Kartacalı komutan Hannıbal, çıktığı bir seferde çetin bir kışa yakalanmıştı, ordusu ilerleyemiyordu. Herkesin çaresizlik girdabında debelenip durduğu o sırada, ünlü komutan, tarihe geçen o sözünü söyledi:

Ya bir yol bulacağız ya bir yol yapacağız

Evet; bazıları en namüsait şartlar karşısında pes eder, bazıları da inadına mücadele edip, o çaresizlikten bir çıkış yolu bulur.

Mevcut hal elbette ki bir savaş ortamı değil…

Bu girişten muradımız, bizim beynelminel doktorumuz olan Mehmet Dumlu Aydın’ın dediği gibi yol yapanlarla rol yapanların tefrik edilmesidir.

Bu şehir senelerce rol yapanların elinde heder edildi, kötü niyetle olmasa bile basiretsiz irade yüzünden un ufak edildi.

Geri kalmışlık asla mukadderat değildir.

Bazıları dayattıkça dayattı:

Coğrafya kaderdir.

Hayır…

Coğrafya kader değildir.

Kader, insanoğlunun kendi iradesiyle yapıp ettiklerinin bir hitamıdır.

Kar, kış, rakım ve dağ geri kalmışlığın bir sebebi olmuş olsaydı, İsviçre de Alpler’den ötürü sürünüyor olurdu.

Şehirlerin yeniden imarı da, bayındırlık adına yapılan cengin en anlamlısı olanıdır.

Yol medeniyettir…

Yol gelecektir…

Yol ayağa kalkmanın adıdır…

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum’da bir belediye başkanı olmanın ötesinde bu şehrin bir yol rehberidir.

Bu ifadeyi, sırf dün Şükrüpaşa’da açtığı yeni bir yol ve bulvar için diyor değilim.

Elbette o yol ve açtığı daha birçok yol, bu şehrin inşası açısından kayda değerdir.

Ancak bundan daha mühimi, Başkan Sekmen’in Erzurum’u düştüğü yerden kaldırma çabasıdır.

Kolay bir iş değil bu…

Onca yılın yorgunluğu, umutsuzluğu ve kırgınlığı var omuzlarımızda…

Başkan Sekmen, anlımıza kader diye yapıştırılan bu yaftayı söküp atmaya çalışıyor.

Yaptığı yol ve yollar, o uğurda verdiği mücadelenin bir cüzü o kadar…

Ben demiyorum ki “Mehmet Sekmen bir kurtarıcıdır.

Elbette değil.

Üstelik en nefret ettiğim bir anlayıştır, “kurtarıcı beklemek.

Dediğim şu:

Mehmet Sekmen, son derece bilinçli ve planlı olarak Erzurum’u düştüğü yerden kaldırmak için muazzam bir mücadele veriyor.

Yanlışları da var, eksikleri de…

Ama büyük fotoğrafa baktığınızda, o yanlış ve eksikler resmin tamamına halel getirmiyor.

Kim ne derse desin, ben de çıplak gözle gördüğümü yazıp söylüyorum:

Erzurum üzerindeki ölü toprağını silkip yeniden diriliş yoluna girmiştir.

Tamam; belki daha yolun başındadır ve daha alması gereken çok mesafe vardır.

Eyvallah…

Lakin değil mi ki Erzurum, Mehmet Sekmen ile birlikte yeniden ayağa kalkmıştır.

Hangi karineye dayanarak bu hükmü veriyorsun diye soruyorsunuz haklı olarak…

Cevap veriyorum:

Maşeri vicdan…

Vali Okay Memiş…

AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz…

Bu üç unsur, bendenizin hükmünü kavi kılıyor.

Şöyle ki:

Maşeri vicdan asla şaşmaz bir terazidir. Sokakta insanları dinliyorum ve o insanların Sekmen’e dair kanaatlerini biliyorum.

Vali Okay Memiş, koltuğu uğruna birilerine goygoyculuk yapmayacak kadar erdemli, şerefli ve yiğit bir bürokrat…

Mehmet Emin Öz ise, bin tane AK Parti il başkanlığı verseler yalan ve yanlışa doğru demeyecek kadar iman ve irfan sahibidir.

Biliyorum, iflah olmaz muhalif muhterisler yine ağız dolusu sövüp sayacaklar.

Yapacak bir şey yok!

Onlar günün sonunda kendileriyle bile kavga ediyorlar.

Kalkınma kervanı artık yola çıkmıştır ve o kervanın varacağı menzil Erzurum’u gösteriyor…

Abartıyorsun” diyebilirsiniz.

Azizim bendeniz, Tayyip Bey’in, Mehmet Sekmen’i İstanbul’da aday göstereceği bir yer bulamadığı için Erzurum’a kakaladığı bir başkan olarak değil de, “Haydi Sekmen git de şu güzelim Erzurum’u mahzun ve melül olmaktan kurtar, ayağa kaldır, yol yap, yolların aktığı şehir kıl” dediğine inanıyorum.

Bu yol işte o yol…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.