İlim, bilgi, tedbir, kendimizi en üst düzeyde sorgulama, kendimizi mutlaka bulunduğumuz durumdan Allah’ın istediği kul olma durumuna geçirme ve nihayet şartlara uygun dua etmek!

İlim ve Dua!

“Hastalığımız da, sefaletimizde hep merhametli Tanrı’ya dua etmediğimiz için”. Altıncı Koğuş / Anton Çehov.

Cümle ne tamamen doğru ne tamamen yanlış bir görüşü belirtiyor.

Cümle aynı zamanda tedbir, bilgi, ilimi es geçerek dua edilerek hastalık ve sefaletlerin ortadan yok edileceği düşüncesiyle; insanlara tevekkül etmesini anlatıyor. Oysa tevekküle yönlendiren inancın, ilim için çalışmaktan geçtiği gerçeğine örtülmüş kalın bir yorgan!

“De ki, Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir? Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak”! Furkan 77. Ayet.

Dua etmek hak! Dua etmeğe mecburuz! Dua Allah’ı büyük tanıyıp, her şeyi Allah’tan bildiğimiz ve çarenin yalnızca Allah’ta olduğuna inandığımızın göstergesidir.

Bizim başımıza Allah’ın bizim için yazdığından başka hiçbir şey gelmeyecektir. Bizim efendimiz O ’dur. O halde inananlar yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler”. Tevbe 51. Ayet.

Ancak sabredip, dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar böyle değildir. İşte onlar için bir bağış ve büyük bir mükâfat vardır”. Hud 11. Ayet!

Allah’ın ilmi sonsuz, kudreti de sonsuzdur!

Bir şey istedi mi, ona sadece “ol!” der; o da hemen oluverir! Yasin 82. Ayet!

Allah isteseydi dünyayı yaratırken bugünkü gibi yaratırdı. Her şey hiç çaba harcamadan elimize geleceği şeklinde olurdu. O, araştırarak, ilim yaparak icat etmemizi istedi!

Kitaplar gönderdi.

“Kolaylığı seç, iyi olanı emret, cahillerden yüz çevir”! Araf 199. Ayet!

Hz. Muhammed (SAV) ile Kuran’ı gönderdi ve ilk emri “Oku” oldu!

Kırılma noktası da burası bence!

Biz inat edip okumamakta direniyoruz! Ne Kuran’ı kendi dilimizde anlamaya çalışarak okuyoruz, ne ilim yapma anlamında geliştirmek, bilime katkı sağlamak için ve ne de kişisel gelişimimizi tamamlamak, ufkumuzu genişletmek için kitaplar okuyoruz!

Biz ilim yapmamakta direniyoruz; diye düşünüyorum! Çünkü teknoloji, ilaç, tıp, fizik, kimya, uzay gibi ilimlerde yarışamıyoruz. İcat edileni kullanıyoruz. Dünyada ilmin gelişmesine katkı sağlayan Türk bilim adamlarımız var; övünüyorum, iftihar duyuyorum. Ancak; maalesef kendi memleketimizde ilmin ve bilimin gelişmesi için yeterli devletin, akademilerin desteğini ve bütçesini göremiyorum.

Belki de ahrette bir Müslüman olarak bana sorulacak ilk soru; gayrimüslim diye hor gördüğüm insanlardan ilim olarak niye geri kaldığım olacaktır? Niçin ilim yapmadım; benim ne mazeretim ne geçerli bir sebebim var! Stephan Hawking beden olarak kımıldayamıyordu bile; ama dünyaya kocaman eserler bırakabildi.

Müslümanların çoğu ilmi sadece ilahiyat ilmi olarak ağıladı. Medrese ilmi yapanlar yıllarca çok kısır döngüler içinde dolanıp, tartıştı, tartıştıkça hem gruplaştı hem ayrıştı daha da kötüsü çoğu maalesef Kuran’ı terk etti. Ve gelişen dünya karşısında Müslümanların onlara katkısı sadece onların ürettiği malları alarak, onları zengin etmek oldu!

Ki hala aynı şekilde ilim için olumlu kelimeler ve umut üretecek bir şahıs, bir çalışma, bir umut göremiyorum.

Dua elbette çok geniş bir konu! İlk şartları; helal lokmanın girdiği bir mide, yalanın dolaşmadığı bir dil, kibir ve riyadan uzak bir samimiyet, Rabbim dediğim Allah’a tam teslimiyet! Ve gene ilk şartlardan arkaya atılamayacak kadar önemli olan; ilmi araştırmak, çalışmak, elinden gelenin en iyisini yapmak; sonra Rabbinden istemek; sonra da kadere rıza göstermek! Benim bildiğim yol bu! Hani devlet dairelerinde bize gösterilen anayasaları “mevzuat” var ya! İşte duadaki mevzuatlar da olmadan, sadece dua zincirleriyle, kalabalık çok yüksek sesli veya kullardan seçtiğimiz (!) haşa liderlerle, kadife işlemeli, kanaviçeli cübbe giymiş(!) hocalarla olmaz; demek istiyorum!

Sonuç; korona virüsü ile savaşmak istiyorsak, laboratuvar, ilim, bilgi, tedbir, kendimizi en üst düzeyde sorgulama, kendimizi mutlaka bulunduğumuz durumdan Allah’ın istediği kul olma durumuna geçirme ve nihayet şartlara uygun dua etmek!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.