Normalleşmek!
Normal zamanların sıradan, zor zamanların en altı çizilesi eylemi.
Bu asrın kaos asrı olduğuna sanırım kimsenin şüphesi kalmadı.
Hele bizim coğrafyamızda yaşayan insanlar için her an bir acı sürprizle karşılaşmak şaşılası durum olmaktan çıktı.
Ancak bu böyle olmamalı!
Değişmeli, değiştirmeliyiz bu bize dayatılan yaşama şeklini.
15 Temmuz hainliği nasıl değiştirebileceğimizi…
Bir arada olduğumuzda nasıl değiştiğini…
Bir araya gelebilmenin aslında zor olmadığını…
Nasıl düşünürsek düşünelim, hangi bakış açısına, hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım vicdanımız varsa iyilik etrafında birleşebileceğimizi gösterdi bize.
Bu uğurda 241 canımızı şehit verdik…
Ama başardık.
Şimdi PKK ve diğer terör örgütleriyle esaslı mücadelemiz devam ediyor.
Kahraman mehmetçik, ülkesi uğruna mücadeleden yılmayan polislerimiz bu milletin her ferdini korumak için vatanın her noktasını karış karış temizlemeye çalışıyor.
Onların gecesi gündüzü yok.
Bütün bu mücadele normalleşmek için yapılıyor.
O halde bizim de halk olarak gündelik hayatı güzelleştirmek için gösterilen çabalara katkı vermemiz gerekir.
Aslında bu da bir vatan hizmetidir.
Ülkenin her noktasında bulunulan şehrin özelliklerine göre çalışmalar sürdürmeli, terörün hayatı ablukaya alarak yaşanmaz hale getirmeye çalışmasına direnmeliyiz.
Erzurum özelinden işe bakarsak…
Elbette karşımıza bu organizasyonun en önemli aktörü olarak belediyeler çıkıyor.
Kış geldi, kar yağmaya başladı ancak bunu bir kara bela olarak görmek ve göstermeye çalışmak büyük bir talihsizliktir.
Aslında kış Erzurum’a imkanları, güzellikleri de beraberinde getirir.
Önceliği elbette dar gelirli vatandaşların sıkıntılarını gidermeye vermek gerekir.
Valiliğin, belediyelerin ve gelir düzeyi yüksek vatandaşların elele vererek bunu başarmaları mümkün…
Yeter ki, o vicdani sorumluluğu taşıyacak güzel bir merhamet organizasyonu için birleşilebilsin.
Bu yeter mi? Yetmez!
Büyükşehir Belediyesi’nin Mehmet Sekmen döneminde başlattığı tanıtım atakları artırılarak devam ettirilmeli.
Winterfest… Palandöken’in dünyaya tanıtılması için geliştirilerek sürdürülmeli…
Türkiye çapında ses getiren bir başarıyla gerçekleştirilen Kitap Fuarı daha da geliştirilerek sürdürülmeli…
Binbir Hatim geleneği Konya’nın Şeb-i Arus törenlerini aratmayacak bir kimliğe kavuşturularak sürdürülmeli…
Şehre bu ülkeyi seven yazarlar davet edilmeli…
Çocuklara, gençlere kitap okumalarını teşvik edecek en önemlisi onları doğru kitaplarla buluşturacak etkinliklere aralıksız devam edilmeli.
Güzel olanla güzel olana layık şehrin güzel insanları buluşturulmalı.
Buradan doğacak enerji hayatı normalleştirecek, olması gereken seyrine oturtacaktır.
Ve elbette ilçe belediyelerinin de artık birazcık da olsa bu işlere katkı sağlayacak faaliyetlere destek olması gerektiği onlara anlatılmalı.
O zaman terör hedefine ulaşamamış olur ve bu ülkede özgürce yaşayabilelim diye hayatlarını vermiş olan koca yürekli insanlar da mezarlarında huzur bulurlar.
