Avrupa'nın ve emperyalistlerin Türkiye'ye ve Anadolu insanına bakış açısı hiç değişmedi! İ

İstiklal Savaşı'nda aldığı yenilginin kompleksini üzerinden atamayan emperyalistler, bu kompleksle ve kendilerince, bizleri bisiklete binmesini beceren maymun, yerine koyup, ödül olarak da bir muz uzatmadıkları kaldı.

İnsanın zoruna gidiyor doğrusu!

Geçtiğimiz gün ülkemize teşrif eden emperyalizmin ağa babasının uşağı ve Suriye özel temsilcisi Jeffrey efendi, ayağının tozuyla ve de Türk dostu pozuyla Türkçe açıklama yaptı. Sandı ki bizim dilimizi konuşması, bizdeki bazı saflıktan ve gaflıktan kurtulamamış olanlar gibi bu milletin tamamı kendisine hayran kalacak.

Ve de ne derse onu onaylayacak.

Öyle ya!

Bakın, bizimle bizim dilimizle konuşuyor!

Bu bir iltifat ise, yesinler senin iltifatını!

Bizim dilimizle konuşsan da kendi dilinde ne haltlar karıştırdığını iyi anlayanlardanız.

Birileri uyanmasa da biz biliriz senin fikrini de zikrini de!

Bir de utanmadan kalkmış, bizim şehitlerimizi sahiplenerek, "şehitlerimiz" diyor!

Bir dahaki gelişinde uçaktan Amerikalı mehter takımı ile inse; ya da ata sporumuz olan yağlı güreşin kısbetiyle yağlı bir şekilde uçaktan inip, gördüğü ilk zevata el ense çekse bile bu satırların yazarını asla etkilemez.

Amma eğer dansöz kıyafeti ile gelip, etrafını saranların ortasında kıvırmaya başlarsa, işte o zaman "helal be jeffo, işte bu sana çok yakıştı," der ben de alkışlarım.

..

Saros'un 2002'nin mart ayında mart karı gibi başımıza yağdırdığı şu cümleyi unutanlar olabilir; ama unutmayanlardan biri de benim.

Ne demişti liberalizmin efendisi!

Hatırlatalım.

"Türkiye'nin en iyi ihraç ürünü ordusudur!"

Peki bu ne demek!

Şu demek değil mi?

Hiçbir ekonomik artı değeriniz yok, ancak ordunuzu ihraç ederek bazı maddi kazanımlar sağlayabilirsiniz.

Çok acıtıcı değil mi!?

..

Ve Jeffo, Türkçe konuştu!

Şehitlerimize, "şehitlerimiz," dedi.

Anlayan anladı, anlamayanlar da çok duygulandı!

Sanki, bizim Adnan, onların Adan'ı; bizim Bekir, onların Blair'i; kısacası sanki bizim Mehmet, onların Merle'si!

Bizim Mehmet'imiz şehit olunca, sanki onların Adrian'ı dul, Aida'sı yetim kalıyor!

Türkçe konuştu; ama İngilizce olarak da YPG ve PKK'ya silah vermeyi unutmadı.

Helal sana be Jeffo!

(Şunu asla unutmayalım. Bir zamanlar duvarlara ak kireçle yazılan "Ne Amerika, ne Rusya, tam bağımsız Türkiye," sloganının üzerini kara boyalarla karalayanlar ne yazık ki hakkımız olan güzel günleri de karaladılar.)

Bu milleti düşünmeyenler ve unutanlar sınıfına koyma cüretini gösterdiğin için bir kez daha sana helal olsun!

Sahi, 4 Temmuz 2003 yılında Süleymaniye'de Türk Askerleri'nin başına çuval geçirerek aşağılamaya çalışanlar kimdi acaba!

Unutanlar unutsun; ama biz unutanlardan değiliz!

Çünkü, biz sizin fikrinizi de zikrinizi de iyi biliriz!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.