Hepinizin de malumudur.
Rahat adamlar vardır..
Çok riski sevmezler, her şeyi kafaya çok takmazlar, olayları akışına bırakırlar..
Gülecek illa bir şey ararlar..
Hayata genelde pozitif bakarlar..
Kendimi de o sınıfa koyduğum için dolayısıyla şehr-i mübarekemin böyle 'rahat adam'larını da iyi-kötü tanırım.
'Adamım' da olmuşlardır genelde..
Bunlardan birisidir Selami Altınok!
***
Evet, evet. Yanlış duymadınız. İstanbul Emniyetinin yeni Müdürü Selami Vali'mden bahsediyorum.
Fırfırik'i çıkarttığımızda da her hafta sayfalarımızı süsleyen, bizi sürekli motive eden, dergisi gelmediğinde arayan, arattıran bir figürdü.
Kendi ile barışık, yeri geldiğinde kahvehanede yeri geldiğinde de hamamda göreceğin bir şahsiyetti.
Selami Vali, yanında son derece rahatladığım, kasmayan, kastırmayan, oturup sabahtan akşama kadar muhabbet etmekten büyük keyif alacağım birisiydi.
Senin benim gibiydi yani..
***
Allah hayırlı uğurlu etsin. Elbette bir tanıdığı ve de hemşehrisi olarak sevindim, gurur duydum İstanbul emniyetine müdür olduğuna. Ama şaşırmadım da değil açıkçası.
Şaşırmam, o görevi yerine getirip getirmeyeceği ile alakalı değil, böylesine bir gergin ve girift ortamda bu kadar rahat birisinin orada vazifelendirilmesinedir!
Düşünsenize, gerek İl Özel İdare Genel Sekreterliği ve gerekse Aksaray Valiliğinde de rahatlığı ile dikkatimi celbeden o Selami Altınok, ateşe su serpmekle görevlendirilmiş!
Şaka gibi!
***
15 gün önce filandı, telefonla konuşmuştuk. Elbette ki o gün için ne bizim ne de kendisinin gelişen olaylar karşısında İstanbul emniyetinin başına geleceğini bilmiyorduk. O kısa telefon görüşmemizde bile birbirimizin gülmesine vesile bir şey arada bulup çıkartmıştık. Dün bu haberi aldığımda kendisini telefonla aradım. Ama telefonu hep meşguldu. Anlaşılan bizim rahat Valimiz sadece iyice meşhur olmayacak, bayağı da bir meşgul olacak! Öğrendiğime göre, benim aradığım dakikalarda Altınok Başbakanlık konutundaydı. Zaten aradığım dakikalarda da nihayetinde de ataması imzalanıyor, hem de Başbakanla aynı uçakla İstanbul'a gidiyor, resmen de göreve başlıyordu.
***
Dedim ya. Allah kolaylık versin. Umarım o yangını söndürür, sadece hükümeti değil, hepimizi bu ateşten, bu girdaptan kurtarır. Ama burada biraz kendi adına üzüleceğim, eski rahatlığı olmayacak. Hem de bayağı bir eski rahatından olacak!
NOT: Üyesi olduğum Erzurum Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyarete geldi MHP'liler dün akşam.. Bayağı bir sohbet ettik uzun uzun, oradan buradan.. Genelde en çok konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum milletvekili Oktay Öztürk oldu o ziyarette. Seçim çalışmalarından bahsetti, Erzurum'u iki dönem sonra yeniden geri alacaklarından sözetti, yine uzun uzun.. Sonrasında lütfettiler, bizlere sordular, ne düşündüğümüzü. Kendim için bir şey istediysem namerdim! Hepsi de yakından tanıdığım, oturup kalkmışlığım olan isimler MHP'li adaylar. Kazanmışlar, kaybetmişler, çok da benim için önemli değil. Her şeyden önce dostlarım, arkadaşlarım. Onların varlığıdır, koltuklarından önce benim ilgimi çeken. Ve o dostlarım için Oktay Öztürk'ten Ankara'dan sadece tek bir şey yollamasını istedim: Kuvvetli esen bir rüzgar!
---
