Demek ki neymiş, Erzurumspor’daki sorun “hoca sorunu” değilmiş!

Demek ki neymiş, Erzurumspor’daki sorun rakiplerin güçlü birer ekip oluşları da değilmiş!

Demek ki neymiş, mızrak artık çuvala sığmıyormuş!

Peki, o mızrak neymiş?

Ne olacak, Erzurumspor’daki birkaç futbolcu dışında alayının Süper Lig topçusu olmadığıymış!

Başarı için şarttır!

Takımlar sahaya “takım ruhu” ile çıkmalı, takım halinde mücadele etmeli ve takım halinde hareket etmelidir…

Ama Erzurumspor’a bakıyorsunuz; oyuncu grubunun bir kere takım olduklarından bile haberleri yok!

Uyum deseniz yok!

Koordine deseniz yok!

Beceri deseniz yok!

Kabiliyet deseniz yok!

Yok oğlu yok!

Sonra da hep bir ağızdan diyoruz ki; “Hoca bu takımı oynatamıyor!”

İddia ediyoruz!

Bu takımın başına Jürgen Klopp’u getirin, iki haftada o bile cortlamazsa, hiçbir şey bilmiyoruz biz!

*

Mazeret olarak şu öne sürülebilir: “Karşılaşmanın daha başında 10 kişi kaldık!”

Tabi tabi…

Sanırsınız sahadaki 10 kişinin 10’u da mücadele etmiş de, bir kişinin yokluğu tüm planları alt-üst etmiş…

Geçeceksiniz onu!

Çünkü Konyaspor karşısında hepi topu 3 kişiden oluşan bir takım vardı, üç, üç!

Biri Rashad Muhammed, biri Novikovas, biri de kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışan Gomes…

Başka?

Başkası yok işte…

Misal, Erzurumspor’un beceriksizliği bu maçta öyle bir tescillendi ki; rakip takım sahaya 16 yaşındaki futbolcusunu sürdü be!

İster “dalga geçtiler” deyin, isterseniz de “Erzurumspor’u hafife aldılar” deyin, size kalmış…

Ama ortada bir gerçek var ki, Erzurumspor böylesine ruhsuz ve mücadeleden uzak bir futbol ortaya koyduğu müddetçe ne köy olabilecek, ne de bir kasaba…

Çünkü vaziyet ortada…

Çalamatara, Allah kurtara!

*

Bu arada…

Deniliyor ki: “Şifo ile yollar neden ayrıldı?”

Beyler!

Şifo ile yollar ayrılmadı; Şifo Mehmet gitmeyi kendisi istedi, çünkü o da baktı ki, birbirinden kabiliyetsiz bu oyuncu grubuyla artık hiçbir yere varılacağı yok…

Kim bilir…

Şifo Mehmet de en başta tıpkı bizim ve tüm taraftarların düşündüğü gibi düşündü ve “Bunlar futbol açısından adam olur” dedi belki de… Ama gelinen noktada bunların kendi kendilerine bile hayırlarının olmadığını gördü ve çıkıp gitti…

Şimdi!

Kim ne derse desin, bu takımın bundan böyle alacağı her başarısız sonuç, evvela hocaya ya da teknik heyete değil, doğrudan yönetime yazar arkadaş!

Ve durum tespiti ise, kesinlikle şudur:

İki kere iki dörttür; birkaç isim dışında bu takımda oynayanların alayı amiyane tabirle çöptür!

İlaveten çözüm basittir ve bunun da iki yolu vardır:

Bir!

Ara transfer döneminde kim oldukları çok iyi bilinen bu çöpler takımdan ayıklanmalı ve ait oldukları yere geri gönderilerek yerlerine “adam gibi” futbolcular alınmalıdır!

İki!

Yönetim bu işi beceremediğini artık kabul etmeli ve tasını-tarağını toplayarak kulübü bir an önce terketmelidir!

Evet…

Tercih, iyi niyetinden zerre kadar bile olsa şüphe duymadığımız, ilaveten Erzurum ve Erzurumspor için gözünü budaktan esirgemeyeceğine yürekten inandığımız Hüseyin Üneş’e kalmış…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.