Genel seçimlerin üzerinden neredeyse üç haftayı aşkın bir zaman geçti.
Sonuçlar ortada.
Şu üç haftalık süreçte o kadar çok şey söylendi, o kadar çok yorum yapıldı ki…
Kafamızın karıştığı kesin.
***
Merak ettiğim bişey var.
Acaba vatandaş, yani sizler, bugün gelinen nokta itibarı ile ne düşünüyorsunuz?
***
Tamam!
Dün ne düşündüğünüzü seçmen olarak sandık başında göstermiş…
Bir siyasi partiye vermiştiniz oyunuzu.
Ama ya bugün?
***
Örneğin Ak Partililer…
Tabii ki, 13 yıldan beri süregelen tek başına iktidar gücünü kaybetmek kolay, hazmedilir bişey değil.
Sonuçların alındığı akşam, hüngür hüngür ağlayan Ak Partililer olduğunu biliyorum.
***
Tabi ne olursa olsun, ülkenin en büyük partisi yine AKP ve yine ezici çoğunluk onlarda.
En yakın rakibe neredeyse bir tur bindirmiş durumdalar.
***
Görünen o ki, Ak Parti liderliğinde bir koalisyon hükümeti de kurulacak.
En güçlü ihtimal de, AKP-CHP ortaklığı.
Bu birlikteliğe HDP de desteğini verir mi, bilemem.
***
Siz, Ak Parti’ye oy vermiş insanlar…
Böylesi bir birliktelik hakkında ne der, ne düşünürsünüz acaba?
Seçimlerden önce söylenen sözler, yapılan ağır suçlamalar, ithamlar, hakaretler hala tüm sıcaklığını korurken, CHP ortaklığında, HDP destekli böyle bir birliktelikten ülke mefaatine yönelik bişeyler çıkar mı?
Soru çok yönlü, umarım cevabı kolay verilir!
***
Erzurum’da “yok”lar arasında bulunduğundan dolayı CHP ile ilgili fazla bişer söylemek istemiyorum.
Ancak, MHP’ye oy vermiş kitlelerin ne düşündüğünü, hele de yapılan teklif ve bu tekliflere yönelik cevaplardan sonra, hayli merak ediyorum.
***
7 Haziran seçimlerinde alınan oylar ve her partinin çıkardığı milletvekili sayısı belli.
80 milletvekili ve yaklaşık yüzde 17 oy oranı ile MHP üçüncü parti konumunda.
Dün de öyle değil miydi?
Yani yine Meclis’in üçüncü partisiydi MHP.
Önceki Meclis’in aritmetiğine bakıldığında, bu seçimlerde MHP’nin milletvekili sayısı biraz artmış, o kadar.
Yani 100’ü bile bulamamış, HDP ile piştilenmiş adeta.
***
Sonuçların iyi-kötü belli olduğu seçim akşamından itibaren yapılmasına başlanılan değerlendirmeler, yorumlar, yazılan koalisyon senaryoları havada uçuşurken, CHP’den gelen teklif, bir anda dikkatleri o teklifin üzerine çekiyor:
“Sayın Devlet Bahçeli’nin başbakanlığında bir ortaklığa varız!”
***
Düşününki, 80 milletvekiline sahip bir partinin genel başkanına, birden bire başbakanlık yolu açılıyor.
Bu, sadece ülkeyi yönetme adına “altın tepsi” içinde sunulmuş bir imkan değil.
Aynı zamanda “hesap soracağız” diye haykırıp, meydanları inletenlere tanınmış bir büyük fırsat.
***
Ama CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun düşündüğü gibi olmuyor ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dışarıdan HDP destekli böyle bir koalisyona girmeyeceğini açıklıyor.
Gerekçe belli:
“Kırmızı çizgilerimiz var. Biz, kırmızı çizgilerimizi kırmızı plakayla  değişmeyiz!”
***
Hepimiz iyi hatırlarız!
Devlet Bahçeli, bundan yıllar önce…
DSP ve  ANAP ile birlikte hükümet olduğu yıllarda da yine böyle bir teklifi elinin tersiyle itmiş, tam başbakanlık yolu açılmışken, ülkeyi erken genel seçime götürmüştü.
***
Klasik bir söz var:
“Tarih, ders almayanlar için, tekerrürden ibarettir!”
Acaba tarih yine tekerrür mü ediyor?
***
Diyelim ki, MHP yine muhalefet görevi üstlendi!
Ne dersiniz?
Acaba MHP açısından anamuhalefet olmak bir avantaj sağlar mı?
***
Soruyu bir başka biçimde sormak gerekirse eğer…
“Dışarıdan HDP destekli bir koalisyon hükümetinde Devlet Bahçeli’nin başbakan olmasını nasıl karşılardınız?”
Ve bir başka soru daha:
“Devlet Bahçeli ile Meral Akşener arasındaki sessiz mücadeleyi nasıl yorumluyorsunuz?”
Merak etmiştim, sorayım istedim! 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.