Malumunuz tarihinde süper lig de yaşamış olan Erzurumspor artık yok. El birliği ile o kulübü kapatmış, bir efsaneyi diri diri mezara gömmüştük. Profesyonel ligde yoktu ama kapanmış olmasına rağmen Fuar alanındaki tesisleri yerinde duruyordu. Ancak, üç-beş gün sonra o güzide kulübün tesisleri de olmayacak artık. Sadece kendisi değil, binası da olmayacak artık Erzurumspor'un. Evet, yanlış duymadınız. Yıllar önce bin bir emeklerle yaptırılan ve bir çok acı-tatlı olaya tanıklık eden Erzurumspor tesisleri de, depreme dayanıklı değil diye kazma vurulup yıkılacak. 
***
Yıkım kararının kesinleştiğini dün Büyükşehir Belediye Erzurumspor Başkanı Saim Özakalın açıklarken, emin olum içimden bir şey koptu sandım. Böyle bir üzüntüyü en son Halk Eğitim Merkezi binası yıkılırken yaşamıştım. Daha onun acısını unutmamışken bu defa aldığım yeni kötü haber, moralimi büsbütün bozdu. Belki çoğu çok fazla önem arzetmeyen, mimari özelliği bulunmayan sıradan bir yapı olarak görebilir o Erzurumspor tesislerini. Ama, yıllarca giriş çıkış yaptığım ve bir sürü acı-tatlı haberler ile döndüğüm o eski tesislerin de yerinde yellerin esecek olacağı, huzursuz ediyor insanı ister istemez. Sayısız başkan, yönetici, teknik adam ve futbolcu ile görüştüğümüz, sohbet ettiğimiz o tesislerde malzemeciler ile dahi sayısız hatıramız oldu. 
***
Bir müzeye dönüşmesini beklediğimiz bu tesislerin yıkılması şartmıydı derseniz, doğrusu başkan Saim Özakalın anlatımlarıyla ikna etti beni. ''Rapor var elimizde. Kesin yıkımı lazım. Zira yığma bina. Aslında biz yönetim olarak onarım için bütçe de ayırdık ama sonrasında gelen kötü haberler burasının yıkılmasını gerektiriyordu.
 Sanıyorum üç-beş gün içinde o yıkım da olacak. Yıkılması şart denilen binaya 300-400 milyon lira harcayacağımıza, bir proje ile alt yapıya hizmet amaçlı 800 milyon liralık bir para ile yerine yeni bir bina daha akılcı olur diye düşündük'' dedi. Sonra başkanla beraber o tesisleri gezdik. Soyunma odası, duşlar, futbolcu odaları ve oturma salonlarından oluşan bazı odalarında gördüğüm çatlaklar, binanın yıkımını kaçınılmaz kılıyordu. 
***
Saim Başkan da elbet üzüntülü. Onun da istemediği bir şey. Ama oluyor işte, çaresi yok. 1985'de girmeye başladığım o binaya dün son kez girerken, yarın, öbürgün olmayacağı düşüncesi bende tarifsiz bir hüzün bıraktı. Atlatırırm herhalde onu da. Neleri atlatmadık ki?
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.