Kadına yönelik şiddet, kadın yaşamını tehdit eden ve toplumsal hayata katılımına engel teşkil eden sosyal bir sorundur.
Uluslararası seviyede belirlenen politikalara ve uygulamalara rağmen dünyanın her yerinde ortaya çıkan kadına yönelik şiddet, bütünleyici plan ve politikalarla toplumsal düzeyde ortak ve sebatkar bir mücadeleyi gerektirmektedir.
Kadına yönelik şiddetin temelinde yatan birçok neden vardır. Uyuşturucu, alkol tüketimi, aldatma, ruhsal travmalar, kıskançlık, ekonomik yetersizlikler gibi pek çok neden kadına yönelik şiddet arasındadır.
Önceki yıllarda şiddet, eğitim seviyesiyle ilişkilendirilirken, son yıllarda yapılan istatistiklerde eğitim seviyesi yüksek kişilerde de şiddet eğiliminin azımsanmayacak kadar çok olduğu görülmüştür.
Kadına şiddetin kaynağında ise toplumun her alanında izlerine rastlayabileceğimiz erkek egemenliği vardır.
Erkeklerin egemenliklerini tehdit altında görmeleri ya da egemenliklerini güçlendirmek istemeleri, şiddet davranışına yol açmaktadır.
Şiddet uygulayan kişi, korku, yetersizlik duygusu, öz güven eksikliği psikolojik travma ve davranış bozuklukları nispetinde hareket eder.
Şiddet, psikolojik, ekonomik, sözel, fiziksel, aile içi şiddet gibi türlere ayrılarak incelense de payda aynıdır.
Medeniyetten bahseden bir toplumun, şiddet kelimesiyle aynı cümlede yer alması tezat oluşturur.
Hak ve hürriyetlerin adaleti, bireyden başlayarak bütün topluma yayılır.
Ancak o gün; medeni bir toplumdan bahsedilebilir...
Örneğin; ekonomik şiddet ele alınırken, erkeğin, işsizlik veya maddi imkansızlıklar yüzünden yaşadığı problemli ruh halini, kadına şiddet uygulayarak gösterdiğinden bahsedilse de, bu erkeğin maddi durumunda düzelme olsa dahi şiddetten kaçınmayacağı açıktır.
Şiddete başvuran erkeklerin ruh hallerindeki bozukluk tartışmasız olsa da, şiddetin kadın üzerinde ki etkileri trajedik boyuttadır.
Şiddete uğrayan kadın, mücadele etmediği takdirde zaman sonra benliğini kaybetmiş, tamamen erkek merkezli yaşayan bir robot halini alır.
Çocuğu koşup oynarken düşüp bacağını yaralar, içi sızlarken bile ''Eyvah kocam döver,'' der
Elektrik, su, doğal gaz faturaları yüklü gelir, ''Eyvah kocam döver,'' der.
Yemek yapamayacak kadar hastadır, ızdırabı vardır, ''Eyvah kocam döver,'' der.
Çocuk derslerinde başarılı olamaz, ''Eyvah kocam döver,'' der.
Bütün parasını kahvede, kumarda, alkolde harcar, ev için lazım gelen şeyler vardır,'' İsteyemem, kocam döver,'' der.
Cinselliği istemez, ''Hayır'' diyemem, kocam döver,'' der.
Der, Der, Der...
Bu iç hesaplarla çaresiz olduğunu düşünen, ne yapacağını bilmeyen kadın, her geçen gün biraz daha karanlığa gömülür.
Bununla beraber maalesef; toplumumuzda konuya ön yargılı yaklaşan, kadının hak ettiği bazı davranışlar olduğunu savunan, kadına yönelik şiddetin kabul edilebilir yanları olduğu düşüncesinde olan bazı kesimlerde mevcuttur.
Dünyanın birçok ülkesinde, kadına yönelik şiddet uygulanmaktadır.
Bu veri içimizi rahatlatacak olmasa da, kadına yönelik şiddetin, önlenemez olmadığını ortaya koyar.
Bir sorunun önlenmesi veya ortadan kaldırılması hedeflenmişse öncelikle o sorunun farkında olunması, tanınması gerekmektedir.
Toplum kadına yönelik şiddet olayının ciddiyetinin farkında olmalıdır.
Bu farkındalık, şiddeti önlemeyi amaçlarken, erkeği de bu oluşuma dahil etmekle sağlanır.
Kadın hukuki hakları, yürürlükteki kanunlar ve sağlık alanında ki hakları konusunda bilgilendirilmelidir.
Kadına yalnız ve çaresiz olmadığı hissettirilmelidir.
Bu da toplumdaki statülerinin yükseltilmesi ile mümkün olacaktır.
Meslek edindirme, iş imkanları sağlama, sivil toplum kuruluşlarına ve kadının kendini ifade edebileceği platformlara katılımını sağlamak, kadını güçlü kılacaktır.
Kadına yönelik şiddetin temelinde cinsiyet ayrımcılığı vardır ve en doğru ifadeyle kadına yönelik şiddet, bir insan hakkı ihlalidir.
Toplumdaki mağduriyetlerin farkında olmak ve bunu önlemeye yönelik çalışmalarda bulunmak atacağımız doğru adımlar olsa da bunun ötesinde güzel tabloları, güçlü ilişkileri toplumda daha çok yaygınlaştırarak kadının hak ettiği, kadına yaraşır şekilde onu temsil etmek ilk hedefimiz olmalıdır...
Kadın, özünde güçlü bir varlıktır.
Kendindeki potansiyelin farkında olmalıdır.
Şiddeti önlemek, ilk olarak biz kadınların elindedir.
Kadın, şiddeti hak etmez...
Sevgiyle açtığınız kapılardan geçen kadın, o yolları size çiçeklerle donatılmış bir bahçe olarak sunacaktır...
Kadının anladığı tek dil, SEVGİ dilidir... 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.