Vedat REFAYELİ

DOĞUTÜRK'e oldukça samimi açıklamalarda bulunan BB Erzurumspor Başkanı Dilaver Yılmaz’a göre paniğe gerek yok ve her hafta liderin değiştiği bir ligde mücadele edildiğinin altını çizdi..BB Erzurumspor Başkanı, sakin olunmasını istedi, her hafta liderin değişeceği bir ligde mücadele ettiklerini söyledi..

Daha taraftar oyuna girmedi!

Samimi açıklamalarda bulunan Dilaver Yılmaz, ‘’Şu anki aklım olsa en son hocayı transfer ederim’’ dedi. Merkez Bankasını kulübün önüne getirsen ve para bastırsan yine de Erzurumspor’a para yetiştiremeyeceğini söylen Yılmaz, herkesin yatıp kalkıp Sekmen’e dua etmesi gerektiğini söyledi.

-Özellikle Bolu maçını kaybetmelerine çok üzüldüğünü söyleyen ve maçtan sonra efkardan arkadaşlarından sigara isteyip içtiğini belirten Yılmaz, zorlu Adana deplasmanında farklı bir oyuncu kadrosu ve oyun anlayışı ile mücadele edilebileceğinin tüyosunu verdi..

Onca konuşacak şey olmasına rağmen onca zaman geçti Dilaver Yılmaz ile şöyle baş başa oturup konuşamamıştık. Önceki akşam telefon açtım, sabah görüşebilir miyiz diye. Nazik, nezaketli adam, sağolsun, hemen kabul etti. Palandöken’de ki kendilerine ait bir kıraathanede oturduk. Babası müteahhit Yener Yılmaz ve kardeşleri, amcaları da zaten orada. Tam da dediği saatte geldi. Yine candan, yine şık. Beyaz gömleğine bayıldım, zaten o rengi seviyor, yine çok yakışmış. 28 yaşında olmasına rağmen 40’lı yaşların olgunluğu üzerinde. Yüz rengi ve ruh hali ne yalan söyleyeyim, şaşırttı beni. Formunda gene, başta turnike konusu olmak üzere onca olumsuzluğa rağmen yüzündeki tebessüm eksik olmamış. İnsana daha ilk dakikada güven aşılıyor, etrafına gülücük dağıtmayı eksik etmiyor. Kahvehanenin garsonu her boş bardağı aldığında bana artık sormuyor, başkan,‘’tazele çayları’’ diyor. Herhal çayı çok sevdiğimi öğrenmiş. Garson da tam benim istediğim çayı getiriyor, üzeri sinekli! Ama Dilaver başkanın ki dikkat ediyorum, hep açık. Üstelik onca yaşıma rağmen ben çayı habire şekerli içerken, o şekere bile bakmıyor, hemen yudumluyor. Sigara kullanmıyor. Ama en son Bolu maçından sonra yakmış bir tane.. (Bunu derken de saygıdan, sağına, soluna bakıyor).

***

Karşında BB Erzurumspor’un başkanı olunca elbette ki konuşacak şey de çok oluyor. Ancak, önce ne sorayım, nereden başlayayım diye huzursuz oluyorum ilk başta. Onca konu varken ben hangisinden başlayayım diye düşünürken, sağolsun o bana yardımcı oluyor. Takımın gidişatından başlıyor konuşmasına. Sonra sırasıyla turnike olayı, Osman hoca meselesi ve diğer mevzular geçiyor ard arda. Sorduklarım arasında Erzurumspor’a başkan olduktan sonra özel hayatında değişiklikler olup, olmadığı konusu da var. Aramızda kalması şartıyla bir-iki özel şeyin haricinde konuda da içtenlikle cevap veriyor. İlk güne göre biraz daha olaylara hakim bir görüntü veriyor başkan bana. Geçen 6 haftalık süre içerisinde yaşadıklarını anlatırken 40 yıllık başkan gibi anlatıyor. Ruh halini de az-çok bildiğim için bu duruma doğrusu hiç şaşırmıyorum. Olaya yavaş yavaş ısındığını belirtirken maçlarda görüşüp tanıştığı Balıkesir, Elazığ, Rize ve Bolu kulüp başkanlarının isimlerini veriyor, adeta yine 40 yıllık ahbapları gibi anlatıyor, bak işte buna şaşıyorum.

***

Lafı fazla uzatmadan BB Erzurumspor’un çiçeği burnundaki başkanı Dilaver Yılmaz ile yaptığım söyleşinin satır başlarını sizlerle paylaşayım. İşte çoğu altı çizilesi o söyleşiden geriye kalanlar..

***

Başkan olduktan sonra artık eşim ve çocuklarım biraz daha az görmeye başladı beni. Bu konuda sitemler de gelmeye başladı. Önceleri yürürdüm mesela, günde 4-5 kilometre. Artık o yürüyüşlerim de yok. Şu gördüğün kahvehanede dinleniyorum. Haftanın yarısını artık kendi işlerime, diğer yarısına da BB Erzurumspor’un işlerini sığdırıyorum. Benim her anım kıymetli. Ve her anımı da dolu dolu yaşamak isteyen bir insanım. Facebook’um ve İnstagram’ım filan yoktu, başkan olduktan sonra oldu. O da ısrar üzerine oldu. O işe de bakan bir yakınım var. Emin olun onu da mecburen yaptık, şifrelerini bile bilmiyorum.

