MİLLETVEKİLİ AYDEMİR’DEN 4 PROJE

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Gerek ülke, gerek bölge ve gerekse ilimizde Tarım sektöründe yeniden yapılanmayı ifade eden, çiftçi ve besicimize yeni bir ufuk taşıyan DAP Bölge İdaresi Başkanlığı,Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destek Kurumu(TKDK) başta olmak üzere, sektördeki yeni yapılanma süreci, ekonomimizde, bir Ezber Bozma reformudur.’ dedi.

23 Ağustos 2015 Pazar 23:41
MİLLETVEKİLİ AYDEMİR’DEN 4 PROJE
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Gerek ülke, gerek bölge ve gerekse ilimizde Tarım sektöründe yeniden yapılanmayı ifade eden, çiftçi ve besicimize yeni bir ufuk taşıyan DAP Bölge İdaresi Başkanlığı,Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destek Kurumu(TKDK) başta olmak üzere, sektördeki yeni yapılanma süreci, ekonomimizde, bir Ezber Bozma reformudur.’ dedi. 

AYDEMİR’DEN 4 PROJE

TKDK İl Koordinatörlüğünün 13. Başvuru Çağrı ilanı sonucunda 45 adet yatırım projesi için sözleşme imzalama sürecini değerlendiren Milletvekili Aydemir, Tarım Organize Sanayi Bölgesi, Tohum Üretme Merkezi, Hipodrom ve Tarım Kampüsü projelerini paylaştı. Tarım Yerleşkesi ile ilgili olarak ayrı bir açıklama yapacağını bildiren Aydemir, tarım kesimindeki diriliş sürecinin kesintisiz ve kararlı biçimde sürdürüleceğini söyledi.

TARIM SEKTÖRÜ UFUK TURU

Tarım sektörüne yönelik olarak bir ufuk turu yapan milletvekili Aydemir, ‘ Herkesi ve herkesimi, Çiftçiyi toprağı, besiciyi merasıyla küskün hale getiren, sivil inisiyatifi dışlayıp sadece tarım il müdürlüklerinin o dönemdeki dar çerçeveli yönetimine terk eden bir anlayıştan, bugünkü vizyoner konuma taşıyan süreci hatırlamaya davet ediyorum. ‘ dedi.

SİYASİ LİTERATÜRDE KIRSAL KESİM GERÇEĞİ

‘2000’yi yıllar öncesinde kırsal kesim, sadece ve sadece siyasi literatürde ‘Benim köylüm, benim çiftçim’ jargonuyla hitap edilen ve seçimden seçime hatırlanan ve oy deposu olarak görülen bir toplum kesitiydi.’ diyen Milletvekili Aydemir, şunları kaydetti; ‘Adeta kırsalda doğaya terk edilmiş, 3’üncü dünya ülkeleri şartlarında yaşamaya mahkum edilen, devletin her destek ve yaklaşımı bir nimet olarak sunulan bir kesim vardı. Okulsuz, Susuz, yolsuz, foseptik çukurları içinde bir yaşam. Besicisi, Saldım Çayıra Allah gayıra mantığına terk edilmiş, çiftçisi toprağın ve yağmurun umuduna bırakılmış bir kesim. Dahası Efendiliği fark ettirilmemiş, horlanan ve yaşama dair, üretime dair her işinde muhtaçlığı bir kader haline getirilmiş kesim. Ve Dahası her işi siyasetçinin insafına terk edilmiş bir kesim. Hiçbir düşünce, görüş ve tespitine itibar edilmeyen, beklentileri önemsenmeyen, yaşama koşularına dikkat edilmeyen bir kesim.”

DÜN, AYDIN ÇİFTÇİSİYLE ERZURUM ÇİFTÇİSİ BİR TUTULUYORDU

Aydemir, ‘Tarım Sektörü çerçevesinde Bir Erzurum Hatırlatması yapalım. Devletin yaklaşımı noktasında bir hafıza turu. Batı bölgeleriyle Doğu Anadolu Bölgesi şartlarını bir tutan bir tarım yaklaşımı vardı. Yani Aydın Çiftçisiyle Erzurum çiftçisi aynı şartlarda değerlendiriliyordu. Yılda birkaç kez ürün alan, toprağından bereket fışkıran Akdeniz, Ege çiftçisiyle, yılın sadece birkaç ayında ürün kaldırabilen Doğu Çiftçisine aynı imkan ve fırsatların dayatmasından söz ediyoruz. Eskilerin tarifiyle tam bir kara düzen, tam bir kara zihniyet. Batı bölgelerinde toprağın adı ova, yazı tarla, tapan, Doğuda ise sadece kara toprak. Kara lastikli çiftçi. Kara talihli besici..” ifadeleriyle 2002 öncesini tarif etti.

