Futbol özellikle Bosman Kurallarından sonra can çekişmeye başladı.

Neydi efendim!

Bosman kuralından önce futbolcular ellerini kollarını sallayarak sözleşmesi bittiği anda başka bir kulübe transfer olamıyordu.

***

En son geçtiğimiz hafta Erzincan Ulalarspor’un Teknik Patronu Yılmaz Toyran’la yaptığımız röportajda kendisi o zamanın şartlarında lisans sorununu çözemediği için Beşiktaş’a transfer olamamış, hatta Kara Kartalla uzun süre antrenmanlara çıkmasına rağmen…

***

…Ve Bosman kuralından sonra futbolda transferinde seyri değişti.

Futbolcunun sözleşmesi bittiği anda elini kolunu saylayarak başka bir futbol kulübünün yolunu tutabiliyor.

Hem de eski kulübüne bir kuruş katkı sağlamadan gidebiliyor, isteği kulübe.

Futbolda Bosman Kuralı olarak tarihe geçen olayın ardından eğer kulüpler sözleşmesi devam ettiği halde başka bir kulübe futbolcu verip bonservis parası alabiliyorsa hepsi bu…

Aksi halde futbolcu sözleşmesi bitmişse, kulübene para kazandırmadan gidebiliyor başka bir futbol takımına…

***

Zaten sözleşmesi devam eden bir futbolcu başka bir kulübe geçiş yapmışsa.

Ortaya belli bir miktarda bonservis çıkmışsa, o futbolcuyu alt yapıdan yetiştiren kulüpte faydalanıyor.

Bosman kuralının futbol kulüplerine getirdiği tek avantaj bu…

Bunun dışındaki her şey futbolcunun lehine…

***

Zaten Bosman kuralından sonra Türkiye’de kulüplerin yönetiliş şekli de değişti.

Bizler gazeteci olarak selametlik kulüp başkanlarımız Hamza Cimilli ve Cemal Polat döneminde kulübün her şeyini bilirdik.

Allah sağlık sıhhat versin kulüp Müdürü Tuncer Çakmur o kadar şeffaf bir şekilde hesap verilebilirlik evraklar hazırlardı ki, her şey çok açıktı.

***

Futbolcu ile kaça anlaşma yapılmış, sözleşme nasıl şekillenmiş bilirdik.

Cemal Polat döneminde Ergün Ünal vardı, Parayı yöneten yönetici…

Biz ona ‘Erzurumspor’un Maliye Bakanı’ derdik.

Zaten kendisi de Maliye’de çalıştığı için bu unvan kendisine çok yakışıyordu.

Yerli futbolcular Ergün beyi karşılarında görünce ‘Ergün Baba geliyor’ derdi.

Yabancı futbolcular ise “Ergün geldi, para getirdi” diye sevinirdi.

Cemal Polat güvenmişti Ergün Ünal’a…

Ergün bey de Erzurumspor’un tek kuruşuna halel getirmemenin gayreti içindeydi.

***

Gerek Hamza başkanın gerekse Cemal Başkanın döneminde yöneticilerin özü sözü bir olduğu için çok da saygı görürlerdi.

Para varsa var. Yoksa yok derlerdi.

Mesela Yüksel Resuloğlu Futbol Şube Sorumlusu idi, ama birlikte görev yaptığı kulüp başkanları Hamza Cimilli ve Cemal Polat kadar kulüpte ağırlığı olan isimdi.

Çünkü çok şeffaftı.

Disiplinli kişiliği ile de kulüpte büyük bir saygınlığı vardı.

***

Tabi Erzurumspor’da geçmişte iz bırakan yöneticilerin isimlerini yazmaya kalksak sayfalarda yer kalmaz.

***

Bakın eğer 2000’li yıllarda ülkemiz ekonomik sıkıntıları yaşamasa Erzurumspor halen daha hayatını idame ettirebilirdi.

Cimilli, Polat ve Necmi Akalın’dan sonra gelen yönetimler kulübü sağlıklı bir şekilde yönetemedikleri için o Kocaman Erzurumspor kayboldu gitti.

Zaten Cemal Polat’tan sonra yönetimlere gelen isimlere çıkan vergi ve SGK borçlarını şu anki Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, ödediği için onlarca ismi da kurtaran belediye başkanı olarak tarihe geçti.

***

Evet! bugün şartlar değişti.

Belki BB Erzurumspor, Büyükşehir Belediyesi’nin denetimleri sonucu yönetilen bir kulüp ama, Türkiye’de artık Futbol Kulüpleri Dernekler Statüsünden çıkarılmalı.

Kulüplerin yönetime farklı bir misyon kazandırılmalı.

Başkanlar ve yöneticiler hesap verebilir olmalı.

Sistem değişmesi lazım.

Öyle transferde yönetici istediği gibi at oynatmalı, çünkü adam nasıl olsa sonunu düşünmüyor.

Bu sorumsuzlukta kulüplerin borç yüküne kambur olarak biniyor.

Eğer kulübün borçları yöneticiden ya da başkandan tahsil edilse, bu hatalar da olmaz.

Yöneticiler kulüpleri babasının çiftliği gibi değil de, bir holding gibi yönetme mecburiyeti ile karşı karşıya kalırlar.

Onun için bir an önce futbol kulüpleri dernekler statüsünden çıkarılmalı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.