***

Seyircimiz olsaydı özellikle Samsun’u yener, Bolu ile de çok kötü ihtimal berabere kalırdık. Özellikle Bolu maçı kırılma maçıydı aslında. Osman Özköylü hocaya bizim de bu maçla ilgili sitemlerimiz oldu ama haklı gerekçeler ortaya koyunca daha fazla bir şey söyleyemedik. Ancak sanırım bu hafta Adana maçında biraz daha farklı bir oyuncu grubu ve oyun anlayışı ile sahaya çıkarız. Zor ama bu şartlarda puan çıkartmamız gereken bir maç o maç.

***

Çok para giden bir yer futbol kulüpleri. Merkez Bankasını getir kulübün önüne koy para bassın, yine para yetiremezsin. Ben böyle şey görmedim. Kulüpcülükte paranın bini bereketi yok. Birine versen mutlaka diğer birini ‘Bana vermedin’ diyor, hemen bitiyor karşında.

***

İnsan zamanla tecrübe kazanıyor. Şimdiki aklım olsa ben oyuncu aldıktan sonra hocayı transfer ederim. Keşke bir-iki oyuncu var, ben de onları bırakmasaydık diyorum. Oyuncu kadromuz kötü mü, hayır. Çoğu da namazında, niyazında oyuncular. İş disiplinlerinden ve hal-gidişlerinden memnunum. Biraz zaman tanımak lazım. Bu ligde daha çok lider değişir ve herkes her an lider olur. Bir hafta 1’nci olan takım pekala öbür hafta 5’nci olabilir. Karşılaştığımız her kulübün başkanı ve idarecileri oyuncu kadromuza bayıldı. Özellikle Rize’nin başkanı, ‘’İyi ki sizinle ilk başlarda karşılaştık. Yoksa işimiz işti’’dedi. Hocamız da iyi takım kurduk diyor, bir eksik var, onu bulmaya çalışıyoruz.

***

Turnike olayında bizim de acemiliğimiz olmadı değil. Bizim için de eksi puan oldu bu iş, bilincindeyiz bunun. Ama sadece bu işin sorumlusu biz değiliz. İnşallah yüzde 70-80 İstanbul maçına seyircimizi görürüz yanımızda. Biz daha seyircimiz sahaya çıkmadı diye düşünüyoruz. Daha seyircimiz oyuna girmiş değil. Benim de kaderimde bu varmış demek ki, ‘Hoş geldin’ denildi böylece bana.

***

Erzurum’a başkan olmadan önce 10 tane maç izlediğim ya vardır ya da yoktur. Ama benim gibi adamların da buralarda olması lazım. Eğer şevkimizi kırarlarsa yarın yönetici diye kimseyi bu kulüplerde bulamayız, gelmez kimse. İnsanları yıldırmanın anlamı yok. Kaldı ki ben bir yere de gitmem. Buralıyım ve hep dua ederim, ‘rabbim Erzurum’dan başka yerde rızkımı vermesin’ diye..

***

Gölge başkan denilmesinden rahatsızlık duymuyorum. Çünkü neyin ne olduğunu biliyorum. Ünsal Kıraç ağabeyi çok sevdiğim, her konuda beğendiğim bir büyüğümdür. Ben hiçbir şey bilmesem haddimi bilirim. Ünsal ağabeyi de Erzurum’a hizmet ediyor, Bayburt’a ya da İstanbul’a değil ki. Ben öyle adamların karşısında olmam, aksine ayakta alkışlar, yanında olur, önümü iliklerim. Benim iki yaşım tecrübesi var bu işlerde. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Sadece Ünsal bey değil, Zafer Aynalı da saydığım, taktir ettiğim biridir. Bu kulüp için çalışıyor ve hiçbir menfaatleri de yoktur bu insanların. Egom yoktur benim, olanı da hazzetmem.

***

Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’e yatıp kalkıp Erzurumlunun dua etmesi lazım. Bu şehir için neler yaptığı ortada. Değerini bilmemiz lazım, kaybettiğimiz zaman onu çok ararız. Görüyoruz, onun hiçbir şeye ihtiyacı yok ki. Herşeyi Erzurum olmuş. Herkes bayramda Başbakan’a bayram ziyaretine gidip resim çekilirken, o elinde dosyalar ile gitti. Yakından biliyorum. Öyle önemli projeleri var ki, inşallah hayatiyete geçerse Erzurum vallahi uçar.

BABADAN TAM DESTEK! - İlk başlarda biraz tedirgin olmuş ama baba Yener Yılmaz da yavaş yavaş oğlunun BB Erzurumspor başkanlığına alışmış görünüyor. 28 yaşındaki oğlu Dilaver Yılmaz’a tam destek veren baba Yılmaz, ‘’ Hele maçlar Erzurum’da oynanmaya başlasın, o zaman her şey çok daha iyi olacak’’ diyor.

AİLE TOPLANTISI -Babası, kardeşi ve amcası ile sürekli biraraya gelen ve özellikle sabah kendi aralarında yapacakları işlerle ilgili proğram yapan Dilaver Yılmaz, haftanın yarısına kendi özel işlerini yarısına da BB Erzurumspor’un işlerini sığdırdığını söylüyor.