2002-2015 SÜRECİ VE TARIMSAL ATILIMLAR

AK Parti iktidarları sürecini aktaran Aydemir, ‘2003-2015 ekseninde, bir de gelinen noktaya nazar kılalım. SODES, KÖYDES gibi, kırsaldaki yaşam refah düzeyini insanca normlara kavuşturan projelerin hayata geçirildiği, alt yapı sorunlarının hemen hiç noktasına geriletildiği ve tamamen çözüldüğü, DAP, TKDK, Tarım Kredi Kooperatifleri, Tarım İl Müdürlükleriyle ufuk kazandırılan, çağdaş üretim imkanlarıyla buluşturulan bir kırsal kesim var bugün. Üretimi değer bulan, özel dikkat ve hassasiyetin odaklandığı bir toplum var artık. Ufkuna, düşüncesine, tespit ve öngörülerine dikkat edilen, kara toprak ve ahır ikileminden, işletmelerle tarif edilebilen bir toplum var. Besisinden, toprağına kadar üretime dair her eylemi hibelerle, projelerle desteklenen ve özel bir itibar kürsüsüne oturtulan ve toplumun olmazsa olmazı haline getirilen bir tarım sektörü. Öncelikli ve ağırlıklı..

Hani birlikte vatani görev yaptığımız ve ebedi kardeş olduklarımıza, yüreğimizi paylaşmak adına ‘toprağım deriz ya..’ İşte bugün devletin çiftçi ve besicisine bakışının özeti budur.

Onlar toprağımızdır..Onlar ufkumuzdur.” dedi.

GÖÇ OLGUSU

Değerlendirmesinde kırsal kesimde müessir olan göç olgusuna da değinen Milletvekili Aydemir, ‘ Burada bir göç gerçeğini akla getirmekte yarar var. Köyünde yaşama koşulları çağdışı olan, refah düzeyi sürekli düşüş kaydeden ve bunun sonucunda toprağına veda ederek, daha iyi şartlara göç eden insanımızın haletini tefekkür etmek gerek. Yeni dille empati. Düne bakın ve empati yapın ve kendinize dün çerçevesinde sorun: Sual şu.. Sen şehirli, köye gidip de tarla ekmek, çift sürmek ister misin. Kahır ekseriyetin karşılığı hayır’dı. Yolu, suyu, okulu olmayan, alt yapısı bulunmayan, kara toprağa mahkum edilmiş, kara lastıkli bir yaşam şartı vardı.” dedi.

DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SÜRECİ

AK Parti Hükümetleri döneminde hayata geçirilen tarımsal reformlarla çok ciddi anlam ve boyutta bir değişim ve dönüşüm süreci yaşandığını belirten Milletvekili Aydemir, ‘Bir de insaf, izan ve vicdan çizgisinde bugüne nazar kılın. Aile işletmelerinin yükseldiği, refah düzeyinin şehri aratmadığı, sosyal ve ekonomik özel desteklerin sunulduğu bir köy kesimi var. Her türlü devlet destek ve yardımının bizzat ayağına götürüldüğü bir kırsal kesim. Okullu, su sorunu bulunmayan, altyapılı.. Hava ambulansından sağlık merkezine kadar hayatına hususi bir ehemmiyetin verildiği, itibarı iade edilen bir kesim. Şimdi aynı suali bugün sorun. Emin olun, çoğumuz, kırsalda yaşamaya can atar durumdayız.” vurgusunu yaptı.

ORGANİZE TARIM SANAYİ BÖLGESİ VE BORSALAR

Tarım Sektörü ve Kırsal Kesim odağında yaptığı Değerlendirmede öngördüğü projeleri paylaşan Aydemir, Organize Tarım Bölgesi Prjesinin önemine işaret etti. Milletvekili Aydemir, ‘Tarım sektörünün ya da yerleşik ifade ile kırsal kesimin bugün yaşadığı en önemli sorun, istihdamdır. Bölgemizde Çiftçi kayıt sistemine dahil olan insanımızın sayısı oldukça azdır. Ekilmeyen, atıl bırakılan toprak büyüklüğü önemli düzeydedir. Bu da geçmişe göre çok ciddi boyutta azalsa da kırsaldan göç sorununu hala tetiklemektedir. İşsizlik, ekonomik tabirle istihdam sorunu göçü tetikleyen en önemli faktör olarak karşımızda durmaktadır. Problemin halli noktasında Biz tarımsal sanayiyi hayata geçirme düşüncesindeyiz. Çiftçimizin, besicimizin üretimini sanayiyle ifade etmek. Tarla, bahçe mahsüllerini, hayvansal ürünleri sanayide değerlendirerek, emek odağında bir ekonomik model. Biz, bunu Organize Tarım Sanayi Bölgesi olarak tarif ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

