Pazartesi günleri bölgenin değerlerini konuk aldığım bu köşede bu hafta Erzurum Tanıtım Günlerini ele almak istedim. Peşinen söyleyeyim, amacımız üzüm yemek kesinlikle bağcıyı dövmek değil.
Organizasyon evlere şenlikti
Borsa Başkanına yapılan haksızlık!
Erzurum Milletvekilleri yok sayıldı
Elektrik gidince stantlar gezilemedi
Birçok şehrin yıllar önce başlattığı ancak bizim daha geçen yıl keşfettiğimiz Erzurum Tanıtım Günleri’nin bu sene ikincisi yapıldı. Ankara Erzurum Dernekleri Federasyonu (ERDEF) tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2.Erzurum Tanıtım Günleri’ne ilgi büyük oldu. Erzurum’daki kamu kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere onlarca sanayicinin stant açtığı tanıtım günlerinin açılış törenine TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Sayıştay Başkanı Doç. Dr. Recai Akyel, Eski Sağlık Bakanı AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Erzurum Milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, sivil kitle örgütlerinin başkanları ve çok sayıda Erzurumlu katıldı. Erzurum’da birbirini çok uzun süredir görmeyenler bile bu organizasyon sayesinde bir araya geldi.
Organizasyon evlere şenlikti
Ancak ne yaparsanız yapın mutlaka yapacağınız işi ehline teslim etmek lazım. Organizasyondaki aksaklıklar öyle böyle değildi. Geçen yıl yapılan Erzurum Tanıtım Günleri’nde yaşanan aksaklıklar hiç gündeme getirilmedi. Zira ilkti ve bazı küçük aksaklıklar olabilirdi. Fakat ikinci yılda aynı hatalar tekrar edildi. Bu günler niye yapılır? Sadece Erzurumlular bir araya gelsin, kendi kendilerini ağırlasın diye değil herhalde. Bu ve buna benzer girişimler şehirlerin kültürünü, sosyoekonomik yönünü, turizmini, mutfağını ve gelenek göreneklerini tanıtmak içindir. Yani bu tür organizasyonlarda para kazanma hesapları yapılmaz, aksine kesenin ağzı açılır. Sizin önemsemediğiniz minik detaylar bir şehrin yanlış tanıtılmasına neden olabilir.
9 Mayıs’ta başlayan ve dün son bulan tanıtım günlerinin açılışı tam bir fiyaskoydu. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ açılış için ciddi performans harcamıştı. Başbakan gelemese bile ‘abim’ dediği ve ailece görüştükleri Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı açılış törenine davet etmişti. Başbakan Yardımcısı Atalay ile birlikte tüm ulusal basın oradaydı. İlk etapta her şey normal görünürken, Pusula ve Kardelen TV dışında Erzurum’dan tek bir basın mensubu yoktu. Neymiş efendim geçen yıl davet etmişler ama giden basın mensupları az haber yapmışlar. Son derece sığ bir düşünce. Bir organizede basın yoksa o işin başarılı olması ve amacına ulaşması düşünülemez. Son derece iyi teknik donanıma sahip olan Kardelen TV’nin Ankara’daki açılışı canlı vermesini beklerdim. Ancak üç kuruş paranın hesabını yapan organizasyon komitesi, Erzurum basınını ciddiye almamış olacak ki Kardelen yöneticileri ile diyaloga bile geçmemişler. Gerçi basını davet bile etmeyen bir anlayışın canlı yayın gibi ciddi bir olayı düşünmesi beklenilmez.
Borsa Başkanına yapılan haksızlık!
Sahnede protokol usulünden bihaber bir sunucu vardı. Açılış konuşmaları falan derken sıra tanıtım günlerine destek veren kurum ve kuruluşlara plaket vermeye geldi. Plaketler karıştı. Mikrofon defalarca bozuldu. Koskoca Başbakan Yardımcısı dakikalarca sahnede bekletildi. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ tam 5 defa sahneye çıktı. Adeta müsamereyi andıran görüntüler yaşandı. En büyük haksızlık ise Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu’na yapıldı. Organizasyon giderlerinin büyük bir kısmını karşılayan, maddi manevi desteğini esirgemeyen başkana bırakın plaket vermek, teşekkür dahi edilmedi. İsmi bir kez olsun okunmadı. Şehrin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri yok sayıldı.
Açılış töreninde ‘yılın enleri’ ödülleri dağıtıldı. Ödülleri vermek için önce Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay sahneye davet edildi. Dev bir ekranın konulduğu sahnede Beşir Atalay her ödül vereceği kişinin önce ekranda oynatılan görselini izlemek ve dakikalarca ödül sahibini beklemek zorunda kaldı. Bir süre sonra eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ yılın siyasetçisi ödülünü almak için sahneye geldi ve bir daha aşağı inemedi. Sıradaki bütün ödülleri Recep Akdağ vermek durumunda kaldı.
Erzurum Milletvekilleri yok sayıldı
Açılış töreninde protokol kuralları çiğnendi, şehri mecliste temsil eden siyasiler yok sayıldı. Erzurum Milletvekilleri tam kadro törende yerlerini aldılar ama tek satır kendilerinden bahsedilmedi. Erzurum’un vekilleri bir kez olsun sahneye davet edilmedi, sunucu adeta Erzurum Milletvekilleri törende yokmuş gibi davrandı. Yılın işadamı ödülü Karadayı Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Metin Karadayı’ya verilirken, yılın en iyi yatırımı ödülü Kardelen TV olarak belirlendi. Sunucu Kardelen Yönetim Kurulu Başkanı ve AK Parti İl Başkanı Murat Kılıç’ın ismini okumak yerine Kardelen TV’nin yetkilisi olarak anons etti. Neyse ki devreye Cihat İncesu girdi ve yanlışlığı düzeltti.
