Siyasi partiler, birçok bölgede adaylarını belirledi.

İktidar ve muhalefet bundan sonraki süreçte kampanya çalışmalarına hız kazandıracak.

Tabi ki hedef, seçmeni ikna etmek...

Seçimler yaklaştıkça ulusal, bölgesel ve yerel faaliyet gösteren birçok anket şirketinde de artış görülüyor.

Ancak bu artış nispetinde, büyük kitlelere ulaşıp, örneklem, ölçeklendirme, analiz ve test yöntemleri gibi kriterlere başvurarak gerçeğe yakın sonuçlar elde edebilen, işini ciddiyetle yapan şirketlerin sayısı oldukça az.

Bazı anket şirketlerinde, kararsız seçmen oranı yüksek olup, bu oran yüzde 25'e tekabül ediyor.

Kararsız seçmen oranının yüksek olması, seçimin zorlu olacağı ve sonuçların kararsızların tercihlerine göre yön değiştirebileceğinin habercisidir.

Bu sonuçların, seçmen üzerindeki etkisi, elbette yok değil.

Siyasi kaosun ve liderlik tartışmalarının olduğu dönemlerde, kararsız seçmen oranının yüksek olması anlaşılabilir bir durum olabilir.

Ancak yeni bir partinin olmadığı, liderlik krizinin ve belirsizliğin yaşanmadığı bir dönemde bu oran düşük olacaktır.

Bugün, Türkiye'nin siyasi konjonktürüne bakıldığında, siyasi kutuplaşmaların fazlasıyla görüldüğü aşikardır.

Yani, herkes kendini bir yere ait hissetmektedir.

Bu durumda kararsız seçmenin varlığından ziyade kararını gizleyen seçmenin varlığından bahsetmek daha doğrudur.

Seçmen mevcut ortam nedeniyle, kararını gizlemekten çekinebilir veya bir partiye oy vermeyeceği halde oy vereceğini söyleyebilir.

Kararsız seçmenin olabilirliği kabul görmekle beraber bu oranının yüksek olması düşük bir ihtimaldir.

Kararsız seçmenin net karar verememesinin nedenleri arasında ittifaklar üzerine yürütülen bir seçim politikasını tasvip etmeyenler ve parti yönetimlerine küskün olanlar sayılabilir.

Seçmen davranışları üzerine dünyada birçok araştırma yapılmış, kendi parti stratejilerini eleştirenlerin, görüş karşıtı diğer partileri daha fazla eleştirdikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Seçmenin bu davranış biçimi, karşıt partiye yönelttiği eleştiri boyutunu, kendi partisine yönelttiği eleştiri boyutundan yüksek tutup, zihnini rahatlatmak suretiyle, vereceği oyu meşrulaştırmak olarak açıklanmıştır.

Kararsızların büyük çoğunluğu kararsız değil, oy kullanmayacak seçmendir.

Hiçbir seçimde, katılım yüzde yüz değildir.

Seçmen, oy kullanmayacağım demek yerine kararsızım demeyi tercih etmektedir.

Kararsız olduğunu söyleyen seçmenin çoğunluğu, yine kendi partisine oy verecektir.

Yani, kararsız değildir...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.