Türkiye demokrasi yolunda büyük bir sınavın daha üstesinden başarıyla geldi.

Katılım Avrupa’nın gelişmiş demokrasileri olduları iddia edilen ülkelerinden çok daha fazlaydı.

%85’in üzerinde sandığa teveccüh gösteren dünyada çok az sayıda gelişmiş ülke var.

Referandum sonucuna gelince %50’nin üzerinde oy alan değişikliklere Evet diyerek sandıkta görüşünü ortaya koyan taraf neticeyi belirlemiştir.

Bu sandığın siyasi aritmetik açısından bir kazananı ya da kaybedeni şüphesiz ki yoktur.

Sandıkta halktan cevaplaması istenen soru iktidar değişikliğine yönelik olmadığı için kazanan- kaybeden cephelerinin de siyasal karşılığı üzerinde öncelikle durulması gereksizdir.

Ancak alınan neticelere baktığımızda MHP’nin kendi içerisinde ciddi bir yol ayrımında olduğunu anlamamak mümkün değil.

Yine alınan sonucun yüzdelik karşılığını analiz etmek gerekirse çıkarılacak elbette önemli sonuçlar olduğu ve bu neticelerin açıkça ortada olduğu nettir.

Öncelikle bu analizlere bakmadan söylenmesi gereken bir hüküm cümlesi var onun altını çizelim ki, yazdıklarımızın sonucun meşruiyetiyle değil gelinen noktanın sebepleriyle ilgili olduğu iyice anlaşılabilsin.

Referandum sonucunu %50’nin bir oy fazlasını alan tarafın tercihi belirler. İşin bu tarafında konuşulacak birşey yok.

Fakat oranların birbirine bu kadar yaklaşmasında nelerin etkili olduğunu irdelemenin de Türkiye’nin yürüyeceği yol açısından rahatlatıcı bir tarafı olacağını kabul etmemiz gerekir.

Bir kere açıkça ifade etmek gerekir ki, bu referandumla ilgili kampanya dönemi boyunca en az konuşulan ve seçmene anlatılan şey neye Evet ya da Hayır diyeceği oldu.

Özellikle Evet cephesinin sinir uçlalarına dokunmayı başaran muhalefetin etkisiyle anlatmak istediklerinden çok karşı tarafın kimlerden oluştuğuna ve söylediği şeylerin gerçek-yalan ilişkisi üzerinde kilitlenmesi oranların birbirine yaklaşmasında etkili oldu.

Şunu anlatmak istiyorum; CHP’nin ucu açık iddialarına kendi seçmeninden daha fazla önem veren ve savunmaya geçen bir Evet cephesiyle karşılaştık meydanlarda.

Bunun en önemli sebebi Hayır cephesinin sadece Türkiye’den değil dünyanın her tarafından açıkça gördüğü desteğin ortaya çıkardığı etkinin Evet cephesinde olması gerekenden daha fazla karşılık bulması oldu.

Almanya, Hollanda’da yaşananlar…

Ciddi bir değişiklik olmamasına rağmen Kerkük’e Kürt bayrağının çekilmesi…

Muhafazakar Kürt kökenli seçmenle aynı tarafta yer almayı içine sindiremeyen MHP’li seçmenin mantığıyla duyguları arasında kendisini baskı altında hissetmesi…

MHP’li seçmenin milliyetçi reflekslerine iyi oynayan bir uluslararası kampanyanın karşı görüşlerinin doğru ve yeterince anlatılamaması sandıktan çıkan oranın birbirine yaklaşmasına sebep oldu.

Elbette uzun zamandır iktidarda olan AK Parti’nin doğal kabul edilmesi gereken yıpranmışlığı…

Ekonominin bütün dünyada yaşanan olumsuz seyrinin Türkiye’de oluşturduğu özellikle orta ve alt sınıf esnaf üzerine bindirdiği ağırlaşan şartlar…

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında yürütülen hukuki sürecin halkın beklediği süratle devam etmemesinin neticeleri sandığa yansıdı.

AK Parti’nin özellikle İstanbul’da ve Ankara’da aldığı başarısız sonuçları ise ciddi bir şekilde değerlendirerek, daha güçlü ve yeni yüzlerle siyasetin değişen bakış açısına uygun hale getirmesi gerektiği mesajını sandıktan açıkça okumak mümkün oldu.

Erzurum’da Evet’lerin %75 gibi yüksek oranla kendisini göstermesi ise Erdoğan’ın Anadolulu serüveninin İstanbul, Ankara gibi kentlerde olduğu kadar olumsuzluklardan etkilenmediğini gösteriyor.

Bunu elbette yerel siyasi odakların başarısı olarak değerlendirebiliriz. Hem de MHP’nin içerisinde yaşadığı bölünmeye rağmen!

Son cümle bugün Türkiye için yepyeni bir dönemin ilk günüdür. Referandum sonucu değişiklikler yeter sayı kadar kabul görmüştür ancak bıkmadan, usanmadan Türkiye’nin bağımsızlık ve beka meselesinin ve alması gerken tedbirlerin önemi anlatılmaya devam edilmelidir.

Çünkü kampanya döneminde gereksiz olduğu anlaşılan restleşmelerden fırsat bulunarak bu meseleler kafası karışan seçmenlere yeterince anlatılamamıştır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.