Tüm bunlar yaşanırken bir anda tören alanını toz duman kapladı. Katılımcıların oturduğu tribünün yanındaki elektrik hatları kısa devre yaptı ve peş peşe patlamalar meydana geldi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın korumaları Atalay’ın çevresinden etten duvar ördüler. Dakikalarca devam eden patlamaya kimse müdahale edemedi. Zira alanda tek bir güvenlik tedbiri yoktu. Ne ambulans nede itfaiye aracı düşünülmemişti. Korkulan olmadı, kablolar yandı ve kendi kendine söndü.
Asıl komedi yılın sanatçısı ödülünde yaşandı. Recep Akdağ son ödülü yılın sanatçısı seçilen Aşkaleli olduğu bilinen Erdal Erzincanlıya verecekti. Adı anons edildi ama sanatçı ortada yoktu. Ama sunucu ısrarla Recep Akdağ’ı sahnede bekletmeyi tercih etti. Son dakikada alana gelen sanatçı sazı ile sahneye çıktı. Bu kez adına yazılı plaket olmadığı ortaya çıkınca hoş görüsünü bir an olsun bırakmayan Recep Akdağ, krizi hızlı bir hareketi ile önledi. Başka biri adına hazırlanmış plaketin isim kısmını parmakları ile kapatıp sanatçıya verdi.
Sanatçı Erdal Erzincanlı her ne kadar Erzurumlu olsa da soyadının bu günlere pek uygun olmadığı yorumları yapıldı. Acaba ne için yılın sanatçısı ödülü verildiği düşünülürken sanatçı eline aldığı mikrofonda çözüm sürecine değindi. ‘Sanatçı olarak bu konuya dair ortak Türküler seslendirmeliyiz’ diyerek durumu özetledi. Bana göre açılışın en iyi kısmı Dadaş Bar Ekibinin gösterisi oldu. Mağrur dadaşlar davul zurna sesleri ve naraları ile Başkent’i inletti.
Elektrik gidince stantlar gezilemedi
Yerel mutfağın tanıtıldığı bölümü ne yazık ki açılış sonrası gezmek mümkün olmadı. Elektrik hatları yanınca mekan karanlığa gömüldü. Klimaların çalışmadığı, sıcaklığın tavan yaptığı alanda Erzurum dışından gelenlerin birçoğu ne çağ kebap, ne kadayıf dolması, nede civil peynir tadamadı.
Sivil toplum kuruluşları, kamu, dernek ve belediyelerin stantları durumu tek kurtaran yerler oldu. Stantları gezerken düşündüm de ulusal basına malzeme olacak tek kare görüntü bulamadım. Ne Erzurum’un yerel kıyafetlerini giymiş bir hanım kız, nede dadaş bar kıyafeti ile ortada gezen tek bir genç yoktu. Göz bebeğimiz diye baktığımız Palandöken Kayak Merkezine dair otel tanıtımı dışında tek bir etkinlik düşünülmemişti.
Açılış töreninde akıllarda kalan ise Palandöken Belediyesi’nin ‘Seferberlik Yıllarında Erzurum’ isimle açtığı sergi, Büyükşehir Belediyesinin Miniatürk Erzurum sergisi, Narman Belediyesi’nin peri bacalı standı, ETSO’nun kitap,broşür, kalem hediye dağıtımı, Aşkale Çimento’nun şapka, anahtarlık hediyeleri, Erzurum Borsası’nın göğermiş lor dürümü, Valiliğin tabloları ve davulcunun Erzurum’un Antalya’ya atanan Valisi Sebahattin Öztürk’ten para kapma mücadelesi oldu. Geçen yıl zenci satıcıları Karayazılı diye yutturmaya çalışan organizasyon firması bu yılda Aydın’ın ketenlerini Erzurum’a mal etti.
Diyeceğim odur ki; Siz güzel bir şey yapın, alıcısı mutlaka çok olacaktır. Bundan böyle bu amatörlüğün altında her kim varsa bu işleri artık ona yaptırmamak lazım. Bir işi ya iyi yapacaksınız ya da yapmayacaksınız. Sırf üç beş kuruş kazanalım, ismimiz duyulsun diye koca bir kentin vizyonunu yerle bir edemezsiniz. Eğer orası Erzurum Tanıtım Günleri ise orada sevin ya da sevmeyin Arif Sağ ve İbrahim Erkal gibi bir çok ünlü isimde olmalı. Erzurum basınının yok sayıldığı bir organizasyonun Karadenizliler gibi zaten ulusal basında yer almasını beklemiyoruz. Zira o malzemeyi ortaya koyacak irade yok.
Erzurum Günleri sadece Ankara’da değil İstanbul’da da yapılmalı. Sivil toplum örgütleri öncü olmalı ve bir komisyon oluşturulmalı. Sağlam bir bütçe ile yola çıkılmalı. Kazanan Erzurum olmalı…
Editör
Son Güncelleme: 13.05.2013 13:02
yazınızın tamamını okudum teşekkür ediyorum