Bazı maçlar vardır ki, atamayana atarlar sözü gerçekleşir ve mağlup olursun.

Şanssızlık eseri kaçırdığın goller olur taraftar ‘Eyvallah’ der.

Güzel oynarsın, kaybedersin taraftarın seni alkışlar. Aynen Beşiktaş ve Başakşehir karşılaşmalarında olduğu gibi…

***

Ama, dün geceki maçta üstte belirttiğimiz hiçbir şey olmadı.

Yani 8’inci dakikada Bakary Kone’nin kırmızı kart görmesinin ardından uzatma anlarını da sayarsak 85 dakikayı aşkın süreyle on kişi kalmış Ankaragücü’nün ezememişsin.

Sağlı solu atakların olmamış, rakibi cepheden de yaramamışsan sonucun hüsran olması içten bile değildi, öyle de oldu zaten…

***

Yani dün geceki maçın neresinden bakarsanız bakın elle tutulur bir yanı yoktu.

Bir iki cılız topun dışında, bir de kanımca BB Erzurumspor adına sahada ayakta kalan ve göze tek çarpan oyuncu Jasmin Scuk’un son dakikalarda çektiği bazuka olmasa, konuk takım kalecisi Johannes Hopf yere yatmadan maç bitirecekti.

Hakem Serkan Çınar’ın müdahale etmediği Hopf, 10 dakikayı aşkın süreyi çaldı.

El ense keyif çattı adeta Kazım Karabekir Stadı’nda…

On dakika Hopf süreden çalınca, 20 dakika da Emrah Başsan topları ayağında tutarak, adeta kendine çalım atınca, zaten gitti oyunun 30 dakikası…

Sonrası da Ankaragücü’nün Kurt hocası İsmail Kartal’ın işine yaradı.

Yaptığı akılcı değişikliklerle maçı lehine çevirmeyi başardı, İsmail hoca 10 kişilik ordusu ile…

Eee, İsmail Kartal böyle hamleler yaparken bizim hocamız Mehmet Altıparmak ne yaptı diye soranlara hemen anlatayım.

Menejerlerin kulübe yutturdukları Moussa Kone’ye 28 dakika dayanabildi.

Sakat olan Taylan’ın yerine oynattığı Moussa Kone hiçbir şey yapmadı.

Sanki Ankaragücü’ne ‘Sen on kişisin, bizde sana karşı on kişi ile mücadele edelim” der gibiydi.

Unutmadan hemen belirteyim ki, dün sakat olan Taylan Antalyalı’yı gözlerimiz çok aradı, sahada…

Demek ki, Dadaşların hareket manevracısı Taylan’mış!...

Tabi maçta Egemen Korkmaz’ın talihsiz sakatlığı ile 32’inci dakikada oyundan çıkması da zorunlu değişiklik nedeni ile Teknik Direktör Mehmet Altıparmak’ın elini kolunu bağladı.

Daha ilk yarı bile bitmeden iki değişiklik yapmak zorunda kaldı, Mehmet Hoca…

Elinde bir atımlık barut kalmıştı ki, onu da Gilles Sunu- Lennart Thy ile yaptı.

Hoca, sadece bana göre değil, aslında herkese göre doğrusunu yaptı, forveti ikileyerek.

Ama, bakıldığında Ridge Munsy-Lennart Thy’yi toplasanız bir santrfor etmiyor. Peşin konuşmayayım ama etmezler de böyle giderlerse…

Evet! Belki Mehmet Hoca forveti ikileyerek doğrusunu yapmıştı, ama keşke Erhan Çelenk hamlesini gerçekleştirseydi, bu değişiklikle…

Belki Erhan soldan girer, kilidi açardı.

Zaten zor anların sürpriz golcüsüdür Erhan…

Bu yüzden de zaman zaman ‘Çilingir Erhan’ başlıklarını atmışlığımız olmuştur.

***

Neyse ki, Erzurum açısından galip gelmekten başka şansın olmadığı bir gecede alınacak puanda puandır dediğimiz anda Kenan Özer cezayı kesti, attığı golle Başkent ekibine zaferi getiren oyuncu oldu.

İşte, o an kendi kendime keşke maç onbir onbir oynansaydı.

Ankaragücü daha açık oynardı.

Bu kadar dirençli olmazdı belki.

Bazen sizin şer bildiğinizde hayır vardır, Ankaragücü için aynen öyle oldu. Başkent ekibi çekinerek geldiği Erzurum’dan üç puanla döndü.

İsmail Kartal’lı Ankaragücü’nün kocaman bir kredisi oldu.

Ama Erzurum için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.

Bu kadroyla işimiz gerçekten zor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.