Eleştiri en doğal bir haktır.
Herkes gibi Mehmet Sekmen de elbette eleştirilecektir, hatta hizmetlerini asla beğenmeyenler olacaktır.
Buna bir itirazımız yok.
İtirazımız, “Sekmen bu şehre ne yaptı ki…” şeklindeki ön yargılı bakışadır.
Misal; bu arkadaşlar deseler ki, “…tamam Şükrüpaşa’yı Yoncalık’a, Yoncalık’ı da Yunusemre’ye bağlayan caddeyi açtı, ama bu cadde biraz daha geniş olabilir miydi?”
Bunu anlamak ve üzerine konuşmak değerli olabilir.
Lakin, “Sekmen’i niye Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı seçiyorlar, hangi hizmeti getirdi ki” diye sosyal medyada yaygara koparırsanız, işte orada insaftan ve objektiflikten uzaklaşmış olursunuz.
Rahmetli Nihat Kitapçı’nın son döneminden itibaren bu şehirde aktif gazetecilik yapıyorum.
Ve ayıptır söylemesi mesleğimi öyle kenarından köşesinden yapan bir gazeteci de hiç olmadım.
Bilen bilir, kendimi anlatmayayım şimdi…
Rahmetli Necati Güllülü, yine rahmetli Mehmet Ali Ünal, o günün imkanları içerisinde Erzurum için ellerinden geleni yaptılar, kimi cadde açtı, kimi İşhanı ve parklar yaptı.
O gün imkanlar neye izin veriyorduysa o kadar yaptılar.
Sonra…
Allah sağlıklı ömürler versin Prof.Dr. Ersan Gemalmaz, ardından Mahmut Uykusuz ve sonra Ahmet Küçükler...
Hepsine dair hem eleştiri hem de övgü dolu cümleler kurup, yorumlar yapmak mümkün…
Değil mi ki geçmişte takılıp kalmanın kimseye bir yararı yok.
Hani Mevlana diyor ya, “Dün dünde kaldı cancağızım şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Halep oradaysa arşın da burada…
Mehmet Sekmen, bu şehre öyle böyle değil hakiki anlamda ciddi hizmetler kazandıran bir belediye başkanıdır.
Dolayısıyla araştırma şirketinin Sekmen’i “yılın belediye başkanı” seçmesi asla iltimas, torpil ya da adam kayırma değil…
Bi hakkı teslim etmektir.
Bu gerçeğe rağmen Sekmen’i eleştirmek de doğaldır.
Lakin yalan yanlış bilgilerle, gerçeğe dayanmayan rivayetlerle, sırf ideolojik saiklerle “Mehmet Sekmen Erzurum’a bir şey yapmadı” derseniz bühtan etmiş olursunuz.
