Erzurum’un merkezini oluşturan Yakutiye, Palandöken ve Aziziye ilçeleri 2. derece riskli deprem bölgesinde yer alıyor. Kentte 9 milyon 760 bin 991 metrekarelik bölge ise riskli alan ve kentsel dönüşüm bölgesi. Riskli alan ya da riskli yapılar bakanlık ve belediyeler tarafından belirleniyor. Erzurum’da da bu alan oldukça geniş. Özetle neredeyse şehrin her tarafı kentsel dönüşüm alanı. Kimine göre bu konuda çok başarılı bir şehiriz, kimine göre de kocaman bir sıfırız. Peki ama şehrin hemen hemen her tarafı metruk ve terk edilmiş yapılarla dolu...? İşte ip burada kopuyor…

Binlerce yıllık geçmişe sahip, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, Saltuklu devletine başkentlik etmiş bir şehri bir anda dönüştürmek kolay değil elbet. Ancak, şehir sakinlerinin de bu şehirde korkusuzca yaşama hakları var. Ama gelin görün ki, çoğu mahallede durum hiçte öyle değil..! Kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen meskenler boşaltılıyor doğal olarak. Fakat zamanında yıkım işlemleri yapılamadığı için bu evler korku filmi çevirmek için birer sahne halini alıyor. Yine semtler arasında yapılan iç göçle boş kalan evlerde ne yazık ki, metruk hale geliyor. Gerisi ise pusulasını şaşırmış kişilerin hayal gücüne kalıyor. Yarın ağlamamak için bugün acilen tedbir alınması gerekmez mi?

Soğuk bir Kış’ın ardından artık havalar iyice ısındı. Önümüz yaz. Hazır milletin çoğu evlerindeyken, yollarda kazı çalışması yapmanın tam sırası değil mi? Elektrik, Su, Doğalgaz, Telekom gibi işlemler için bu salgın döneminden daha müsait bir zaman arasanız bulamazsınız. Özellikle kış aylarında yaşanan kirli havanın berraklaşması için şimdi tam zamanı. Birçok mahallede insanlar doğalgazın gelmesini dört gözle beklerken, bu sessizlik niye PALEN..? Yine belediyeler… Hırpalayıcı bir Kış’ı geride bıraktık. Hiç planınız, programınız yok mu? Buyurun sahaya. Gösterin hünerlerinizi. Sahi neyi bekliyorsunuz..?

Evet, dünya çapında bir salgın yaşıyoruz, görüntüye bakılırsa bu iş çok sürecek. İyi güzelde topluca yaşadığımız bu şehirde hizmet bekler. Devletimiz her yeni gün bu salgın konusunda insanların normal hayata dönmesi için adımlar atıyor. Peki ama ya belediyeler..? Bu dönemde orta refüjler zaruri bir ihtiyaç (!) olarak görülüp taşları değiştirilebiliyorsa, pekâlâ büyük projelere de start verilebilir. Kaldı ki, bu ortamda özel sektör işbaşı edebiliyorsa, millete beşikten mezara kadar hizmetle yükümlü olan belediyelerinde artık icraat vaktidir. Zaman reislerin aleyhine işliyor. Çünkü, Kış için geri sayım başladı bile…

Erzurum için diyorum; madem hayat normalleşmeye başladı o halde belirtilen kurallara uyarak, hayatımızın artık olmazsa olmazı olan maskelerimizi takarak, sosyal mesafemizi koruyarak artık işimize gücümüze bakalım. Özellikle icraatçı kurumları sahneye alalım.

Niçin mi? Memleketin her köşesi, her bir ferdi hizmet beklerde onun için…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.