Sandıkların başına gitmemiz için geri sayım başladı…
30 dan geriye doğru 5 saymışız bile.
Heyecan soruyorsanız, sizin de gördüğünüz gibi sokağa yansımış bir heyecan kasırgası yok!
Henüz yok.
Genel bir “ben biliyorum zaten!” havası şehirlerin üzerini bir sis bulutu gibi sarmış vaziyette.
Yalan da değil! Daha bundan birkaç ay önce bütün merak edilenlerin cevabını aradı seçmen ve tercihini yapmak üzere sandık başına gitti.
Netice ülkenin nasıl yönetileceğine dair bir fikir verdi ancak partiler -en azından bir kısmı- halkın mesajını algılayamadıkları için yeniden sormak gereğini duydular.
İşte şimdi karşımıza çıkan sandık bu sorunun cevabını netleştirmek için.
Haklısınız sıkıcı olabilir ancak demokrasinin gereği!
Sandığa bu da nereden çıktı diye bakamayız.
Biliyorum seçim istikrarı bozuyor bu yüzden ülkede yaşanan gerginlik gerekçelerine dayanacak derman kalmadı.
Mamafih gördüğünüz üzere böyle arafta beklemek yeniden sandık başına gitmekten çok daha maliyetli.
Uzun lafın kısası sandık başına gitmeye 25 gün kaldı.
Gidecek miyiz, evvelAllah gitmeliyiz.
Neden?
Sebebi şu, biz gitmezsek tercihimiz en tercih etmeyeceğimizle yer değiştirmiş olacak.
Yani ülke için yararlı bulmadığımızı güçlendirmiş olacağız.
Zaten hiçbirinden kuvvetle ümit var değilim diye yüzünüz ekşidiyse bile, kötünün iyisi dururken en kötüye kerhen destek vermek akıl kârı değildir. Ben hatırlatmış olayım.
Şimdiye kadar okuduklarınız geri sayımın hızlandığı sandıkla alakalı seçmene dair hatırlatmalardı.
Bir de seçilmeye aday olanlar var!
İşleri güç zira biz bu tercihlerimizin benzerlerini daha yeni yapmıştık.
Demek ki, milletin kalbinde yeterince tatmin edilememiş noktalar kalmış.
O halde bu seçim geçen seçimin bir kopyası olmamalı!
Olmamalı çünkü geçen seçim aldığımız neticeler bu ülkeyi yönetecek otoriteyi belirlemeye yetmemiş.
O halde daha net vaadler…
Daha sokakları tatmin eden cevaplar…
Çok daha fazla güven verecek iddialı hareketler gerekir.
Bunu yapmayıp, biz zaten yakın zamanda söyleyeceklerimizi söylemiştik, ekleyecek birşeyimiz yok diyecek olan kim varsa kaybetmeye mahkumdur!
Geçen seçimin çok açık mesajları var…
Halk hiçbir siyasi hareketi mükemmel bulmuyor…
Özellikle de uzun yıllardır iktidarda olan partiyi beğenmesine rağmen (%41 bu seçimde iktidar yapamasa da bir partinin gözden çıkarılmadığının açık kanıtıdır.) yıprandığını, yozlaştığını ve yeniden kendisini toparlaması gerektiğinin açık ikrarıdır.
Muhalefet partileri için ise alınan netice gerçekten hazindir. Halk nezdinde bir arpa boyu yol alamadıklarının açık göstergesidir.
Kısaca geçen seçimde hiç olmadığınca emanet oylar, ders vermek için  partisinden başka partilere kaymış görünen ciddi oranda seçmenin bulunduğu bir hakikattir.
O yüzer/gezer dediğimiz seçmen bu kez sandık başına gittiğinde geçen sefer uyguladığı yöntemin biraz ağır kaçtığına mı yoksa eski partisiyle ilişkisini ömür boyu kesmesinin daha mı doğru olacağına karar vermek için mührü eline alacak.
O bakımdan bu seçim emanetin azaldığı, safların yeniden sıklaştırıldığı bir seçim olacak.
Sakın ha siyasiler yuvarlak laflarla bu psikolojiye gelmiş olan seçmeni idare edebileceklerini sanmasınlar.
Zira bu seçime seçmen işin ciddiyetini birkaç ay önce anlamış olarak geliyor sandık başına.
Kuru lafa sandıktan oy çıkmayacağı muhakkak olan bir irade beyanı için siyasilerin anlatması gereken şeyler içersinde kuru gürültü değil…
Çocuklarımızın ölmemesi için…
Yollarımızın güvenli kalabilmesi için…
Fakirlikle nasıl başa çıkılabileceğine dair…
Ülkenin büyümesini ve istikrarını nasıl devam ettirecekleri ile alakalı ayağı yere basan projelere ihtiyaç var.
Fasa fisoyla kazanılacak bir seçim için geri sayıma başladığımızı anlayamayan adayların,1 Kasım akşamı açılan sandık sayısını bile görmeye tahammülleri olamayacağını hatırlatalım da sonra sonuçlar sürpriz oldu diyerek saçlarını başlarını yolmasınlar.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.