Hani derler ya; ‘’Tarihten Türk’ü çıkarsalar tarih diye bir şey kalmaz’’. Hakikaten de tarihin her dönemine kahramanlıklarıyla ün salmış bir millettir Türk milleti.  Söz konusu vatan olunca gerisi teferruat diyen asil bir millettir. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi, ‘’Bastığın yerleri toprak diyerek geçme. Tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı’’ mısraları tesadüfen yazılmış cümleler değildir.  Türk milletinin vatan sevdası, şartlar ne olursa olsun hiç değişmez.  İşte bu sebepledir ki,  Türkiye; Ümmeti Muhammed için son kaledir. Seyit Onbaşıların, Nene Hatunların torunları bugünde bu ülkenin bekçileridir.

Takvimler 15 Temmuz 2016 Cuma gününü gösterdiğinde,  bu asil milletin yıllarca inandığı, güvendiği hainler bu cennet vatanı ele geçirmek için 40 yıldır yaptıkları planı eyleme dönüştürmek için bir darbe  teşebbüsünde bulunmuştu. Ama mangal yürekli bir bedenin bir tanktan çok daha güçlü olabileceğini, ağzında sigarasıyla F-16 savaş uçaklarına kafa tutan yiğitlerin olduğunu,  savaş uçakları kalkamasın diye bir yıllık ekinine gözünü kırpmadan ateş verecek kocaman yürekli insanların olduğunu, Reis-i Cumhurunun sokaklara çıkın sözüyle o karanlık geceyi aydınlatan milyonlarca kahramanı ve ilk kurşunu atıp, canını vererek, son kale Türkiye’nin geleceğini kurtaran Ömer’lerin bu ülkede bitmeyeceğini kimse hesap edememişti.  Elinde bir bıçak bile yokken, ölürsem şehit, kalırsam gazi diyerek, elinde ay yıldızlı bayrak, dilinde tekbirle hainlerin kurşunlarına koşan bu millet, tıpkı dedeleri gibi bir destan yazdı. Bu destanın adı 15 Temmuz destanıydı.

İşte bu destanla, bütün dünya vatan sevgisi nasıl olur? Ümmetin lideri nasıl olunur? Türkün gücü nasıldır? sorularının cevabını net bir şekilde öğrenmiş oldu. Ve tarih Türkün gücünü bir kez daha görmüş oldu.  Tüp kaçağını çakmakla kontrol eden bir milletle şaka olmayacağını, hele hele vatan konusunda ölüme bile meydan okuyan bir milletin gücünü, ne olursa olsun Türkün vatansız yaşayamayacağını tüm cihan hayretler içerisinde öğrenmiş oldu. Tıpkı yıllar önce Erzurum Ayazpaşa camiinden Hafız Osman’ın verdiği salayla elinde satırla, bıçakla Aziziye tabyalarına, kurşunlara karşı koşan dadaşlar gibi torunları da 15 Temmuz 2016 Cuma günü akşam hainlerin kurşunlarına meydan okudu ve Allahın bir hikmetiyle hainleri hezimete uğrattı.

Ve dünya; hedefteki isim olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cesaretini, liderliğini ve o kapkaranlık gecede verdiği destekle vatan sevdasını dosta düşmana gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin adamlığını hayretler içerisinde izledi. Tüm renkleriyle cihana bir kez daha tarih dersi veren Türk milleti, Türkiye’nin öyle kolay lokma olmadığını ve ‘’Vatan sana canım feda’’ sözünün sadece bir slogan olmadığını tüm aleme gösterdi.

Sözün özü;  ‘’Havasına suyuna, taşına toprağına bin can feda...  Bir başkadır benim memleketim’’…

*Türkün son destanı 15 Temmuzun yıldönümünde; cennetteki tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor,  gazilerimizin ellerinden öpüyor ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum.    

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.