Bu şehrin nasıl cazibe kazanabileceğine dair yazıp çizmişliğimiz, naçizane görüş ve önerilerde bulunmuşluğumuz vardır…
Peki, ya bir şehrin cazibesini nasıl kaybedeceğini düşündük mü hiç?
Düşünmedik…
O halde isterseniz işe önce şu uçak biletlerinden başlayalım!
Uçak biletleri son bir yıldır şehrin gündeminde ve yine çok ilginçtir bu sorunun neden kaynaklandığını tam olarak kimse bilmiyor!!!
Birincisi, havayolu ulaşımında ‘tavan fiyat’ sınırı var ve bildiğimiz kadarıyla bu sınır da geçtiğimiz günlerde “450 Lira” olarak belirlendi ve üstelik de son dakika uçuşları için!
Bu, şu demek:
Hiçbir havayolu şirketi, bilet satarken bu sınırın üzerine çıkamayacak!
İyi, güzel, hoş ama…
Erzurum’da bu fiyatın neredeyse iki katına bilet satılmadı mı?
Evet, satıldı…
Pekiii!
Bu sınırın ihlal edilip edilmediğini denetlemekle mükellef olan kurum kim?
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü…
Denetlemiş midir, onu da bilmiyoruz…
Hadi “denetlemiştir” diyelim ama bu fahiş fiyat uygulaması devam ettiğine göre; “sağlam bir gerekçe” sunulmuş demek ki…
Nedir o gerekçe?
Açıkçası onu da bilmiyoruz…
*
CAT3 sistemi…
Bu sistem Erzurum’a en sisli-en puslu havalarda bile inişi kolaylaştıracak, kısacası havayolu ulaşımını bütünüyle sorunsuz hale getirecekti…
Yapımına başlandı, Sonbahar’da da bitecekti…
Gelin görün ki, bitmedi…
Erzurum Valisi, “para sorunu yoktu” dedi…
Devamla:
“Bana her fırsatta işin yetişeceği söylendi” dedi…
“Bizzat ben takip ediyordum” dedi…
Ama geldiğimiz nokta gösterdi ki; kazın ayağı hiç de öyle değilmiş!
Acaba diyoruz, “yüklenici firma ne diyecek bu işe?”
“Sorun bizimle ilgili değil” mi diyecek?
Yoksa o da, çok “sağlam bir gerekçe”nin arkasına mı sığınacak?
*
Sefer sayılarına gelince…
Şimdi…
Bir şehri inip-kalkan uçak sayısının fazla olması demek; o şehrin her açıdan cazibe kazanması anlamına geleceği gibi, aynı zamanda uçak bileti fiyatlarının da ucuzlaması demek…
Peki, hem de yılın her mevsiminde süreklilik taşıyan talebe rağmen, bir şehirde uçak seferlerinin sayısını azaltmak ne demektir sizce?
İki ihtimal var:
Ya o şehrin neyi talep ettiği sizin umurunuzda değildir…
Ya da…
Her uçağın ağzına kadar dolu halde yaptığı seferlerin sayısında kısıtlamaya gitmek için çok “sağlam bir gerekçe”niz vardır…
*
Bu zincire o kadar çok halka eklemek mümkün ki!
Ama emin olun arka planında hep bir “gariplik” ya da hep “sağlam bir gerekçe” çıkıyor karşımıza…
Şeytanın avukatlığını yapmak gerekirse eğer, şu kadarını söyleyebiliriz ki:
Erzurum’un başında hem de çok “sağlam” oyunlar oynanıyor!
Sanki de…
Erzurum’un uzun bir aradan sonra yeniden yakalamaya başladığı cazibe, nahak yere, üstelik bile-isteye elinden alınmaya çalışılıyor… Ve emin olun bunu yapanların hem de çok “sağlam bir gerekçe”leri var…
Bilesiniz istedik…
