Kadın; dünyaya gelme tercihi kendisinde olmadan dünyaya kadın olarak gelmiş! Kadın; bir ananın nazlı kızı, babasının dünya tatlısı çocuğu; bir veya birkaç erkeğin kız kardeşi, birkaç kişinin halası, birkaç kişinin teyzesi; ana yarısı!

Ve bir veya birkaç kişinin anası!

Ana denildi mi; şöyle bir oturup düşüneceksin!

Anam göçeli on yıl oldu; hala acısı hatırası, özlemi içimde kulunç gibi; ana derken hala anam boğazımda bir düğüm!

Bir eşi, bir sevgilisi oluyor! Sonra dünyası kararıyor! Tehditler, küfürler, dayaklar, şiddet ve nihayet cinayet! Çocuklarının önünde dayak yiyen, aşağılanan, çeşitli şiddete maruz kalmış kadınlar yaşama hakkıyla geldiği dünyada bir erkeğin kölesi oluyor, bir kısmının konforlu hayatı olmuyor bir kısmı yaşama erken veda ederek dünyada yetimler bırakarak öldürülüp gidiyor!

Kadın, dünyanın en ağır işçilerinden birisi!

Şiddete maruz kalan kadın sayısı tahminlerin belki de çok üzerinde!

Ancak bir takvim yılı içerisinde 303 kadın bugün itibariyle katledilmiş. Yaşama hakları ellerinden allınmış!

Hiçbir sebep kadını dövmeği, hakaret etmeyi haklı gösteremez! Şiddet uygulayanlar sağlıksız, kişiliksiz ağır psikolojik hastalardır.

Ve kadın “hayır” deme hakkını kullandığında ölüm tehditleri veya ölümler gerçekleşiyor! Cinayetler işleniyor!

Şehitlerimize ağlıyoruz, kahroluyoruz! Kadın cinayetlerini pek duymuyoruz! Niye? Niçin senede katledilen 350 kadın toplumda bir kedere, itiraza, toplu cenaze namazlarına, siyasileşmiş insanların nezdinde kanun tekliflerine, hatta hatta katilleri lanetlemelerine rastlamıyoruz. Bari vaat edin; o da yok, hiç ağzına almayan milletvekilleri, valiler, kaymakamlar, barolar, hâkim ve savcılar ve kılını kıpırdatmayan belediye başkanları sayılamayacak kadar çok!

Cinayetlere verilen cezaların yetersizliği başka cinayetlere, intikam cinayetlerine, tehdit edilenin kendini korumak amaçlı cinayet işlemesine sebebiyet verebilir!

Bir taraftan da diğer acıların yanında kadın cinayetlerini duyuyoruz bir ebeveyn, bir kardeş, evlat, yeğen olarak kahroluyoruz!

Devlet ne yapıyor sorusu çok çok önemlidir! Cevabım da maalesef devlet kadın cinayetlerinde ağır, aksak!

Oysa dünyada insanı en çok rahatsız eden, yaşama sevincini elinden alan şey herhangi bir tehdittir!

Her tehdit bir şiddetin veya bir cinayetin habercisidir.

Kadın tehdit edildiğinde kadınları tecrit etmek için evler var ve orada tehdit edenden saklıyorlar! Çıkınca da kadın öldürülüyor!

Bu devletin gerçek ayıbıdır; kadını niye tecrit ediyor anlamak mümkün değil; devlet tehdit edeni hapse atacak, hem tehdidinin cezasını çekecek hem de tedavisi yapılacak!

Hapis yattığı süre içerisinde devlet saldırganın ciddi psikolojik tedavisini yapacak, insanların düzeldiklerine ikna olduktan sonra da kontrollü salınımla dışarı çıkarıp; ufak bir tehdit durumunda saldırganı yeniden hapishaneye koyacak!

Kadın veya herhangi bir cinayet işleyen insanın cezasında hafifletici sebep indirimleri olmadan; ağır ve uzun hapis cezası olmalıdır!

Şiddet konusunda medya, büyük küçük bütün yöneticiler, adalet dağıtıcıları, barolar, eğitim veren bütün kurumlar, üniversiteler, öğretmenler, din adamları, muhtarlar sorumludurlar. Şiddetle savaş toplumun boynunun borcudur!

Toplum olarak ciddiye almalı, önceliklerin içine koyarak savaşmalıyız!

Savaşmadan kazanılamaz!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.