ETÜ'NÜN YERİNE ZİRAAT FAKÜLTESİ DE KARŞI ÇIKTI

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, Erzurum Teknik Üniversitesi’nin kampusu için düşünülen arazinin, mutlak tarım arazisi kapsamında olduğunu, tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağına dair hüküm bulunduğunu söyledi.

12 Temmuz 2011 Salı 21:07
ETÜ'NÜN YERİNE ZİRAAT FAKÜLTESİ DE KARŞI ÇIKTI
Canbolat, “Bu alanın Herhangi bir nedenle söz konusu alanın amacı dışında kullanılması, tarım adına yürütülen bilimsel faaliyetlerin büyük ölçüde sonlanmasına, üstü açık bir fabrikanın yok olmasına, bilim insanları ve bölge yetiştiricileri için önemli bir işletmenin kapanmasına neden olacak ve gelecek nesiller için önemli bir doğa mirası yok edilecektir.”dedi.
Ziraat Fakültesi’nin 17 Kasım 1958 tarihinde öğretime başladığını ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Milli Ekonominin Temeli Ziraattır" sözünü rehber edinerek, ulusal ve uluslararası düzeydeki özdeş kurumlar arasında öncü bir bilim merkezi olma vizyonuyla eğitim-öğretim programını sürdürdüğünü anlatan Dekan Canbolat, “Ziraat Fakültesi, Ziraat İşletme Müdürlüğü, Tarımsal Araştırma ve Yayım Merkezi Müdürlüğü, 12 Bölümüne kayıtlı bin 500 civarında öğrencisi ve 200 akademik personeli ile eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerine devam ediyor. Fakülte kuruluşundan günümüze 13 bin lisans ve bin civarında lisansüstü öğrenciye mezun etti.”diye konuştu.

ARAZİ 1957’DE TAHSİS EDİLDİ
Ziraat Fakültesi’nin kuramsal ve uygulamalı öğretimini hem kapalı ve hem de açık alanda sürdürdüğünü kaydeden Canbolat, “Tarımsal kullanıma uygun bu açık alan, araştırma ve uygulamalar için 1957 yılında Üniversitemize tahsis edilmiş olup, Erzurum ili ve Atatürk Üniversitesi için önemli bir konumdadır. Fakültemizin kuruluşundan günümüze kadar eğitim-öğretim, araştırma, yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük gibi akademik çalışmaların büyük çoğunluğu talep edilen bu alanda yürütülmüştür.
Söz konusu alan arazi sınıflandırmasına göre birinci sınıf mutlak tarım arazisidir. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. Maddesine göre, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı ifade edilmiştir. Bu durumda Üniversitemize tahsisli l. sınıf tarım arazilerinin başka amaçlı tahsisine yasal imkân bulunmadığı açıktır. Mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanımlara açılmasının doğuracağı birçok sakıncaları vardır. İlimizde işlemeli tarım alanlarının oldukça az bulunmasının yanında, Üniversitemizde bu amaca uygun vasıfta ve söz konusu araziye ikame edilecek başka bir alan bulunmamaktadır.”ifadelerini kullandı.

