Kış ekonomisinde Erzurum

Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, Yenişafak Gazetesi'ndeki köşesinde Erzurum'u yazdı. İşte o yazı...

admin
admin
05 Ocak 2017 Perşembe 10:33
Kış ekonomisinde Erzurum
İçinde bulunduğumuz kış şartları, birçok şehrimizi etkiliyor, Erzurum gibi. Erzurum'daki zorlu kışın simgesidir kar. Öyle ki kar yağışı, şehirdeki hayatı, ekonomiyi de şekillendiriyor. Başta Erzurum olmak üzere birçok şehir için maliyet anlamına geliyor kar. Yani, “karla kaplı” ifadesi, şehrin ekonomik ve sosyal yaşamın üzerine de çöküyor.
Oysa, bu algı değiştirilebilir.
Coğrafyayı ve dolayısıyla kış şartlarını değiştiremeyeceğimize göre, bu şartlar maliyet unsuru olmaktan çıkartılarak avantaja çevrilebilir.
Öncellikle zorlu kış şartları içinde bulunan Erzurum gibi illere ekstra imkanlar sağlanması gerekiyor. Kış şartlarının uzun sürmesinden dolayı kullanılan yakıtta indirim, hatta doğalgazda indirim, bu bölgelerde yaşayan insanların hayat standardının yükselmesi anlamına gelecektir. Kışın uzun sürmesi, ısınma maliyetini artırıyor. Dolayısıyla, maliyeti azaltacak teşviklere ihtiyaç var.
Diğer yandan, bu teşvikler ve avantajlar sayesinde, bölgede maliyetler düşecek ve dolayısıyla üreticilerin rekabet gücü artacak.
“KAR” AVANTAJA DÖNÜŞÜR MÜ?
Son yıllarda kışın negatif algısını değiştiren illerden en önemlilerinden birisi Erzurum. Dünya Üniversiteler arası kış oyunlarına Erzurum ev sahipliği yaptı. Erzurum, ilk uluslararası tecrübesini 2011 yılında Universiade ile yaşamıştı.
Bu sınavı başarıyla geçen şehir, kış şartlarında tercih edilecek cazibe merkezi olmak için farklı organizasyonlara ev sahipliğinde öne çıkmaya başladı.
2012 yılında, Uluslararası Kayak Federasyonu Kuzey Disiplin Gençler ve U23 Dünya Kayak Şampiyonası ve Dünya Karışık Çiftler Curling Şampiyonası, Erzurum'da düzenlendi.
Bu yıl Şubat ayında gerçekleşecek olan Avrupa Gençlik Kış Olimpiyatları da (EYOWF) Erzurum'da yapılacak. EYOWF, Erzurum'un 5 yıldır emin adımlarla ilerlediği kış merkezlerinden birisi olma hedefine uluslararası çapta katkı sağlayacak.
EYOWF, Erzurum'un hem bu alanda gittikçe bir marka olması hem de uluslararası arenada tanıtımı için önemli bir fırsat. Bu organizasyon, aynı zamanda Erzurum'un başta spor olmak üzere farklı alanlarda da kışın düzenlenecek etkinliklerin merkezi olma hedefini pekiştirecektir.
Erzurum'un, ekonomide ve kış turizminde bir başarı hikayesi yazabilmesi için her açıdan desteklenmesi gerekiyor. Bunun için, yalnızca olimpiyatları değil, kış turizmini harekete geçirecek düzenlemelere de ihtiyaç var.
Erzurum'un diğer kış turizm merkezlerine alternatif olabilmesi için başta havayolu ulaşımı artırılmalı ve bu bölgeye gelecek turistler için paket programlar teşvik edilmelidir. Antalya için uygulanmakta olan turist getiren her uçak karşılığında verilen teşvik, Erzurum için de hayata geçirilebilir.
Erzurum dediğimizde hem Türkiye'de hem de Türkiye sınırları dışında, kış turizminin ve olimpiyatlarının yapıldığı güçlü bir merkez akla gelmeli.
ŞEHİR EKONOMİLERİ, ULUSAL EKONOMİDE İTİCİ GÜÇ OLMALI
Diğer yandan, Erzurum'un böyle bir misyon yüklenmesi, diğer iller için de bir motivasyon. En çok göç veren bölgelerde bulunan diğer iller de sahip oldukları özelliklerine göre ekonomi alanı oluşturarak, artık olumlu özellikleriyle ön plana çıkacaklardır.
Bu yüzden şehir ekonomileri önemli, ancak daha da önemlisi, doğuda bulunan kentler gibi bölgesel kalkınma farklılığı olan ve dezavantajlı olarak kabul edilen şehirlere, yeni bir ekonomik kimlik kazandırmak gerekiyor.
Yani, batıda bulunan ve Türkiye ekonomisini sırtlayan İstanbul, İzmir, Bursa ve Kocaeli gibi kentler kalkınma ve gelişme yönünde olumlu bir seyir izlerken, bu şehirlerin aynı zamanda ekonomik ve sosyal maliyetleri ve yükleri de artıyor. Hem refahın tüm şehirler açısından adil dağılımı hem de yükün paylaşılması adına, şehir ekonomileri daha güçlü bir şekilde devreye girmeli.
Bunun için takip edilecek yol, Erzurum gibi, şehrin dezavantaj olarak kabul edilen özelliğini, doğru ve rasyonel yatırımlarla, güçlü bir altyapıyla ve etkin bir tanıtımla ekonomik aktiviteye dönüştürmek.
Böylece, her bir şehrin kodlandığı kendi ekonomik kimliği olacaktır. 

PROF. Dr. ERDAL TANAS KARAGÖL KİMDİR?
Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, 1971 yılında Erzurum’un Çat ilçesinde doğdu. Orta ve Lise öğrenimini Çat Lisesi’nde, Lisans eğitimini 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde dereceyle bitirerek tamamladı. 1994 yılında devlet bursu kazanarak gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde Connecticut Üniversitesi’nden Ekonomi dalında Yüksek Lisans derecesini aldı. Doktora eğitimini 2002 yılında İngiltere’de York Üniversitesi'nde tamamladı. Sonrasına Türkiye’ye dönerek Balıkesir Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Bu görevinde 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2005 yılında Doçent ve 2011 yılında Profesör oldu. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından birçok defa yayın teşvik ödülüne layık görüldü. 2012 yılından itibaren TÜBA Asosiye üyesi olan Karagöl, TÜBİTAK’da Sosyal Bilimler Araştırma Grubu’nda (SOBAG) yürütme kurulu üyesi, Yükseköğretim Kurumu’nda (YÖK) Etik Kurulu Üyesi ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nda (ÜAK) komisyon üyeliği görevlerinde bulundu. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörlüğü yaptı.  Çok sayıda akademik çalışmalarının yanı sıra, Sabah, Star, Yeni Şafak gazetelerinde ve Anlayış dergisinde güncel ekonomik sorunlara ilişkin makaleler yazdı. Halen, Yeni Şafak’ta haftanın iki günü ekonomik analiz ve değerlendirmelerini kapsayan yazılar kaleme almaktadır. Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl evli ve iki kızı vardır.

Editör

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.