Bir gün de vukuatsız bir maç izleyelim ne olur ki…
Bir gün sözde taraftarın holiganlığı yüzünden ceza alırız, sahamız kapanır, falan filan şeyler olur.
Bir gün bir hakem çıkar ortaya puanlarımızı gasp eder.
Bir gün bir tahrikçi topçu çıkar sahayı karıştırır.
Bir gün protokol tribünün yaşanan bir hadiseden, takımın attığı en güzel golü izlemekten mahrum kalırız.
Vukuatların ardı arkası kesilmek bilmiyor, ümit ederiz ki, en kısa sürede kesilir.
Dün Kazım Karabekir Stadı’nda müthiş bir orta yaparak Erhan Çelenk’in kafa ile topu filelerde buluşturmasında büyük payı olan Sinan Morgil’in  49. dakikadaki hatası sonucu konuk takımın en etkili ve tek silahı Melih Okutan’ın cezayı kesmesi ve topu filelerle buluşturması ile buz kestik.
Yine o, Sinan bir kez daha topu rakibin önüne indirdi. 74. Dakikada topa vuran Melih oldu, bu kez kalesinde daha hazırlıklı olan Ahmet topu kurtardı. Dönen topu Cihan kornere attı.
Dünkü maçın kanımca en komik hatası ise günün en iyilerinden biri olan Ferit’in gereksiz geri pasında ceza sahası dışında kaleci Ahmet’in topu kafayla uzaklaştırması oldu. Bu bir hataydı ama cereyan ediş bakımından da tribünlerdeki futbol severlerin gülüşmesine neden oldu.
Mert Nobre’nin 73’üncü dakikada Savaş Tağa’nın güzel pasında topa vurduğunda, meşin yuvarlağın gol olmamak için kalenin iki direğinden dönmesi de karşılaşmanın  en ilginç anıydı.
Maçın en trajikomik  yanı ise Mehmet Albayrak’ın son saniyede yaşadığı üç şok oldu.
Birincisi kaptan nefis bir kafa vurdu, kaleci Ali Alper Doğan aynı güzellikte kurtardı. 
İkincisi Kaptan mutlak bir golü kaçırmanın üzüntüsünü yaşarken, kale arkasında bir taraftarın ona hareket etmesi, kaptanı çileden çıkardı, hızını alamayan kaptan soluğu o taraftarın yanında aldı.
Üçüncü kaptan Mehmet’in  olay yerinden dönüşte maç bitmesine rağmen sarı kartı görmesi oldu.
Düşünün ki, BB Erzurumspor’un çok rahat kazandığı ve  iki farklı skorla galip geldiği maçta bile takım yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle galibiyete sevinemedi.
Ben kimsenin avukatı değilim ama bir yiğidin hakkına da teslim etmenin insanlığın bir gereği olduğuna inanıyorum.
Kaptan Mehmet Albayrak takımın en iyi oyuncularından biri bunu tartışmıyorum bile…
Kaptan’ın sahada duruşu, mücadelesi, golü koklaması her şeyi mükemmeldi.
Sadece golü eksikti.
Gol atmak içinde çok çırpında durdu Kaptan Mehmet ama olmadı.
Onun kaleye gönderdiği toplar Pazar günü gol olmak istemiyordu.
Ama kaptan Mehmet Albayrak’ın Dadaşların attığı üç golde de imzası vardı.
Eğer o kale arkasında Büyük kaptana hakaret eden taraftar da benim gibi maçı izlemiş olsaydı, inanın kaptana  dilini bile uzatamayacaktı.
Dün Kazım Karabekir Stadı’nda herkesi  gıcık eden ve moralini bozan adama sesleniyorum.
Bak kardeş!, birinci golde kaptan Mehmet, rakibin iki stoperini arka direğe götürdü, ön direğe koşan  Erhan Çelenk kafayı vurdu, top  ağalara gitti, gol oldu.
İkinci golde kaptan Mehmet savunmanın dengesini bozdu, arka direkte biten Engin Baytar Dadaşların ikinci golünü attı.
Bak kardeş!, üçüncü golde yine kaptan Mehmet  büyük rol oynadı. Nobre’ye pasını çıkarttı, Nobre de Halil İbrahim’i gördü,  Halil İbrahim Tuna da Dadaşları 3-1 öne geçiren golü attı.
Daha ne yapsın kaptan Mehmet…
Bak kardeş!, eğer sen böyle bilinçsiz maç izleyeceksen, topçunun, hocanın, yöneticinin moralini bozacaksan maça lütfen gelme…
Benden sana en büyük tavsiye, herkes futboldan ‘on numara’ bir şekilde anlayamaz.
Ama herkes futbol sever olabilir.
İnanıyorum ki, sende bir futbol sever olarak maça gelmişsin.
Benim sana tavsiyem, maça gel otur izle ve git…
Lütfen kimseye hakaret etme, kardeş…
Bir çift sözüm de kaptan Mehmet Albayrak’a olacak.
Kaptan, sen kendini kimseye ispat etmek zorunda değilsin.
Geçen sezon 19 gol atmışsın.
Bu sezon 3 golün bulunuyor, daha önünde uzun haftalar var.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbol yıldızlarından eski Milanlı Marco Van Basten’in de aylarca gol atamadığı maçlar oldu. Ama büyük futbolculuğu ve golcülüğünden hiçbir şey kaybetmedi.
Sen dün müthiş mücadele ettin, gollerin gelmesinde katkıda bulundun.
Zaten alkışı hak ettin.
Niçin o kale arkasındaki taraftara koşup, onunla hır-gür içine girdin onu anlayamadım.
Unutma kaptan kötü söz sahibine.
Sahanın en iyilerinden biri olduğun bir maçta, bir anlık hatan biten maçta sarı kart görmene neden oldu.
Ya daha önceden sarı kartın olsaydı da, bu kırmızıya dönüşseydi ne olacaktı kaptan Mehmet?...
Futbolun doğru ama biten maçta yaptığın hareket yanlıştı Kaptan…
Soğuk havaya rağmen maça gelerek takımını destekleyen taraftarlara teşekkürlerimi göndererek, huzurlarınızdan ayrılıyorum.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.