Güler Kahraman, kendisini ihtiyaç sahibi insanlara adayan bir sanatçı... 1978’de Almanya’da dünyaya gelen Dadaş Kızı, çevresinde ‘İyilik Meleği’ olarak tanınıyor. Hayırsever bir anne ve babanın minik kızı olan Kahraman’ın en büyük özelliği ihtiyaç sahibi insanlara her zaman yardım elini uzatması... Doğu TV’nin ulusal yayın hayatında, oluşturduğu iyilik hareketi Doğu Feneri ile geniş kitlelere ulaşanan sanatçının en büyük hayali var o da yardım içerikli yeni bir televizyon programı oluşturmak. Oluşturduğu albümlerle müzik listelerinin ilk sırasında yer alan Erzurumlu sanatçı Güler Kahraman, yaşamına ilişkin konularda görüş belirtti.

Kahraman, yardımsever yönünü şöyle anlattı:

“Ben küçüklüğümden beri insanlara yardım etmeyi çok severim. Ailemden gelen bir özellik bu, ben böyle büyüdüm. Ailemde annem ve babam hep insanlara yardım ederdi. Bizim evimizdeki anahtarımız hep kapının üstünde dururdu. Çevremizdeki insanlar, evimize gelenler buzdolabını açıp istedikleri şeyleri alırlardı. Ben Almanya’da doğdum, orada büyüdüm babam Erzurum kültürünü, birlik ve beraberliğini bize aşıladı. İnsanlara yardım etmenin ne denli önemli olduğunu anlattı. Kendimi iyilik meleği olarak görmüyorum. Bence her insanın çevresine duyarlı olması gerekir. Ben çok rahat şartlarda büyüdüm. Ama bulunduğumuz  bazı ortamlarda insanların durumu pek de iyi değildi. Maddi durumu iyi olmalayan insanları gördüğümde üzülürdüm, babasız ve annesiz çocukları gördüğümde de üzülürdüm. Maddi durumu iyi olmayan insanların hikayeleri benim için önemliydi.”

Erzurum’un televizyon kanallarından Doğu TV’de yayınlanan Doğu Feneri programıyla ülkede ilk kez müzik sektöründen gelen biri olarak kendi alanında bir iyilik hareketi başlatan sanatçı, o dönemle ilgili şunları söyledi:

“1989’da Türkiye’ye temelli dönüş yaptım. Şuan İstanbul’da yaşıyorum. Doğu TV uydu kanalındayken ‘Doğu Feneri’ diye yardım programım vardı. Her yıl Ramazan ayında kendi çabalarımızla topladığımız ayni ve nakdi yardımları ihtiyaç sahiplerine dağıtttık. Ufak bir kıvılcım oluşunca tüm Erzurumlular hemen harekete geçer ve cevap verirler. Önemli olan iyilik hareketini başlatabilmektir. Biz bir şeye başlarken özellikle yardımla ilgili etraftan ilk önce şöyle denir, ‘Olmaz, bizimkiler katılmaz, yapılamaz, boşuna uğraşmayın’ diye. Şunu gördük ki eğer adım atılırsa gerisi hep peşinden gelir. O kıvılcım büyür. En son yaptığımız Dalmış çiftine konser içerikli yardım organizasyonunda elimizi taşın altına attık. Ama inanıyorum ki bizim elimizi Dadaşlar, hemşehrilerim inşallah çıkartacaklar.”

Müzik sektöründeki Erzurumlu meslektaşlarının her zaman birlik ve beraberlik içerisinde olduğunu ifade eden Güler Kahraman, “İnanın aşklarıyla ülke gündemine gelen Dalmış çiftinin konseriyle ilgili yurtiçi ve yurtdışından programa katılmak isteyenler Erzurumlu sanatçı arkadaşlarımızdan yoğun ilgi gördük. Erzurumlu sanatçılar arasında birlik ve beraberlik açısından hiçbir sorun yok. Hepsi tek bir yürek, hepsi tek bir yumruk” diye konuştu.

Etrafından olup bitenlere her zaman duyarlı olduğunu ifade eden Güler Kahraman, yaşamına ilişkin sözlerini şöyle tamamladı:

 “İlk ve ortaöğrenimimi Almanya’da yaptım. Kültür Üniversitesi’nin sanat bölümü mezunuyum. Ayın zamanda Başkent iletişim mezunuyum. Televizyon hayatım Doğu TV ile başladı. Medya TV ve Tatlıses TV’de bir dizi program yaptım. Etrafımda ne oluyor, ne bitiyor, komşum nasıl diye sürekli düşünüyorum. Bir hemşerimin bir şeye ihtiyacı varsa arkamı dönüp gidemiyorum. Duyarlı bir insanım. Nerdesin adlı albümüm var. Şuan çeşitli sanatçılarla düet yapıyorum. İkinci albümüm seneye çıkacak. Asıl işim benim televizyonculuktur. Televizyon programı yaparken yardım programları da yapmak istiyorum. Ben ne program yaparsam yapayım, insanlar beni yardım programıyla tanıdığı için ‘şuna ihtiyacımız var’ diye sürekli beni arıyorlar. İstanbul’daki derneklerimiz, iş adamlarımız sağolsunlar yardım çağrısına hemen kulak veriyorlar. Bize ulaşanlara çözüm bulup yardımcı oluyoruz.”