Aygül YILMAZ haberi...
Mehter marşı eşliğinde salona giren öğrenciler, veliler ve davetliler tarafından ayakta alkışlandılar.
Mehter marşı eşliğinde salona giren öğrenciler, veliler ve davetliler tarafından ayakta alkışlandılar.
2008 yılında Fen Fakültesi Fizik Bölümünde eğitime başlayan 2011-2012 yılı mezunu öğrenciler 30 Mayıs günü Yıldızkent’teki Grand Düğün Salonunda düzenlenen veda yemeğiyle diplomalarını aldılar.
Program saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.
Çok sayıda öğrenci velisi ve yakınlarının da katıldığı programda bir konuşma yapan Fizik Bölüm Bşk. Yrd .Doç .Dr. Murat Kurudirek; Atatürk üniversitesinin bu güzide lisans programının mezuniyet töreninde bulunmaktan, değerli mezunların başarılarını birlikte kutlamaktan dolayı çok mutlu olduğunu ve onur duyduğunu,
Öncelikle, ulusça geleceğimizin aydınlık yüzü olan bu pırıl pırıl gençleri yetiştiren değerli hocalara çok teşekkür ederek saygı ile selamladığını,
Aydınlık Türkiye’nin parlak geleceğinin mirasçıları olan bu gençlere göğüs geren öğrenci ebeveyn ve yakınlarını, bu ışıltılı gençleri bu günlere getirmede verdiği koşulsuz destek için kutlayarak saygı ile selamlayarak,
Konuşmasına şöyle devam etti;
“Değerli sevgili mezunlarımız; siz ülkemizin, milletimizin geleceği ve aydınlık yüzüsünüz. Bizler burada sizlerin başarılarını alkışlamak için bulunuyoruz. Her ne kadar hocalarınıza ve ailelerinize sizlere olan benzersiz katkılarından dolayı minnettar olsak ta, bu günlere sizler kendi çaba ve alın terinizle geldiniz. Geldiğiniz bu nokta ile ne kadar mutlu olsanız, övünseniz hakkınız.”
“Sevgili gençler, hayatınızın sonunda nerede olacağınızı bilmek istiyorsanız, nereye gittiğinizi bilmek zorundasınız. Bu nedenle kendinize, doğru hedefler belirlemelisiniz. Hedefe ulaşmada size yolunuzu, aldığınız eğitim, iradeniz, azim ve kararlılığınız gösterecektir. Önünüze çıkacak olan engeller karşısında belki bocalayacak, zorlanacak, tökezleyeceksiniz fakat asla yıkılmayacaksınız. Başarılı olmak adına dik duracak, engelleri bir bir aşacak başarılı, mutlu ve özlemini çektiğiniz güzel bir yaşam süreceksiniz. Sizleri 4 yıllık bir eğitimin sonunda artık bir üst eğitime veya iş hayatına uğurluyoruz. Eminim buraya dönük çok farklı anılarla ayrılıyor, çok karmaşık duygular içerisinde bulunuyorsunuz. Zaman içerisinde okulunuzdan çok iyi bilgi ve donanımla ayrıldığınızın, birçok şey bildiğinizin farkına varacaksınız. Hayatın bu yeni aşamasında okul yılları bir tatlı anı olarak kalırken asıl zorlu ve bütünlemesi olmayan hayat sınavında sizlere başarılar diliyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun. İleriki yıllarda sizlerle karşılaştığımızda sizleri güzel işler başarmış bireyler, mutlu ve huzurlu yaşam süren insanlar olarak görmek biz hocalarınız için en önemli gurur ve mutluluk kaynağı olacaktır." dedi.
Kep fırlatma töreninin ardından yöresel oyun havaları ve dans müziği eşliğinde bol bol eğlenen öğrenciler daha sonra günün anısına yaş pasta kesip hatıra fotoğraf çektirdiler.
Ben de bu bölümden mezun olan biricik oğlumun mezuniyet sevincini coşkuyla paylaştım. Bu gün benim ve ailem için çok önemli ve anlamlı bir gündü. Çünkü oğlum sayesinde Erzurum ve Erzurumluları tanıma fırsatı buldum.
O günleri hatırlıyorum da; oğlum niçin Erzurum yazdın? Oralar çok uzak ve soğuk memleket demiştim. “Olsun anne, ben istiyorum demişti ve böylece Erzurum macerası başladı. Erzurum’da bir yıl yalnız kaldıktan sonra bizi yanına çağırdı ve biz de ailece Erzurum’a taşınarak oğlumuza destek olmak istedik.
İçimde yaşadığım korkularım vardı.
Acaba Erzurum’da nasıl olur?
Yapabilir miyiz?
İnsanları nasıl? Buradaki televizyonlar da istediğim gibi programlarımı yapabilir miyim? Ve benzer bir çok sorular beynimde dolaşıyorlardı.
Eşim ile birlikte sokağa çıktığımız ilk gün beynimdeki soruların cevabını yavaş yavaş bulmaya başlamıştım.
Bulmak istediğimiz adresleri sorduğumuz insanların bize olan yaklaşımları ve misafirperverlikleri bizi kendine çekmişti.
Biz de bir Anadolu insanı olarak bu sıcaklığı ve samimiyeti arıyorduk. İşte bu, bizim istediğimiz buydu. İçten, samimi, misafirperver bozulmamış doğal insanlar dedik.
Televizyon programlarımda; Erzurum’un bozulmamış insanını, kültür, sanat ve turizm zenginliklerini izleyicilerimle paylaşmak istedim.
Bunun için de o günlerde Erzurum’un tek televizyon kanalı olan Kanal 25 yönetimi ile görüştüm ve onlarında imkanları dahilinde Erzurum’u tanıtmak için İzmir’de Kanal 35 televizyonunda yapmakta olduğum “Hünerli Eller” programımı buraya taşıdım. Bu anlamda bana kanalında program yapma fırsatını veren başta Kemal Koç amca olmak üzere o günkü Kanal 25 yönetimine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Kanal 25 televizyonundaki programlarım sayesinde, başta Sayın Valimiz Sebahattin Öztürk ve değerli eşlerini, Atatürk Üniversitesi Rektörümüz Hikmet Koçak ve birçok dekanımız ile öğretim görevlilerimizi, Belediye Bşk.larımızı, Ak Parti İl Başkanımızı, Şifa Hastanesi Başhekimi ve doktorlarını, Zekiye Çomaklı’ları, Doğan Hattatoğlu’larını, İlham Durmaz’ları, Selami Kızıltunç’ları, Erzurumlu Aşıkları, tanınmış ve tanınmamış bir çok sanat ve zanaatkarı tanıma fırsatı buldum. (İsmini yazamadığım daha yüzlerce konuğuma sonsuz teşekkürler)
Sonuç olarak;
Bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Erzurum’a gelmemizi sağlayan oğlum Burak’a…..
Bizlere kucak açan siz değerli Erzurum’lu hemşerilerime….
Beni kırmayıp programlarıma katılan siz değerli konuklarıma..
Beni 3 yıl süreyle sizlerle buluşturan Kanal 25 yönetimine…
Oğlumuzu mezun eden Atatürk Üniversitesine…….
Editör
Son Güncelleme: 03.06.2012 15:03
oğlumuz ile gurur duyduk. bizim için çok güzel ve anlamli bir gündü.