Dün sabahın köründe bilgisayarın başında geçtim, klavyenin başına… Bir konu belirledim, o konu üzerinde köşe yazımı yazmaya başlayacaktım ki, o esnada kendi kendime, ‘Bugün BB Erzurumspor’da basın toplantısı var, o toplantının sonucuna göre hareket et” diye sordum. İsabetli de oldu çünkü o kadar çok konu çıktı ki, benim açımdan bu basın toplantısında…
BB Erzurumspor’un Sözcüsü Zeki Arıcıoğlu imzalı davete icabet ettim. Kulübe gittik, toplantı başladı. Toplantıya aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı da olan BB Erzurumspor Asbaşkanı Ünsal Kıraç başkanlık etti. Yanındakiler ise sadece birer konu mankeni gibiydi. Asbaşkanlıktan çok kulüp başkanı gibi konuştu, hatta teknik direktörlüğe bile soyundu, basın toplantısında… Teknik Direktör Besim Durmuş’un yanında hiç sıkılmadan başladı konuşmaya… Çamdan vurdu, kavaktan çıktı. Bir başkan gibi idari konuları konuştu, tabi yarım yamalak. Ardından teknik konulara geçti. Sanki takımın teknik direktörü Besim Durmuş değil de, Sayın Ünsal Kıraç’tı… Vallahi niye yalan söyleyeyim, göreve ilk geldiği günde 9 futbolcu ile antrenmanlara başlayan ve sabırlı bir şekilde işini yapan Durmuş’un dün Ünsal Kıraç’ın teknik konularda açıklama yapmasını doğrusu yadırgadım. Nasıl o kadar Kıraç’ın konuşmalarına sabretti anlayamadım. Suskunluğu ve basın toplantısının sonunda konuştuğu üç beş cümle hariç devam etti. Niye etmesin ki, Kartalspor’dan beri beraberler gittikleri yere beraber gidiyorlar, helal olsun çok iyi bir ekip… Açıklamaları muammalarla dolu Kıraç, o kadar iddialı konuşuyordu ki, şampiyonluğunu daha ilk hafta bir puan aldığı maçın sonucunda ilan etti. Tabi şampiyon da olabilir bu takım, çünkü futbol bir şampiyonluk olduğu kadar küme düşmenin de yaşandığı bir spor dalı… Eski Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de, 2011 Üniversiade sürecinde Ulusal televizyon kanallarında çıktığı programlarda “Üç yılda Erzurumspor’u Süper Lig’e çıkaracağız” demişti. Ama Erzurumspor tarih oldu… BB Erzurumspor ise 3’üncü ligdeki beşinci sezonunu yaşıyor, hatırlatmak isterim… İddiasız insan hiçbir şeydir, ama çok iddialı olmamak da gerekir. Sayın Kıraç, bir kulüp başkanı edasıyla konuştuğu basın toplantısında, Kulüp Başkanı Ali Demirhan’ın siyasete atılması durumunda belirlenecek yol haritası içinde hazır olduklarını ve her zaman bir lider bulunur diyerek, kim ya da kimleri kast etti. Bilemem ama başında Büyükşehir Belediye yazdığı için şu anda Erzurumspor’un gizli başkanı Kıraç’ın ta kendisidir. Çünkü kulübün gerçek patronu Büyükşehir Belediyesi… Erzurumspor’un idari anlamdaki konumundan çok dün Sayın Kıraç’ın tam bir teknik direktör edasıyla konuşmasını yadırgıyorum. Bu konuyu kulüpten çıktığımız anda bir gazeteci ağabeyime sordum, o da görüşlerime katıldı. Gazeteci ağabeyimin beni teyit etmesi ile rahatladım ve bu yazıyı kaleme almayı kararlaştırdı. O, gazeteci ağabeyim deseydi ki, “Olur böyle şeyler” vallahi yazmazdım bu yazıyı. Ama Sayın Kıraç, haddini aştı, Erzurum nezdinde teknik direktörünü hiçe saydı. Bir kulüp asbaşkanından ya da Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığından çok bir ‘kasabanın şefi’ gibi konuştu. Rakipleri küçümsedi, kasaba ve köy takımları ile Erzurumspor’un mücadele etmeye hakkı olmadığını ve kulübün daha üst seviyedeki illerle mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Katılıyorum kendisine ama, maalesef Erzurum’un takımı yıllardır kasaba takımları ile mücadele ediyor. Erzincan gibi komşu bir ilin takımı Erzurumspor’u misafirhanede konuk ettiğinde, dönemin Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, “Erzurumspor’un bu durumlara düşmesi benim kanıma dokunuyor” demişti. Ama değişen bir şey olmadı… BB Erzurumspor, Erzin’le, Düzyurt’la, Çıksalın ile top oynamak zorunda bırakıldı.
Unutmadan belirteyim, birde Sayın Ünsal Kıraç, Kartalspor’daki yöneticilik yıllarında 23 tane üst düzey futbolcu yetiştirdiğini söylüyor. Tabi lafı Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’de adaylık sürecinden beri bulunduğu her ortamda söylüyor. Bizim anlayamadığımız acaba; Volkanları, Servetleri veya daha nice Kartalspor’un bağrından çıkmış yıldızları Sayın Sekmen mi, Türk futbol piyasasına sundu. Yoksa Sayın Kıraç mı… Artık bu cümleden gına geldik, acaba hangisi bu yıldızları yetiştirdi ise lütfen o konuşsun, diğeri sussun, çünkü kafamız karıştı… Çünkü Kıraç, bu konuşmalarıyla Sayın Sekmen’i de taça çıkartıyor.
Sayın Kıraç, dün davranış biçiminle ve üslubunla basın toplantısına damga vurdun. Acaba! Fatih Terim’in yanında otursaydın, onun yanında da teknik konulara değinebilir miydin?...
