Elinizdeki kitabı kapatıp, karşınızdaki televizyonu açtınız. Birkaç kanalı gezindikten sonra birinde ilginizi çeken bir filme takıldınız ve izlemeye başladınız. Anlam veremediğiniz repliklerin, saçma sapan olayların ve mantıksız kararların, sizde soru işaretlerine dönüşmesi normaldir. Çünkü, siz filmi başından izlemediniz; izleseydiniz anlardınız!

İstanbul işgal altındayken başlayan bir film bu. İlk sahneler ve Pera Hotel. Genç bir subay otelin salonuna giriyor ve bir masaya oturuyor. Aynı ortamda bulunan işgal kuvvetlerinin komutanı, bu genç subayı masalarına davet etmek istiyorlar. Bu davetin karşılığı ise birkaç cümle ile veriliyor. " Kendileri burada misafirdir ve yakında gidecekler. Bizde misafirler ağırlanır, o nedenle arzu ederlerse benim masama buyurabilirler!"

Ve tarihler 19 Mayıs 1919'u gösterirken aynı subay Samsun'da görünür. Sonra Erzurum, sonra Sivas'ta etkili sahnelerle önemli olaylar anlatılır.

Ve savaş sahneleri..

Ve kutsal bir mücadele..

Ve İzmir'de bugün bile birilerinin içini yakan işgal kuvvetlerinden olan Yunan'ın denize dökülmesi!

Ve Cumhuriyet..

Ve küllerinden doğan bir ülke..

Tekke ve zaviyelerin kapatılması. Sonra Menemen'de bir Türk Asteğmeninin insan kılığındaki yılanlar tarafından başının kesilmesi..

Ve 10 Kasım 1938. Pera Hotel'de işgal kuvvetlerinin komutanına anlamlı bir selam gönderen o genç subayın, yani Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama vedası.

Ve 1960, çirkin olaylar..

Ve Dolmabahçe'de ABD'nin 6. Filosunu protesto eden yurtsever gençlere karşı ABD filosunu ve askerlerini korumak için kendi kardeşlerine saldıranlar.

Ve darağacında üç fidan..

Ve Kahramanmaraş'ta ve Çorum'da oynanan oyun..

Ve 12 Eylül 1980.. Darbe, işkence, idam..

Ve daha önceleri temli atılan PKK denilen kanlı bir örgütün sahneye çıkması..

Ve Sivas'ta yakılan canlar..

Ve Cumhuriyete, demokrasiye, meclise ve de Atatürk'e karşı oluşturulan cephe.

İçerde ve dışarıdaki kötü niyetlilerin, niyetlerini kuluçkaya yatırarak beklemesi.

İşte filmin başından bir özet.

Şimdi yarısından itibaren izlemek olduğunuz filmdeki saçma replikleri, mantıksız kararları, akıl almaz oyunları belki anlarsınız.

..

Bundan 99 yıl önce işgal kuvvetleri komutanına tarihi bir cevap gönderilen İstanbul'daki yerel seçimler sürecinde muhalefetin bir sloganına çoğu kişi sarıldı.

"Her şey çok güzel olacak!"

Zaten kimse her şeyin çok kötü olmasını istemez.

Sloganlar iyidir, amaca giden yolda birlik ve umut sağlar.

Ama bir zamanlar, "Faşizme geçit yok," ya da "Bağımsız Türkiye," sloganları da dillerdeydi.

Peki ne oldu!

..

Herkesin gözü önünde olan bir olay, birkaç televizyon haberi ve birkaç köşe yazarı dışında pek de önemsenmedi.

Hani, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Atatürk'e hakaret eden ve de işgal yıllarında camileri yıkan, kadınlarımızı, kızlarımızı oynatarak eğlenen ve tecavüz eden Yunan için, "keşke Yunanlılar kazansaydı diyen birinin cansız bedeni gönderilirken tabutuna Türk Bayrağı örtüldü.

İşte burası çok önemli.

Buna izin verenler, Türk Bayrağı'nın aşağılandığını ya da o kişinin Türk Bayrağı'nın seviyesine çıkarıldığını nasıl düşünmezler!

Bu tür insanların tabutuna Türk Bayrağı örtülürse, bu vatan için can veren şehitlerin tabutuna hangi bayrağı örteceksin!

Günümüzde bu haller yaşanırken, "her şey güzel olacak," demek kolay; ama gerçekleştirmek biraz zor gibi!

İşte size bir örnek daha.

23 Haziran'da yenilenecek olan seçimlere Doğu Perinçek'in Vatan Partisi bu kez iddialı olarak kendi adayı ile girecekmiş.

Girsinler tabi!

Zaten amaçları belli!

Ve bir kısım insanlar da "her şey güzel olacak," diyorlar.

Desinler!

Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan her birey, hangi partiden olursa olsun ülkesinde her şeyin güzel olmasını ister elbet.

Başkaları, "her şey kötü olacak," mı diyor sanki!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.