AYDEMİR’İN ORGANİZE TARIM SANAYİ BÖLGESİ PROJESİ

Organize Tarım Sanayi Bölgesi hakkında bilgi veren Milletvekili aydemir şöyle dedi, ‘Etten süte, deriden meyve ve sebzeye kadar her türlü tarımsal ürünün işlenerek pazara sunulmaya hazır hale getirildiği bir bölge. Alternatif ürün anlayışının hayata geçirildiği yeni bir alan. Organize Tarım Sanayi Bölgesi projemiz, tarımsal ürünlerin sanayide değerlendirilerek katma değer üretir hale gelmesini, ulusal ve dış pazara sunulmasını öngörüyor. Yani Erzurum besici ve çiftçisi kendi ürününü yerinde değerlendirecek, emeğini sadece hammadde olarak sunmayacaktır. Çiftçi ve besicimizin her ürünü çağdaş tarım konsepti içinde değer bulacak, tarım sektöründeki kesim istihdam imkanına kavuşacaktır. Çiftçimiz ve besicimiz, kısaca kırsaldaki insanımız tasarruflarını, bu bölgede tarımsal sanayi yatırımlarında değerlendirebilecek, tarladan fabrikaya bir üretim zincirini kendi yönlendirecek, kendi çalışacak ve kendisi kazanacaktır. Organize Tarım Sanayi Bölgesi kapsamında, her ilçemiz kendi tarımsal yetenek, değer ve ürünüyle ifade edilecek, tarım alanında ilçeler bazlı bir markalaşma rekabeti oluşacak, bunda da kazanan taraf kırsaldaki kardeşlerimiz olacaktır.

Organize Tarım Sanayi Bölgesi projesiyle birlikte kırsal kesime çağdaş teknoloji de taşınacak, üretim metotlarında makineleşme esas haline gelecek, bu da üretimde zaman sorununu çözecektir.

Bir yer de tarım sektörü kendi geleceğini bizatihi kendisi yönlendirecek ve çizecektir.

Organize Tarım Sanayi Bölgesi içinde Et, Süt, Organik ürün, Deri, Tahıl Borsası da faaliyet verecek, çiftçimiz tarımsal ürün fiyatını da kendi belirleyecek, bu alanda sivil inisiyatif hakim hale gelecektir.”

TOHUM ÜRETME MERKEZİ PROJESİ

Organize Tarım Sanayi Bölgesi içinde Tohum üretme Merkezi’nin de konuşlandırılacağını bildiren Aydemir, bu yatırımla Erzurum’un yerli tohum üretiminde ülkenin merkezi haline gelebileceğini belirtti. Aydemir, ‘Burada önemli olan bir diğer hususu vurgulayalım. Denilecektir ki, tarım sektöründe, doğunun iklim şartlarının fiyatlandırdığı girdi maliyetleri ne olacak? Söyleyelim. Organize Tarım Sanayi Bölgesi içinde üretime için gerekli olan tüm girdilerin imali mümkün hale gelecek, aynı bölge içinde tarımsal aletlerin üretimi de yapılacaktır. Yine bu bölge içinde Doğu Anadolu Tarımsal araştırma enstitümüzün yoğunlaştığı Tohum üretim Merkezi de bulunacak, bu merkezde öncelikle bölge şartlarına uygun tohum üretilecek, tarımsal rekolteyi artıracak usuller içinde, yerli ve organik tohum üretiminde Erzurum ülkenin merkezi haline getirilecektir.” dedi.

HİPODROM PROJESİ

Doğu Anadolu Sanayici ve işadamları Derneği tarafından 2007 yılında gündeme getirilen, yeni dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in de paylaşarak hayata geçirmeyi hedeflediği Hipodrom projesinden de söz eden Aydemir, ‘ Bizim kırsal alanda üretimi artırmayı ve kendini ifade edecek boyuta taşımayı amaçlayan, hayata geçirmeyi düşündüğümüz bir diğer proje de Hipodrom Projesidir. Geçmişte at üreticiliğinin merkezi olan Erzurum’da Hipodrom Projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte, kırsalda yeni bir üretim alanı oluşacak, at çiftlikleri kurulacak ve bugün ülkede faaliyet veren tüm hipodromlar bazında yeni bir Pazar oluşacaktır. Bakın bugün ülkede pek çok ilde hipodrom vardır, ancak altını çizerek söylüyorum Karacabey modelli at yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlar oldukça sınırlıdır. Erzurum’da Hipodrom Projesi kapsamında yeni bir üretim mekanizması oluşacak ve yeni bir istihdam alanı kurulacaktır.” diye konuştu.

OTSB VE NAKLİYECİLİK

Organize Tarım Sanayi Bölgesi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte kırsal kesime bağlı olarak yan sektörlerin oluşacağı ve nakliyecilik başta olmak üzere pek çok önemli sektörün de daha fazla katma değer üretir hale geleceğinden söz eden Milletvekili Aydemir, ‘Organize Tarım Sanayi Bölgesi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte ilimiz ve bölgemizde nakliyecilik sektörü yeni bir vizyon kazanacak, organik özellikli, sanayide değerlendirilmiş ürünler yurdun dört bölgesine ulaştırılırken, nakliyecilik sektörü çiftçimiz için yeni bir kazanç kapısı haline gelecektir.Organize Tarım Sanayi Bölgesi ile birlikte çiftçi ve besicimizin projeleri hayata geçirilme imkanı bulacak, TKDK gibi tarımsal vizyon çizen kuruluşlarımızın destekleri, hibeleri ciddi boyutta katma değer üretecektir. “ dedi.

Editör

Son Güncelleme: 23.08.2015 23:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.