‘’BB Erzurumspor yönetimi teknik direktör seçimi konusunda acele etti.

Sadece Erzurumspor’un efsane futbolcusu diye hiçbir deneyimi olmayan Muzaffer Bilazer’in takımın başına getirilmesi bayağı bir risktir.

Muzaffer oynadığı dönemde fark yaratan bir oyuncuydu, ama teknik direktörlüğü bir ‘kapalı kutu’dur!

Onca deneyimli isim dururken bu risk hangi hakla alındı anlamadım, galiba uzun süre de anlamakta da güçlük çekeceğim.’’

***

Önceki gün Muzaffer Bilazer’in BB Erzurumspor teknik direktörlüğü görevine getirilmesinin akabinde dediklerim özetle bunlar.

Ne eksiği var ne de fazlası.

Aynı görüş ve düşünceme dün olduğu gibi bugün de sahibim.

Hatta Muzaffer Bilazer’in dün akşam telefonla beni aramasına rağmen.

***

Arkadaşlarımla akşam gittiğim Palandöken’de ki Kafe 25’de otururken geldi telefon..

Doğrusu uzun zamandır görüşmediğim Muzaffer’in telefonunun bende kayıtlı olduğunu da unutmuşum ki, şaşırdım.

‘’Jey Jey’’in kendisi hakkında yukarıdaki satırları karaladığım gün arıyor olmasından dolayı da ne yalan söyleyeyim bayağı da bir panikledim.

Tanıdığım Muzo öyle biri değil ama yine de ters bir şey söyler, canımı sıkar diye düşündüm.

Ama tam aksine!

Yine bildik o efendi tavrı, sakin duruşu, kırmamaya özen gösteren cümleleri..

Anlayacağınız bildiğim Muzaffer idi telefonun ucundaki Muzaffer!

***

‘’Ağabey’’ diye başladı konuşmaya.

‘’Az önce okudum. Yazdıklarından en küçük bir alınmam olmadı. Aksine son derece doğal, makul şeylerdir yazdıkların. Anlamamam mümkün değil. Hem o düşüncelerinde o kadar haklısın ki, ben de olsam aynını düşünür ve yazardım. Elbette ki söylediklerinde, senin gibi düşünenlerde hak payı var. Haklısınız. Niye öyle düşünüyorsunuz diye size kırılmamı, alınganlık göstermemi beklemeyin. Ben bu işin henüz başındayım. Bunu elbette ben de biliyorum. Ama bana bir şekilde böyle bir şans verilmesi gerekiyordu. Şükür buldum o şansı. O şansı kullanmak ve de iyi kullanmak isterim. O açıdan çok çalışarak en azından o doğal önyargıyı da kırmak istiyorum. Bunu yaparken de sizlerin yardım ve desteğine ihtiyacım var. Takdir edersiniz ki böyle bir şans benim için altın değerinde bir şanstır, eski tanıdıklarım, dostlarım olarak da bana yardım etmeniz gerekiyor’’ diyordu Muzaffer.

***

Açıkçası bu kadar açık yüreklilikle BB Erzurumspor teknik direktörlük görevi için kendisin de getirilmesini risk görmesinden dolayı söyleyecek çok da kelime bulamadım.

Ne diyelim artık, hele de ağanın lafının üstüne söz söyleme hadsizliğine de gerek yok, yolu açık olsun Muzaffer’in.

Kullansın bakalım o şansı, anasının ak sütü gibi, tepe tepe.

Oldu oldu.

Olmadı ‘canımız sağolsun’ olur, daha ne olur!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.