Atatürk Üniversitesi’nde “100.Yılında Sözde Ermeni Soykırımı ve Gerçekler” adlı panel gerçekleştirildi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erzurum Şubesi’nin düzenlediği “100. Yılında Sözde Ermeni Soykırımı ve Gerçekler” adlı panelde katılımcılara tehcirden itibaren günümüze kadar olan tarihsel gerçekler anlatıldı. Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’ndeki panele Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, panelistler Prof. Dr. Esin Dayı ve TBMM eski başkanvekili Uluç Gürkan ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelistlerden Prof. Dr. Ümit Özdağ ise mazereti nedeniyle katılmadı. Açılış konuşmasını yapan Tansel Çölaşan, Avrupa Parlamentosu’nun kararıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkum edilmek istendiğini ve yürütülen propagandanın siyasi bir proje olduğunu söyleyerek, “Bir Türk ferdi olarak sözde Ermeni soykırımı iddiaları şiddetle reddediyoruz. Bu günlerde doğruları söylemek için daha cesur olmalıyız” dedi.
Tehcir meselesine değinen Çölaşan, “Her ölüm soykırım anlamına gelmez. Soykırımın olması için onun o amaçla işlenmiş olması gerekir. Tehcirin soykırım olmadığı gibi yasal olarak kendi vatandaşı tarafından hançerlenen bir devletin aldığı bir karardır. Neticede tehcir yine o ülkenin aynı toprakları içinde uygulanmış bir yasadır. Uygulamada ortaya çıkan sorunlar yine o dönemde ortaya çıkan sonuçlar yüzünden kişiler yargılanmış ve idama gidenler olmuştur” ifadesini kullandı.
Soykırımla ilgili hiçbir belgenin bulunmadığının altını çizen Çölşan, “Osmanlı’dan Amerikaya taşınan İngiliz arşivlerinin hepsi açılmıştır. Hepsinde de hiçbir belge ortaya çıkmamıştır. Kampanyalar yalan üzerinden yürütülen siyasi bir kampanyadır. Soykırım, durduk yerde bir parlamentonun vereceği kararla olmaz. Soykırım uluslararası ceza yargılamasınca kesin soykırım vardır, kanıtları vardır gibi kararın olmasıyla mümkün olabilir. Zaten böylede bir kanıt yoktur. Türkiye’yi zayıf görerek kabul ettirilmek istenen bu siyasi projelerin panzehiri güçlü bir Türkiye’nin olmasından geçer. Şu anda daha önceden olduğu gibi Haçlı seferleri yürütülüyor. Bizim görevimiz güçlü bir Türkiye’yi inşa ederek bu sesleri bastırmaktır” şeklinde konuştu. Panelde konuşan Prof. Dr. Esin Dayı ve TBMM eski başkanvekili Uluç Gürkan, Ermeni sorunu ile ilgili sorunların tarihteki nedenlerinden, hukuki anlamdaki soykırım ilişkileriyle ilgili siyasi analizleri katılımcılara anlattılar.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erzurum Şubesi’nin düzenlediği “100. Yılında Sözde Ermeni Soykırımı ve Gerçekler” adlı panelde katılımcılara tehcirden itibaren günümüze kadar olan tarihsel gerçekler anlatıldı. Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’ndeki panele Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, panelistler Prof. Dr. Esin Dayı ve TBMM eski başkanvekili Uluç Gürkan ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelistlerden Prof. Dr. Ümit Özdağ ise mazereti nedeniyle katılmadı. Açılış konuşmasını yapan Tansel Çölaşan, Avrupa Parlamentosu’nun kararıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkum edilmek istendiğini ve yürütülen propagandanın siyasi bir proje olduğunu söyleyerek, “Bir Türk ferdi olarak sözde Ermeni soykırımı iddiaları şiddetle reddediyoruz. Bu günlerde doğruları söylemek için daha cesur olmalıyız” dedi.
Tehcir meselesine değinen Çölaşan, “Her ölüm soykırım anlamına gelmez. Soykırımın olması için onun o amaçla işlenmiş olması gerekir. Tehcirin soykırım olmadığı gibi yasal olarak kendi vatandaşı tarafından hançerlenen bir devletin aldığı bir karardır. Neticede tehcir yine o ülkenin aynı toprakları içinde uygulanmış bir yasadır. Uygulamada ortaya çıkan sorunlar yine o dönemde ortaya çıkan sonuçlar yüzünden kişiler yargılanmış ve idama gidenler olmuştur” ifadesini kullandı.
Soykırımla ilgili hiçbir belgenin bulunmadığının altını çizen Çölşan, “Osmanlı’dan Amerikaya taşınan İngiliz arşivlerinin hepsi açılmıştır. Hepsinde de hiçbir belge ortaya çıkmamıştır. Kampanyalar yalan üzerinden yürütülen siyasi bir kampanyadır. Soykırım, durduk yerde bir parlamentonun vereceği kararla olmaz. Soykırım uluslararası ceza yargılamasınca kesin soykırım vardır, kanıtları vardır gibi kararın olmasıyla mümkün olabilir. Zaten böylede bir kanıt yoktur. Türkiye’yi zayıf görerek kabul ettirilmek istenen bu siyasi projelerin panzehiri güçlü bir Türkiye’nin olmasından geçer. Şu anda daha önceden olduğu gibi Haçlı seferleri yürütülüyor. Bizim görevimiz güçlü bir Türkiye’yi inşa ederek bu sesleri bastırmaktır” şeklinde konuştu. Panelde konuşan Prof. Dr. Esin Dayı ve TBMM eski başkanvekili Uluç Gürkan, Ermeni sorunu ile ilgili sorunların tarihteki nedenlerinden, hukuki anlamdaki soykırım ilişkileriyle ilgili siyasi analizleri katılımcılara anlattılar.
Editör
Son Güncelleme: 21.04.2015 08:12
