Son günlerde sıkça yapılan bir mukayese var, deniliyor ki:
- Erzurum Şehir Hastanesi’nin çevresini Büyükşehir Belediyesi yapıyor ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yollarını yapamamıştı…
Hatırlamışsınızdır bu olayı…
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Başakşehir’de yapılan şehir hastanesinin yollarını yapamayacağını beyan etmişti…
Neyse…
Bu mukayeseden yola çıkarak; bizim muhalif bazı çok bilmişler hemen müdahil olmuşlar meseleye…
Demişler ki:
- Erzurum’la İstanbul’u birbirine ne diye karıştırıyorsunuz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ni mukayese etmek akıl kârı mıdır?
İyi, güzel, hoş da…
Daha adaylık döneminde demiyor muydu Ekrem Bey:
- Evlere süt dağıtacağız, diye…
Ve siz ey çok bilmişler!
Siz aynı dönemde Mehmet Sekmen için de şunu diyordunuz:
- Ekrem İmamoğlu evlere süt dağıtacak, sen ne dağıtacaksın Mehmet Sekmen?
Eeee…
Madem İstanbul’la Erzurum mukayese edilemezdi de, bu süt muhabbeti neydi o halde?
Demek ki neymiş?
Duruma, şartlara, kişiye, ortama ve koşullara göre siyaset yapılmazmış!
Şimdi!
Büyükşehir Belediyesi, üzerine hiç de vazife olmamasına rağmen Erzurum Şehir
Hastanesi’nin yollarırnı yaptı mı, yaptı…
Hal böyle iken aksini düşünenlere bu saatten sonra kumda oynamak düşer… Ya da şöyle adam akıllı bir süt banyosu…
Hem “Sütle banyo olmaz” da demeyin!
Olur vallahi!
Ortada süt olmadıktan sonra her şekil olur…
Ve gelelim şu fıkraya:
Bir muhalif gazeteci yazmış...
Trenlerdeki şu ekspres fiyat farkını kaldırmak gerek.
Geçen gün biletçi geldi, bu tren “ekspres” dedi, fark istedi.
Sordum:
- Niye?
- Bu tren hızlı gider, erken gider, o yüzden!
- Bana ne, siz de hızlı gitmeyin, dedim. Hükümet bu eşitsizliğe çare bulmalı!
Yani?
Yanisi şu:
Siz ne yaparsanız yapın, bu çok bilmişlere beğendiremezsiniz vesselam!
