Mukaddes Yasan…
17 yaşında genç bir kızdı…
Atatürk Üniversitesi'nde yüksek öğrenim görmek için gelmişti Erzurum'a… Ve ömrü vefa etseydi şayet İletişim Fakültesi'ndeki ilk yılını tamamlayıp, ikinci sınıfa geçecekti bu yıl…
Ama olmadı…
Erzurum'da, adına ''ulaşım'' dediğimiz terör öyle bir tersyüz etti ki Mukaddes'in düşlerini; son nefesini bir otobüsün tekerlekleri arasında verdi yavrucak… Ölüp gitti, avuçlarımızın arasından kayıp, kanatlanıverdi adeta bir melek gibi…
Böyle durumlarda adettendir; mevtanın ailesine, eş, dost ve yakınlarına ''başsağlığı'' dilenir hep… ''Başınız sağolsun'' veyahut ''Allah geride kalanlarına sabırlar versin'' denilir, öyle değil mi?
Öyle tabi…
Öyle de, bizim dileğimiz bu yönde olmayacak maalesef… Tam tersine biz; ''Allah kabul etsin'' diyeceğiz bugün…
Evet evet, bu doğru: ''Allah kabul etsin!''
Mukaddes'i kurban ettik çünkü…
Mukaddes'i, Erzurum'da hem de adına ''ulaşım'' dediğimiz teröre kurban verdik…
Ve herkesin malumudur; 'kurban'da illa ki kan akmalıdır; onu da hakkıyla akıtmış olduk hamdolsun!!!
YOK OĞLU YOK!
VAR OĞLU VAR!
Peşinen söyleyelim; kimse kusura bakmasın!
Erzurum'da şehir içi ulaşım biz kendimizi bildik bileli rayından çıkmış haldedir ve ilgili kurumlarsa bu durumu sadece seyretmektedir…
Tamam, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'le birlikte bir takım düzenlemelere gidildi; ama gelin görün ki, yetmedi atılan bu adımlar… Tas yine aynı tas, hamam yine aynı hamam anlayacağınız…
Kural yok, nizam yok, intizam yok…
İnsana saygı yok, hizmette kalite yok…
Yok oğlu yok yani…
Ama aşırı hız var, ışık ihlali var, arsızlık var, yüzsüzlük var, edepsizlik var, kabalık var, yobazlık var…
Var oğlu var yani…
Mukaddes'in yaşamına mal olan kazada kusurlu kimdir bilmiyoruz, ama ayın on dördü gibi orta yerde duran bir gerçek var ki; o da bu şehirde baştan aşağı hizmet kusurlarıyla dolu bir ulaşım sektörünün varlığıdır… En önemlisi ve daha vahim olanı ise; onca uyarı ve ikaza rağmen bu sektörü adam etmeye yönelik hiçbir girişimin bulunmayışıdır…
OĞLUM REŞİT!
SEN SÖYLE, SEN İŞİT
Defalarca yazdık, çizdik…
''Erzurum'u kurtarın bu 'ulaşım' teröründen'' dedik…
''Ulaşım evlere şenlik'' dedik…
''Ulaşım ömür törpüsü'' dedik…
''Ulaşım arapsaçı'' dedik…
''Kimin eli bilmem kimin neresinde'' dedik…
''Ulaşım sahipsiz'' dedik…
Dedikte dedik…
Hakaret deseniz, işittik…
Tehdit deseniz, edildik…
Peki, sustuk mu, susmadık…
Hani derler ya; ''balık baştan kokar'' diye…
Ne balığı, ne başı!
Bunlar tuzu bile kokutmuş meğer haberimiz yok…
HİÇ GÖRMEMİŞ OLSAK, TAMAM DA...
Hayır yani…
''Özel Halk Otobüsü'' işletmeciliği sırf Erzurum'da yapılıyor olsa; ''daha önce denenmemiş bir yöntem'' der ve geçeriz ama bu sistem Türkiye'nin neredeyse tamamında uygulanıyor…
İlaveten şehir dışına çıkmamış ve yine hiç görmemiş olsak, ona da tamam… Ama kimse kusura bakmasın Türkiye'nin hiçbir vilayetinde de, Erzurum'daki gibi kötü bir işletmecilik yapılmıyor…
İstanbul, Ankara, İzmir… Veyahut Bursa…
İnanın, abartmıyoruz…
Adamların verdikleri en kusurlu hizmet bile bizdekinden çok daha yüksek kalite standartlarına sahip…
Misal, araçlar…
Bizdeki gibi alaca-bulaca değil bir kere… Hepsi aynı evsafta, aynı yaş ve aynı modelde…
Misal, personel…
Adamlar işe değil de, sanki düğüne gider gibi giyiniyorlar her gün…
Neden?
İnsana hizmet veriyorlar da, ondan…
Neden?
Uymaları gereken kurallar var da, ondan…
Neden?
Nizamı ve intizamı elden bırakanın canı yanıyor da, ondan…
Peki, ya bizde?
Ne olacak:
''Çalamatara Allah kurtara!''
Sahi!
İşini hiç mi düzgün yapan yok Erzurum'da?
Var, var olmasına da, onların sayısı ise iki elin parmaklarını geçmiyor maalesef…
BİR SONRAKİ KURBAN...
Gelelim Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e…
Evet, Sayın Başkan!
Erzurum'daki ulaşım hizmetleri sektörü sizden önce pimi çekilmiş bir bombaydı ve ne yazık ki, sizin elinizdeyken patladı…
Dün 17 yaşındaki Mukaddes'i toprağa verdik; bu başıboşluk devam ettiği sürece Allah korusun daha çok canlar yanacak ve daha çok insan zarar görecek bu ''terör''den…
Ne olur, sıvayın şu kollarınızı artık!
Özel bir ekip mi kurarsınız yahut taşımacılık sektöründe otorite haline gelmiş kişi, kurum ya da kuruluşlardan yardım mı alırsınız, orasını bilmiyoruz… Ama her ne yapacaksanız bir an önce yapınız ki; maalesef ve maalesef Erzurum'da adına ''ulaşım'' dediğimiz ''terör''den bu şehri kurtarınız!
Tabi size bu çağrıyı yaparken, en büyük dayanağımızı, ulaşım sorununun çözümüne yönelik olarak gösterdiğiniz gayret ve samimi olarak taşıdığınıza inandığımız iyi niyet oluşturuyor...
Bu sebeple sesimize ses vereceğinizi ve bu yaraya en kısa zamanda neşter vuracağınızı düşünüyoruz...
Ve son bir söz!
Önceki gün akşam kurban ettiğimiz Mukaddes'in asıl ''hissedar''larının kimler olduğu açık…
Ama bu ''ulaşım terörü'' Erzurum'da devam ettikçe, bir sonraki kurbanın kanında korkarız hepimiz birden ''hissedar'' olacağız...
Bizden söylemesi!
erzurumda bu sorunuçözemezler malesef