Birkaç gün önce Zafer Medya ve Milletin Sesi Gazetesi’nin sahipleri Selahattin, Mehmet, Mustafa ve Metin Barlak’ın anneleri Hacı Süphan Barlak'ı ebediyete uğurlamak için Narmanlı Camisi'ne gitmiştik.
Dostlarımıza baş sağlığı diledikten sonra yine işimizin başına döndük.
Ertesi gün Lalapaşa Camisi'nden sevgili dostumuz İrfan Alyanak için buluştuk.
O da gitti.
Daha sonra yine Narmanlı Camisi'ne gittik.
Bu kez milletvekilimiz Zehra Taşkesenlioğlu'nun dayısının oğlunu uğurladık. Bu arada gözüm milletvekili Naci Cinisli'ye takıldı.
Erzurum milletvekili olarak, Genel Kurul'da ve konuştuğu her yerde Erzurum'un sorunlarını gündemde tutmaya çalışan Sayın Cinisli'nin rakip parti ayrımı yapmadığını herkes bilir. Yeter ki konu Erzurum, dertli Erzurumlu olsun! O'nun için yeterli. Eminiz ki diğer milletvekillerimiz de aynı düşünüyordur. Ancak, sadece camide değil, her zaman her yerde birlikte olmaları günümüzdeki zor koşullarda umut ışığı olacaktır.
Asıl söylemek istediğim de her iki caminin musalla taşının üzerinde "Her nefis ölümü tadacaktır," yazısı.
Cenaze namazında ölümden gayrı bir şey zaten hatırlanmaz!
Keşke yerelde ve genelde yetkili yöneticilerin oturdukları masanın tam karşısına bu yazı yazılsa.
Makamına geçen, koltuğuna oturan etkili yetkililerimiz, her kararında önce bu yazıya bakıp, sonra imzasını çaksa, ne güzel olur değil mi?
Elbet, biz gazeteci tayfalarını da unutmamak gerek!
"Haber tarafsız, yorum hürdür," yazısının altına bu ölümü tatma meselesi için birkaç cümle ilave etsek kötü mü olur yani!
