Atatürk Üniversitesi Kaçıncı Nesil?” sorusuna cevap aramaya çalıştığım bir önceki yazıma ilaveten şimdi de LİSELERE değinmek istiyorum.

Üniversitelerimiz “Yeni Nesil” arayışında ama yarının adayları yeni nesil ne durumda?

Bu sene sınava gireceklerden seçilecek yüzde 10 da Yeni Nesil Liseler’i mi oluşturacak?

Türkiye elbette ki ciddi bir değişim sürecinde, her yönüyle büyüyor ve gelişiyor.

Nüfus artıyor, ekonomik veriler eskisi gibi değil, siyasi ve bürokratik yönetim biçimi değişti, genel ve yerel idareler günün şartlarına göre entegre ediliyor ama eğitim sistemindeki değişiklikler için pek iyimser değilim.

Bir sınav sisteminde bile son 20 küsür yıldır bocalanıp duruluyor.

Eğitim ve öğretim uzmanı değilim. Bu anlamda ahkâm kesmek de haddim değil. Ancak “sizlerden biri, bir veli gibi iki laf etmek de hakkım” diye düşünüyorum.

Ülkemiz, geleceğimiz, evlatlarımız söz konusu…

Milli nitelendirdiğimiz eğitim sistemindeki hataları ve zaafları kahpe birileri daha düne kadar kullanmadı mı?

4 yıl önce kaleme aldığım “milli EĞİTİM(!..)” başlıklı yazımın bir bölümünde aynen;

1997 yılında uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş sınavı (LGS) mevcuttu.

2005 yılında yerine Orta Öğretim Kurumlarına Geçiş Sınavı (OKS) getirildi.

Sonra, İlköğretim Başarı Puan Uygulaması (İBP) başladı.

2008’de OKS son kez uygulandı, 6 ve 7. sınıfta olanlar sene sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdiler.

2009’da öğrenciler, içerisinde üç ayrı sınav yöntemini barındıran Orta Öğretime Geçiş Sistemi (OGES) ile tanıştı.

2010 yılında ise yeni bir kararla düz liseler Anadolu liselerine dönüştürülmeye başlandı.

Daha sonra her sene yapılan SBS’den vazgeçildi. Tekli SBS sistemine geçildi. Bu sistem iki yıl uygulandı. Ve 2014; SBS de gitti, yerine Temel Eğitim’den Ortaöğretime Geçiş (TEOG) şeref verdi.

Şimdi liselerde nakil telaşı…

Ve 4 yıl sonra da geldiğimiz nokta malum..

Liselere Kayıt Sistemi (LKS) mi?

Mahalli Yerleştirme Sistemi (MYS) mi?

Veli Tercih Kayıt Sistemi (Bakan İsmet Yılmaz’ın tanımlaması- kısaltma bulunamadı) mı? derken;

Neyse ki, 'Merkezi Sınav' tanımının ilk kez yapıldığı yönetmeliğe göre, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje uygulayan eğitim kurumları ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına öğrenci yerleştirmek amacıyla MEB’in merkezi bir sınav yapacağı açıklamaları biraz rahatlattı.

Liseye Geçiş Sistemi (LGS)

Arkadaş bu ne kadar isim ve kısaltma. Galiba bu gidişle, “ilköğretimde son sınıflara doğru müfredata bir (kısaltmalar) dersi konulmalı. Veliler de bu dersi bir haftalığına mecbur almalı” diye düşünür hale geldim.

Yoğun ve tartışmalı bir süreç sonucu;

MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Bayram Çetin, 2 Haziran’da yapılacak liseye geçiş sınavı sorularının çok zor olacağını söyledi. Çetin, “Çünkü en üst gruptan yüzde 10 öğrenciyi seçeceğiz. Sınav öğrencilerin yüzde 50’sine, 60’ına hiç hitap etmeyecek. Ezber bilgi değil, analitik düşünme bekliyoruz” dedi.

Yani, 8. Sınıfta okuyan 1.2 Milyon öğrenci liselere yerleşecek. Genel Müdürün tarifine göre, bu öğrencilerin yüzde 10’u sınavla, geri kalan yüzde 90’ı adrese göre yerleştirilecek.

Peki merkez dahil 20 ilçeli Erzurum’da kaç tane nitelikli lise belirlenir dersiniz?

Palandöken’de İbrahim Hakkı ve Nevzat Karabağ liseleri, Yakutiye’de Anadolu İmam Hatip ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan fen liseleri, Oltu’da Fen, Karaçoban ve İspir’de Anadolu liseleri bekleniyor.

Yüzde 10 öğrenci belki bu okullara yerleştirilecek, kalan yüzde 90 bulundukları mahallelerde (şehir merkezinde mahalle sınırları da şu sıralar karışık ya) evlerine yakın 5 okul tercih edecekler.

Tanımlamalara göre, bunlar niteliksiz (!..)

Düz lise, teknik, mesleki hepsi zaten Anadolu sıfatlı…

Şehirde eski Erzurum Lisesi’ni, eski Anadolu Lisesi’ni, eski İmam Hatip Lisesi’ni fiziki şartları ile o dönemlerin idareci ve öğretmen kadrolarıyla bulabilen beri gelsin…

Şehirdeki başlarına Anadolu ekledikleri teknik ve meslek liselerinin durumu hiç de iyi değil.

Müfredatta 14 tane ortak dersin konulduğu, 30 saati aşan, mesleki ve alan derslerinin hiçe sayıldığı bu okullarda kime hangi dersi ve mesleği öğreteceksiniz?

Çıraklık eğitim merkezleri hakeza…

Ve sonuçta bu yüzde 90 dilimdeki öğrenciler, 4 yıl sonra üniversite kapısında nitelikli okullarala yerleştirilen yüzde 10 dilimdeki öğrencilerle yarışacak öyle mi?

Ya da hasbelkader girdiği üniversiteden gayet donanımlı biri olarak mezun olacak?

İnşaallah, ne diyelim; Zaten uzun yıllardır da bu böyle değil mi?

Geçiş sınavlarında ister 60 soru ister 90 soru, ister ucu açık ister kapalı sorun, öğrenciye eğitim ve öğretimi sevdirmediğiniz müddetçe;

sendika ve bazı STK’ların okulları idare edeceği bir sistemin devam ettiği bir düzende;

yardımcı ders kitapları ve test araçlarının müfredat kitaplarından daha çok satıldığı sürece;

boşuna kendimizi kandırmayalım ve de artık birbirimizi oyalamayalım.

Bu şehrin de bu ülkenin de elbette ki nitelikli okullara ihtiyacı var.

Keşke bütün okullarımızı bu seviyelere getirebilsek.

Ez cümle;

Müfredat kesinlikle gözden geçirilmeli, mesleki ve teknik liselerde ise sil baştan bir programlamaya gidilmesi gerektiriyor,

başarılı öğretmen ve idareciler okullara dengeli bir şekilde dağıtılmalı,

özellikle varoşlardaki okulların fiziki şartları iyileştirilmeli burada da yerel idareler, STK’lar ve toplumun her kesimi konuya gerekirse teşvik ve kampanyalarla dahil edilmeli.

Eğitim, Eğitim, Eğitim

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.