TARIMSAL FAALİYET DURUR
Tarımda AR-GE çalışmalarının her geçen gün daha da yoğunlaştığını ve yeni kurulan birçok Ziraat Fakültesi’nin öncelikli olarak tarım işletmesi kurmak için çaba sarf ettiğini anlatan Canbolat, bu kapsamda üniversitenin mevcut işletme alanının elden çıkarılmasının büyük bir kayıp olacağını ve üniversitenin zirai faaliyetleri tamamen duracağına işaret etti.
Yöre tarımında hububat ve yem bitkileri için önemli sorunlarından birisi olan yetersiz sertifikalı tohum kullanımı ve teminindeki güçlükler nedeniyle işletmede sertifikalı buğday tohumu üretimine ağırlık verildiğini kaydeden Canbolat, “Bu ihtiyacın karşılanmasında fakültemiz bölgenin büyük ölçekli sertifikalı tohum üretim merkezlerinin başında gelmektedir. Gerek Üniversitemizde Bölge şartlarına adapte olmuş yüksek verimli ve kaliteli yem bitkileri, gerekse DATAE tarafından geliştirilerek tescillenen ve Bölge yetiştiricisine ulaştırılmak istenen yüksek verimli hububat çeşitlerinin de üretildiği bir merkezdir. Bu özelliği nedeniyle Ziraat İşletme Müdürlüğümüzü Erzurum halkı öteden beri "Tohum Islah" olarak bilmektedir. Arazinin elden çıkmasıyla bahsedilen faaliyetler sekteye uğrayacaktır.
YÜKSEK VERİMLİ HAYVAN DAĞITIMI YAPILIYOR
Talep edilen alandaki tarımsal potansiyel nedeniyle Fakültemizde yetiştirilen kültür ırklarından yüksek verimli, damızlık vasıfta yaklaşık 100 büyükbaş erkek hayvan her yıl yöre çiftçisine dağıtılmaktadır. Yarım asrı aşan bu sürede Bölge yetiştiricisine yaklaşık 5.000 baş civarında damızlık erkek hayvan temin edilmiştir. Geçmiş yıllarda Bölgede çok düşük düzeyde gerçekleştirilen hayvansal üretimin bu sayede iyileştirilmesi sağlanmış ve hayvan başına düşen et ve süt miktarının artışında önemli bir hizmet yerine getirilmiştir. Bu faaliyetimiz arazinin elden çıkmasıyla sona erecektir.
ÖNEMLİ PROJELER YÜRÜTÜLÜYOR
Atatürk Üniversitesi'ne tahsisli arazi ve devletimizin sağladığı mali destek imkânları kullanılarak, tarım politikası ve işletmeciliği projeleri, hayvan yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, toprak verimliliği, sulama ve gübreleme projeleri, tarla bitkileri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, yem muhafaza yöntemleri, silaj yapım teknikleri ve mera ıslah projeleri, tarımsal yapı-barınak, tesis ve yönetim projeleri, gıda ürünleri işleme teknolojisi projeleri bitki hastalık ve zararlıları ile mücadele projeleri, meyve sebze yetirticiliği ve ıslahı projeleri, tarımsal mekanizasyon projeleri, su ürünleri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, tarımsal Biyoteknoloji projeleri ve peyzaj mimarlığı projeleri talep edilen bu alanda yürütülmektedir.
Ayrıca, Erzurum'da Atatürk Üniversitesiyle birlikte, Erzurum Ticaret Borsası ve Erzurum İl Özel İdaresi gibi çeşitli kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı, çiftçilerin katılımcı olarak hayvancılık faaliyetlerine iştirak ettiği ve Türkiye'de uygulaması farklı bir model ile ilk defa gerçekleştirilecek olan DANABANK projesi bu alanda yürütülecek olup yem bitkileri ihtiyacı da buradan sağlanacaktır.
Mevcut durumda, arazi üzerinde idari binalar, hayvan barınakları, depo ve hangarlar ile araştırma istasyonları yer almaktadır. Söz konusu alanda bulunan araştırma istasyonlarındaki bitkisel ve hayvansal genetik materyaller yaklaşık 50 yıllık bir birikimin sonucudur ve mutlaka korunmalıdır. Bu alanın korunması toprağın, biyoçeşitliliğin, bitkisel ve hayvansal genetik kaynakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.

ERZURUM OVASI KORUNDU
Üniversite yerleşkeleri kentlerde cazibe noktalarını oluşturmakta ve kısa bir zaman sonra çevresinde yoğun yapılaşma görülmektedir. Atatürk Üniversitesi'nin mevcut yerleşkesi şehir yapılaşmasını kontrol altında tutarak bölgenin tarımsal ve ekolojik milli serveti olan Erzurum Ovası'nı korumuştur. Bu arazinin korunması Erzurum kentinin sağlıklı yapılaşması, hava ve su kirliliğinin önlenmesi için de bir sigortadır. Önemli bir su havzası olan mevcut alanın tarım dışı amaçlarla kullanılması halinde, Erzurum kentinin ve ovasının geleceği ekolojik olarak tehlike altına girecektir.
Üniversitemizin bölgeye olan katkısı için fevkalade önem arz eden bu arazinin amacının dışında kullanılmaması için halkımızın, basınımızın, sivil toplum örgütlerinin ve yöneticilerin gerekli dikkat ve hassasiyeti göstermeleri Erzurum'un ve Erzurum Ovasının geleceği adına çok önemlidir.”diye konuştu.

ZİRAAT FAKÜLTESİ TÜRKİYE’DE 3.SIRADA
Hacettepe Üniversitesi tarafından 125 üniversitesi arasında akademik faaliyetlerin değerlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmada, Atatürk Üniversitesi’nin ilk 10'da yer aldığını, Ziraat Fakültesi’nin ise tüm Ziraat Fakülteleri arasında ilk 3'e girdiğini kaydeden Canbolat, şunları kaydetti: “Söz konusu bu başarı. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin sahip olduğu güçlü öğretim kadrosunun yanı sıra arazi varlığı ve Araştırma İstasyonları gibi fiziki imkanları sayesinde gerçekleşmiştir.
Sonuç olarak; Üniversitemizin sahip olduğu ve Ziraat Fakültesi'nin kullanımına tahsis edilen tarım alanı "Birinci sınıf mutlak tarım arazisi”dir. Üniversitemizde uygun vasıfta başka tarım alanı bulunmamaktadır.
Talep edilen bu alan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. Maddesine göre, mutlak tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı amir hüküm olarak belirtilmiştir.
Üniversitemizin Ziraat, Veteriner, Su Ürünleri, Fen ve Eğitim Fakültelerinin ilgili Bölümleri ile Mimarlık ve Tasarım Fakültelerinin birçok önemli faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bu alan, ilgili birimlerin can damarı niteliğinde olup Erzurum tarımında da önemli bir yere sahiptir. Herhangi bir nedenle söz konusu alanın amacı dışında kullanılması tarım adına yürütülen bilimsel faaliyetlerin büyük ölçüde sonlanmasına, üstü açık bir fabrikanın yok olmasına, bilim insanları ve bölge yetiştiricileri için önemli bir işletmenin kapanmasına neden olacak ve gelecek nesiller için önemli bir doğa mirası yok edilecektir.”

Editör

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.