Dünya ateş çemberinin içinden geçmiyor…

Tam ortasında çakılıp kalmış durumda!

İnsanlığı getirdikleri bu kepazeliğin bedelini ne yazık ki, mazlumlar canlarıyla, küçük bir azınlık dışında zenginler mallarıyla ödüyor.

Zalimlerin yanında yüzyıllardır saf tutmaya çalışan sermaye artık görmeye başladı ki, ağababaları dışında kimsenin kazançlı çıkamayacağı pis bir oyunun tarafı olmuşlar.

Vazgeçebiliyorlar mı?

Ne yazık ki, geldikleri noktada taraflarını değiştirmeleri onlara hâlâ akılcı gelmiyor.

Zannediyorlar ki, pozisyonlarını değiştirdiklerine hızla kaybedecekler.

Aslında hızla kaybettiklerinin farkına varmaları geciktiği için sessizce aptallıklarının dünyayı getirdiği noktayı seyretmek zorunda hissediyorlar kendilerini.

Somutlaştıralım…

Bizi darbelerle…

Teröristlere tırlarla silah gönderdiğimizi söyleyip terör yandaşı ülke olarak göstererek işgal etmeye çalışmakla…

PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerinin ağına bırakıp bölerek ortadan kaldıramayan batı her zamanki oyununa hız vermeye başladı…

Ekonomik çökertme hareketi artık gizli saklıya bile gerek duyulmadan yürütülmeye başlandı.

Dolar ve Euro’daki artışların…

Derecelendirme kuruluşlarının verdiği raporların neye hizmet ettiği ortada.

Bütün bunlar olup biterken bizim küçük düşünen sermeye sahiplerinin bu fırsata uçarak atladıklarını da görmüyor değiliz.

Onlar ellerinde yüz dolar alacak kadar birikimi olan Anadolu insanı kadar fedakar olamadıkları için bu ateş sürekli tütüyor.

Bilmiyorlar ki, diyeceğim ama aslında yaşadıkları tecrübelerle bal gibi biliyorlar ki, kısa vadeli kazançları, ülke ekonomisine verdikleri zarar neticesinde uzun vadede bile değil orta vadede eriyip yok olmalarına sebep olacak.

Üretim yerine döviz ve faizi tercih eden küçük ve orta ölçekteki sermaye sahiplerinin akibetlerini çok gördük ve bu çıkarcı grubun da sonu diğerlerinden farklı olmayacak.

Birkaç kez artırdıklarını sandıkları paralarını bir sonraki seferde hepten yiterecekler.

Zira piyasa onların zengin olması için fırsatlar sunan bir yapıya değil spekülatörlerin oltalar atarak bu paraları toplamalarına yönelik bir akılla çalışıyor.

Bütün bunlar olup biterken fukaralığın artmasına, gelir dengesinin bozulmasına ve ülkenin ekonomisinin daha da zor duruma düşmesine sebep olmaktan başka netice elde edemeyeceklerini de kaç kere gördük.

Lakin bir şey daha gördük…

Allah’ın izniyle bu millet yok olmuyor.

Çoktan batması ve esir düşmesi gerekir denilen durumlarda son dakika hamlesiyle, o zavallı plancıların elinden ülkelerini yeniden geri alıyorlar.

Bu milletin 15 Temmuz’da, öncesinde ve sonrasında başına gelen olaylar hangi ülkenin başına gelse çoktan ellerini havaya kaldırmak zorunda kalırdı.

Ki, buna benzer olayların komşularımızda nasıl sonuçlandığını canlı yayınlarla izliyoruz.

Onlar bir araya gelememek ve başlarına gelecek olanı görememek gibi büyük bir hatanın pençesinde ülkelerini ve haysiyetlerini kaybettiler.

Milyonlarca canın yitip gitmesini ne yazık ki, her gün dehşetle izliyoruz.

Bu kadar darlık ve zorluk içinde bizim ülkemiz ne yaptı?…

Mazluma kucak açan şefkatli pozisyonunu hiç terketmedi.

Irak, Filistin ve en son Suriye’de yaşanan drama seyirci kalmadı ve milyonlarca mülteciye kucak açtı.

Bu yok zamanda onlara milyarlarca dolar harcadı ve kimileri bunu eleştirdi.

Bizim tarihten gelen bir sorumluluğumuz olduğunu unutarak mazlumlara harcadığımız parayla köprüler, yollar yapabileceğimizi söyleyip durdular.

“Bir adem bir alemdir” sözünü unutanların bu hezeyanları bereket genel olarak insanımızın hissiyatını yansıtmadı ki, Allah bu hayrımızın karşılığında düşmanların her hamlesini boşa çıkartacak bir fırsat açtı önümüze.

Hem de onların gözlerini belerterek bu nasıl olabilir diyecekleri kadar şaşırmalarını sağlayarak.

Varolsun benim ülkem, rızayı kâr bilen insanımız sağolsun.

Bu günler biz göremesek de geçecek ve tarih talancıları da bizim gibi mazlumlara kucak açanları da yazacak.

O vakit torunlarımız bizimle gurur duyacaklar…

Az bir şey mi bu?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.