Malumunuz:
Erzurum’da lokomotif olduğu ileri sürülen sektörlerden birisi de, hayvancılıktır… Bu yüzdendir ki; Erzurum’la ilgili olarak yapılan her tanımlamada, şu kalıp cümle muhakkak kullanılır: “Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı şehir”
Günümüz için geçerli midir bu tanım, orası tartışılır… Ancak bir gerçek var ki karşımızda; o da, canlı hayvan varlığı bakımından liderliği elinde bulunduran şehrin, Erzurum olduğudur
Evet, bu doğru…
Yaklaşık 700 bin büyük, 650 bin dolayında da küçükbaş hayvan varlığına sahip Erzurum…
Şimdi diyeceksiniz ki: “Madem liderlik Erzurum’da, o halde Erzurum bir hayvancılık merkezidir” diye…
Ama değil işte…
Zira bir ilde sayı itibariyle çokça hayvan bulunuyor oluşu, o ili hayvancılık merkezi yapmaz! Hele hele bu gibi illerin ekonomisi, hayvancılığa ki, asla dayandırılamaz!
Sebebine gelince…
Hayvancılık merkezi olunan yerlerde bu iş öyle 3-5 sığır ya da 5-10 davarla yürümez… Hayvancılık merkezlerinde, üretiminden beslenmesine ve bakımından yetiştirilmesine varıncaya kadar canlı hayvan varlığı ekonomik bir anlam taşır ve katma değere dönüştürülür… Yani besicinin elindeki hayvan ahırında da para eder, kesimhanede de, vitrinlerde de… Kısaca hayvancılık merkezlerinde her aşama ayrı bir kazanç ve her etap apayrı bir ekonomik değer demektir…
Peki, bizde nasıldır durum?
Bizde, yani Erzurum’daki hayvancılık ise, ata ve dede mesleği olmaktan öteye gidememiştir ne yazık ki!
Kasım veyahut Aralık aylarında doldurulur hayvanlar bir ahıra, Nisan ya da Mayıs ayına varıncaya kadar damlarda bekletilir… Öyle her babayiğidin harcı da değildir kalite yem kullanmak; dolayısıyla hayvanlar düşük kalite yemlerle beslenir kış boyunca…
Neden?
Maliyet yükselir çünkü…
Peki, maliyet yükselirse ne olur?
Ne olacağı var mı?
Beslenen hayvanların harcı-borcunu ödemez, olur-biter!
 
AKLIN YOLU BİR:
ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ
Erzurum’da sorun işte budur…
Ve bundan dolayıdır ki, 20 yıl öncesine kadar 3 milyonun üzerinde canlı hayvan varlığı olan şehirde, bugün telaffuz edilen rakam, taş çatlasın 1,5 milyondur…
İddia ediyoruz, bu rakam da düşecek ve kim bilir bundan 10 yıl sonra belki de bir milyon düzeyine kadar gerilemiş olacak hayvan varlığımız…
Hesap ortada işte!
İki kere iki, dört eder…
Yani, bu yanlış sistem üzere gidildiği müddetçe Erzurum’da ne besi hayvanı kalır ne de besici… Ne hayvan kalır, ne de hayvancılık…
Peki, çözüm ne?
Çözüm, ilk etapta Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi… Yani, Erzurum’da hayvancılık yapan çiftçi, zaten kılı kırk yararak yetiştirdiği hayvanıyla rezil olmayacak… Ne canlı hayvan sevkiyatı yapılacak il dışına, ne de mezbaha kapılarında oyuncak olunacak…
Özetle hayvancılık artık bir baba mesleği olarak değil, bir işletme mantığında; geleceği olan, kazanan ve kazandıran bir sektör haline gelecek…
Hoş sadece hayvan yetiştirme mekanı olarak kullanılmayacak Hayvancılık Organize Sanayi Bölgeleri…
Besi sığırcılığı, süt sığırcılığı ve damızlık hayvan üretimi gibi imkanlar da sağlayacak… Hayvansal üretim ve hayvancılığa dayalı sanayi gelişecek; süt ve süt ürünleri yanı sıra hammadde imalatı mümkün hale gelecek…
Maliyete gelince…
Erzurum’un dört bir yanı arazi, her bir yanı verimli toprak… Hayvancılık eğer organize bir mantıkla yapılabilinirse; o işletmeci konumundaki çiftçiler kendi yemlerini dahi kendileri üretecek
İster yonca, ister fiğ, isterse gorunga… Hatta ve hatta Erzurum’da denenmiş ve de fevkalade verim alınmış olunan Tritikale… 
Öyle ya!
Yeme tonlarca para sayıp hayvancılık yapmak yerine, kendi yemini kendi bölgende kendi kendine üret! Derme-çatma ve sağlıksız ahırlarda verim kaybı yaşamak yerine, modern koşullarda ister sığır besle, ister öküz yetiştir, istersen süt üret!
İşin güzel tarafı, bu işlerin her biri için ayrı ayrı bir de teşvik veriyor devlet… Et üretim teşviki, süt üretim teşviki, hatta ve hatta toprağa ektiğin yem bitkisinin maliyetine dahi ortak olunuyor artık…
En başta maliyet diyorduk, değil mi?
Şimdi siz söyleyin bakalım, hani bunda maliyet?
 
HER YERE PROJE,
ERZURUM’A BAHANE!
Şöyle düşünebilirsiniz:
Madem bu iş bu kadar basit, bugüne kadar neden yapılmadı?
Yapıldı aslında…
Erzurum’da yıllar önce “Besicilik Organize Sanayi Bölgesi” adı altında enfes bir proje de hazırlandı…
Dumlu civarında yer belirlendi, yatırım programına alındı, hatta ve hatta ilk etapta 500 bin lira da ödenek tahsis edildi…
Sonra ne oldu?
Hiçbir şey olmadı…
Erzurum’da hayvancılığa belki de bambaşka bir anlam kazandıracak olan o proje, öylece kalakaldı
Sonra da işittik ki, iptal edilivermiş!
Sebep?
Sebep çok komik:
Salgın hastalıklar yüzünden toplu hayvan ölümleri yaşanabilirmiş
Ha, şunu da ekleyelim ki, tuzu-biberi olsun bari:
Erzurum için hazırlanan bu projenin neredeyse benzeri nerede hayata geçirildi, biliyor musunuz?
Gümüşhane’de…
Yani burnumuzun dibinde bile değil, neredeyse ağzımızın içinde!
Peki, böyle bir durumda biz ne almış olduk?
Ne olacak, ağzımızın payını tabi ki!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.