Fransa’da “Daha dün Lafayette’nin en üst katında tüy uzunluğu altı santimetre olan halıların üzerinde def-i hacetini lazımlığa yapıp, odanın penceresinden aşağı döken ve en bakımlısının ayda bir defa ancak banyo yaptığı bilinen insanların torunları bugün buradan kalan komplekslerini yenmek için ben yıkandım havası vermek için ıslak saçlarla geziyorlar” demişti Fransa’da; üst bir yöneticimiz! Ve banyo kültürü, temizlik kültürü olmayan insanlar bugün iki defa duş alma seviyesine geldiler. Bizde ise bir geriye dönüş var; banyo yapmıyor, temizlik kurallarında ecnebilerden oldukça geri kalıyoruz.

Yol kenarları, mesela piknik ve mesire yerleri, caddeler, sokaklar, mesela lokantalarımız ve mesela kılık kıyafetlerimizi düzenli değiştirmeme alışkanlığımız!

Temizlik sağlıktır!

Sağlık ise hayattır!

Dünya yaşlandı, ihtiyarladı, eskidi, kirlendi. Bizim elimizde olan ise kirlenmeyi önlemek, kirlenmemesine özen göstermek, temizliğe hep beraber katkı sağlamak!

Temizliği önce bireysel anlamda gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yaz sıcaklarının başladığı şu günlerde bazı insanların yanına ter kokusundan dolayı yaklaşılmıyor. Basit; sıklıkla duş almalı, banyo yapmalıyız, çamaşır ve üstümüze her ne giyiyorsak günlük değiştirmeliyiz!

Toplumda camiye, kahveye, kafeye, düğüne, yemeğe veya herhangi bir yere giren insanlar veya günlük iş kıyafetleriyle giden kardeşlerimiz de iş kıyafetlerini sık yıkatmalıdırlar. (Çoraplara ve koltuk altlarına dikkat!)

Piknik yerleri belediyelerin oldukça yoğun çabalarına rağmen hala temiz değiller. Sigara kutuları, poşetler hala birçok yerde kötü ve çirkin görüntüleriyle yer almaktalar.

Daha bakir, belediyelerin ulaşamayacağı serbest mesire yerleri ise tam bir çer çöp yığını haline gelmiş durumda. Dağlarımız, muhteşem akarsu kenarlarımız, bakir yerlerdeki deniz kenarları pislik içerisinde. Ben bu durumdan utanıyorum; siz ne dersiniz; memnun değilsiniz; biliyorum!

Dün arka caddelerden birisinde yürüyorum, belediye çöp süpürme görevlisi ile kısa bir sohbetim oldu; “Abi bunları atanlar en azından bizim insanımız olamaz” dedi! Caddeye ne atılmamıştı ki; konserve kutusundan çocuk bezine ve kadın bağı her şey! Neler yoktu ki?

Temiz insanlar var, kirli görünmeyi ve yaşamayı tercih eden insanlar diye bir cümle kuracak olsam; bütün insanlığı üzerim diye korkuyorum.

İnsan temiz yaşar, temiz çevre temiz insanlara aittir!

Bir yerin temizliği orada yaşayan insanlar hakkında en iyi bilgiyi verir! 1990 yılında Avusturyalı bir turist “Fas Türkiye’den çok daha temiz ve hijyenik” demişti; toplantı yaptığımız Çeşme’deki bir lüks otelde; çok üzülmüştüm. Bozulduğumu görünce otelin mutfağına sırtlarda açıkta taşınan etleri göstermişti! Ki şimdi galiba o turist çevremizi görse ne derdi acaba?

Çocukken öğrenmiştik; “Herkes kapısını temiz tutsa, belediyeye iş kalmaz”!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.