekten bu büyük bir ayrimcilik il mezarliklarinda yerim yok ama köye yada ilçelere defin edeceyim cenazemi olmaz denildiği zaman vatandaş zaten aci içerisinde birde bunun acisi .başarilarinin devamini diliyorum.