Tarihte pek çok salgın çıkmış. Şehirleri, toplumları ölüme götürmüş.. Kutsal metinlerde ve tarihî hikâyelerde bunun izlerini görmek mümkün...

100 yıl önce İspanyol Gribi olarak isimlendirilen salgının 50-100 milyon arasında insanın ölümüne sebep olmuş olduğu bir vakıa...!

Yakın dönemde, Hiv virüsü, Ebola virüsü, AİDS virüsü insanlığı etkilemiş ve etkilemeye devam ediyor.

Günümüzdeki Kovid-19 virüsü sebepleri ve sonuçları itibarıyla diğerlerinde daha kalıcı izler bırakmaya aday durumda.

2019 Aralık ayına gelinceye kadar dünyada mesafe kavramı kalmamış, iç ve dış seyahatler alabildiğine yaygınlaşmış, bunun getirdiği sosyal ve siyasal endüstri doğmuştu.

Beşeri ilişkiler, sosyal davranış biçimleri sınır tanımaz boyutlara ulaşmış, insanlık sosyal, ekonomik, kültürel ve ahlakî değişimleri zirvede yaşamaya başlamıştı.

Halbukî 2020 Aralığında insanlar müthiş bir sosyo-psikolojik, ekonomik ve üretim tarzının değişimine, devletler ekonomik krizleri çözmeye odaklanmış durumda..

Dağ başında, köyde, kasabada, şehirde ve metropoldeki insanlar artık tüm davranışlarını değiştirmiş veya değiştirmeye mecbur kalmış durumda...!

Cenaze definleri, taziye gelenekleri o kadar köklü değişti ki, kardeş kardeşin cenazesine gidememekte...

Dün hasta ziyaretleri beşeri ilişkilerde teşvik edilirken şimdi aynı evdeki hastalar bile tecrit edilmiş durumda..

Düğünler, nişanlar, kına geceleri o renkli görüntülerini kaybetmiş, neredeyse gençler evlenmeden vaz geçmiş durumdalar..

Arkadaşlıklar, dostluklar sanallaşmış, taziyeler, hayırlı olsunlar, komşuluklar telefon veya internet üzerinden sanal dünyaya kaydırılmış durumda..

Ana sınıfından üniversiteye tüm eğitim ve öğretim faaliyeti gerçek dünyadan sanal dünyaya kaymış, çocuklar artık sanal dünyanın mahkumu, mağduru durumuna getirilmiş.

Lokantalar, kahvehaneler, eğlence yerleri kapatılmış, olsalar bile insanların virüs bulaşır korkusuyla gidilmeyen mekânlara dönüşmüş.

Bu süreçte en büyük acıyı zar, zor asgari ücretle iş bulmuş, özel sektörde çalışan emekçiler yaşamakta....

Bir taraftan iş bulamamanın verdiği eziklik, acı yüreklerini dağlarken öte tarafta işini her an kaybetme tehlikesini iliklerine kadar hisseden korumasız ve çaresiz işçiler öne çıkmış...

Hesapsızca, plansızca bankadan kredi kullanmayı marifet saymış insanların şimdi biriken borçlarını nasıl ödeyecekleri, bunun finans sektörüne etkilerini düşünen insanlar topluluğu...

Evet virüs insanları, toplumları öyle bir hizaya getirdi ki, tüm eski alışkanlıklarını bırakıp (mecburen) yeni hayata alışmalarını sağladı....

Artık istesek de, istemesek de maskeli hayatımız başlamış ve daha uzun süre devam edeceğe benzemekte.....

Sonuç itibarıyla kovit-19 virüsü toplumlara; düşünüp tedbir almayı, devletin hazinesini israf etmemeyi, ne olursa olsun toplumu doğru bilgilendirmeyi, insanlara doğru nasihat etmeyi ve sahip olduğumuz her şeyin sınırlı olduğunu bilmemizi mecbur hale getirmiştir..

Benim yetkim var, ben her şeyi yaparım anlayışına mecburen son vermiştir.

Bu mecburiyetlere uymak sosyal değişimin kendisidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.