Birkaç gün sokağa çıkma zorunluluğuyla karşılaşınca, aç kalma korkusuyla marketlere saldırıp, yiyecek ve içecek almaya koşturuyoruz.

Elbet doğal karşılanmalı.

Peki, birkaç gün aç kalma ihtimalilini var sayarak tedbirlerimizi alırken; vatansız kalma, ülkenin bölünmesi ya da cumhuriyetimizin kazanımlarını kaybetme olasılığı için tedbirlerimizi almakta neden ihmalkârız acaba!

..

Yazının başlığını okuyanlar, bu satırların yazarına ne dese yeridir.

Yani öyle bir cümleyi söyleyecek, yazacak ve de savunacak kadar hain olan bana, herkes şunları söylerse yerden göğe kadar haklılar.

Vatan haini!

Şerefsiz!

Namussuz!

Rus yandaşı!

Satılmış köpek!

Bayrak düşmanı!

Ezan karşıtı!

Ve buna benzer her türlü hak edilmiş hakareti saydırması gerekmez mi!?

Elbet gerekir ve bunları söylemeyenlerin vatan sevgisinden, namusundan, köpekliğinden, düşmanlığından şüphe etmez isek, çok mu kötü niyetli olmuş oluruz!

İyi de "keşke Yunan kazansaydı," diyen birine neden aynı ses, aynı nefesle haykırılmadı. Bir tık ötesi, bunu söyleyen kişiye destek çıkan görüntülere şahit olmadık mı, daha ötesi bunu söyleyen kişinin cenazesini kaldıranlar bizleri düşündürmedi mi?

Demem o ki!

Bazı değerler bölünebilir bir konu değildir. Bu ülkede yaşayıp, bu ülkenin kimliğini taşıyan her bireyin ortak noktası olması gereken vazgeçilmezler vardır.

Bu ülkede yaşayanlar hangi ideolojiden, hangi inançtan, hangi partiden olursa olsun bu böyle olmalıdır, diye inatla düşünenlerden ve savunanlardanım.

Ne yazık ki yaşadığımız bazı olaylar bunun böyle olmadığını gösteriyor.

Salt vatan ve bayrak mı?

Bir de bölünen inanç meselesi var!

Ne yazık ki günümüzde, Diyanet İslam'ı, siyaset İslam'ı, ticaret İslam'ı ve cemaat İslam'ı diye bölünmeleri görmekteyiz!

Her iki konuda da çanların çalınmasına az kaldı dersem, umarım gamlı baykuş muamelesi görmem.

Asıl önemli olan çanları çalacak olan zangoçların şu maskeli günlerde maskelerinin düşürülmesidir.

Her konuda gerçekleri görmeyerek kendi düş aleminizde yaşayabilirsiniz; ama bu iki konuda gerçekleri göremiyorsanız ya da görmek istemiyorsanız çanın ipinde de bir düğüm sizsiniz, zangocun kendisi de!

..

Geçtiğimiz 19 Mayıs, hem Kutsal Kadir Gecesiydi, hem de kutsal bir mücadelenin ilk adımının atıldığı gündü.

Kimileri Kadir Gecesi'ni, kimileri de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Samsuna çıkışını kutladı. Bu iki olay kaç yılda bir araya gelir ki!

Siyasette, ekonomide; inançta ve kazançta geçirdiğimiz şu sıkıntılı günlerde bunu bir mesaj olarak algılamak çok mu uçuk bir düşünce olur acaba!

..

Ülke olarak her konuda çürümelerin içindeyiz.

Bu çürümelerden kurtulmak ve gün ışığında tekrar yeşermek için, sorunlarımızı gerçekçi olarak görmeliyiz. Görmek de yetmez, bunları çözmek için de bilgiye ve bilgilendirilmeye ihtiyacımız var.

Size sunulan bir matematiksel problemi çözmek için en azından dört işlemi bilmeniz gerekir. İşte bu da gerçek bilgidir.

Eğer bilginiz yok ise, problemi çözemezsiniz, bilgisizce çözmek isteyenler ise her zaman yanlış sonuç çıkarır.

Bilmem anlatabildim mi!..

Orucu, sabır ve sabrın sınavı olarak algıladığım için bir aydır bu tür toplara girmeyerek sabretmiştim. Bugün bayram, dinimizin de, dilimizin de, fikrimizin de bayramı!

Kutlu olsun, diyelim ki; hem kut olsun hem de kutsansın ülkem.

..

Yunanlılar için fesli biri niyetini söylemişti ve kimseden ses çıkmamıştı, korkarım Ruslar için de cübbeli biri niyetin ıkınarak söyler ve ses seda çıkmaz.

İşte asıl mesele bu!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
kerim 2020-05-26 11:32:07

merhaba ömer bey, kitabın ortasında yazmışsınız helal olsun...