Dün iki görüşmem vardı, daha doğrusu iki kişiyi ziyaret ettim.

İlki Jandarma Erzurum Bölge Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar ikincisi de Vali Okay Memiş’ti…

Jandarma paşası Okyar’la görüşmem saat 11’deydi.

Her zaman olduğu gibi o ziyaretime de vaktinden on dakika önce gitmiştim.

Geç kalmaktansa erken gitmeyi yeğliyorum hep…

Asker kardeşlerim kapıda karşılayıp beni alıp Semih Paşa’nın katına çıkardılar.

Henüz özel kaleme gelmiştim ki, muhtemelen emir subayı, “buyurun Mehmet bey komutanım sizi bekliyor” deyip içeri davet etti.

Haber yapmak ya da röportaj için orada bulunmuyordum.

Yalnızca tanışmak ve sohbet etmek için gitmiştim.

Yaklaşık bir saati bulan görüşmemizde şu izlenimlerle ayrıldım, Okyar Paşa’nın odasından..

-Yaşını göstermeyen sanki yüzbaşı gibi genç duran bir general…

-Naif bir insan…

-Bazı askerlerin aksine emreder gibi konuşmuyor, misafirini dinlemeyi tercih ediyor.

-Meselesine ve bölgeye ziyadesiyle vakıf…

-Erzurum’a hiç yabancı değil. Çünkü teğmenliğini vaktiyle Erzurum’da yapmış.

-PKK konusunda size adam akıllı bilgi verecek bir donanıma sahip…

-Hümanist…

-İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü hususunda çok hassas…

-Demokrasiye ve seçilmiş iradeye bağlı ve çok saygılı…

-Terörle mücadelede izlenen yolun çok başarılı olduğunun altını kalınca çizerek ifade ediyor ve bu uğurda jandarmanın nasıl fedakârca bir hizmet ettiğini tane tane anlatıyor.

-FETÖ’nün bu ülkenin başına gelmiş geçmiş en büyük belalardan biri olduğuna yürekten inanıyor ve hükümetin bu alanda verdiği mücadelenin unutulmaz olduğunu söylüyor.

-Egeli bir asker, ama Doğu insanının kültürüne, inanç yapısına, yemek kültürüne, iklimine ve bölgedeki hayat şartlarına inanılmaz ölçüde vakıf ve en önemlisi de saygılı…

Semih Paşa’nın bende bıraktığı izlenim bunlar oldu.

Eğer haber yapmak ya da röportaj için gitmiş olsaydım da aşağı yukarı bu bilgileri aktarmış olurdum.

Okyar Paşa dese ki “ben haber amaçlı konuşmadım” doğru söylemiş olur.

Tamam da, kıymetli paşam, şahsi izlenimlerimden ötürü de beni tekzip edecek değilsiniz ya…

Gördüklerimi ve bana hissettirdiklerinizi yazdım.

Jandarma Bölge Komutanlığı’na en son Yusuf Paşa zamanında gitmiştim, duvardaki “eski komutanlar tablosu”na bir baktım ki Yusuf Paşa’dan sonra üç komutan daha gelip gitmiş.

Semih Okyar, o günden sonraki dördüncü komutan…

Askerliğini Mardin’de jandarma eri olarak yapan biriyim…

Bu yüzden jandarmanın işinin ne kadar güç olduğunu en iyi bilen kimselerdenim.

Jandarma Erzurum Bölge Komutanlığının yetki ve sorumluluk alanı olabildiğince geniş…

En başından beri PKK’nın tutunmak isteyip de bir türlü tırnaklarını istediği gibi geçiremediği bir bölgedir burası…

Daha yeni temizlediler, Erzurum’un kırsalındaki teröristleri…

Ama unutmayın ki İran’a komşu bir coğrafyadayız ve eskiden olduğu gibi bugün de İran üzerinden ülkemize dönük terör girişimleri ve sızmaları oluyor.

Çok şükür ki devletimiz dört bir yanı kontrol altına almış durumda ve yiğitler yiğidi Mehmetçiğimiz de gece gündüz nöbette…

Hükümetin kararlı ve tavizsiz tutumunun yanı sıra bir şansımız da şu:

Askerlerimizin başlarında her biri birbirinden değerli Semih Okyar gibi komutanları var…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.