'Tabyalara yürüyüş' proğramı için Zekeriya Deniz ile bir gün öncesinde sözleşmiştim. O beni Kırmacı Mahallesi'ndeki evimin önünde özel aracıyla alacaktı. Telefonla eve yaklaştığını söylüyor ve aşağıya inmemi istiyordu. Sabah ezanı yeni okunmuştu. Hava soğuktu ve aynı zamanda karanlıktı. Evimin bulunduğum 4'ncü kattan aşağı inmiştim. Kapı önünde bir araç beni bekliyordu. Elimde çantam olduğu halde kapı önünde, çalışır vaziyette bekleyen bu aracın arka kapısını açtım. Çantamı oraya koyup sonrasında ben öne geçecektim. Ancak, çantayı arkadaki boş koltuğa koydum ki tam bu esnada  direksiyon başındakiyle bir an yüzyüze geldim. Allah Allah! Şoför koltuğunda oturan Zekeriya değildi! Şaşırmıştım! İyi de. Peki ya, kimdi bu kişi? Bizim apartmanın önünde ne arıyordu?
***
Çok geçmeden anladım. Meğer çantamı koyduğum koltuk, az sonra bizim apartmandan çıkacak olan henüz yeni öğrendiğim 'üst kat komşum' Erzurum Müftüsü Hasan Çınar'ın tam da oturacağı koltukmuş!!! Araç da komşum Müftü beyin makam aracıymış! Her gün Müftümüzü kapının önünden alan araçmış meğersem! Şoförden özür diledim, arka koltuktaki çantamı alıp, Zekeriya'nın aracını, yani beni asıl alacak olan aracı beklemeye koyuldum. Ne bileyim ben. Zekeriya'nın arabası da en az Müftü beyin arabası gibi afilliydi! Nereden bilebilirdim ki! Zeko'yu beklerken, içimden de gülüyordum! Desenize. Çanta ile birlikte koltuğa yerleşmiş olsam ve şoför de arkasına bakmadan aracı sürecek olsa, tabyalardaki duayı da benim okumam gerekecekmiş! Tabya yürüyüşünün olduğu ilk gün ilk dakikada yaşadığım bu ilginçlik de, bende tatlı bir anı olarak kaldı!
***
'Erzurum diye Yazdık, Türkiye diye okuttuk' başlıklı dünkü tabyalar yürüyüşünü konu alan yazımda da bahsetmiştim. BDP'li Altan Tan'ın Erzurum'un adının değişmesine ilişkin kanun teklifi konusunda bizim şehir milletvekillerinin henüz karşı bir cevap veremediğine dikkat çekmiştim. Bu konuda rahatsız olanlardan birisi de sevgili arkadaşım Murat Balkuş'tu ki, o da Face'deki sayfasında bu konuyu dile getiriyordu. Hatta Murat, milletvekillerine tivit atarak niye sustuklarını da sorduğunu belirtiyordu. Murat'ın bugünkü sayfasında bu tivitlerinden birine bir vekilimizden cevap geldiğini öğreniyorum. Biraz geç oldu, temiz oldu! Şöyle demiş Muhyettin Aksak, cevabı mesajında: "Değer verilmeyecek birilerinin reklamını yaparak. Farkında olmadan sizi istedikleri noktaya taşıyorlar. Benim duruşum nettir. Milletin yanı."
---
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
haktan umut 2013-11-11 13:39:48

müftünün afilli aracını mı eleştirmişsin, yoksa sabahın köründe dua okumak için tabyalara giden müftüyü mü övmüşsün belli değil, vedat bey daha açık olman gerekir.

Avatar
Gürhan Özorhan. 2013-11-11 00:16:24

sayın vekilin sözleri doğruysa beni çok şaşırtı, bizimi istedikleri yere taşıyorlar, yoksa sizleri mi? Sudaki balık, olta atan eli görmediğinden av olurmuş..