Eyüp Oskan: Sağbek…
Muhammet Emin Yavaş: Merkez orta saha…
Özgür Sert: On numara…
Haluk Baydan: Stoper…
Evet, Erzurumspor’un altyapısında yetişen ve geçtiğimiz aylarda profesyonellik sözleşmesi imzalayarak A takımı ile birlikte çalışmaya başlayan genç futbolcular bunlar…
Şimdi!
Madem as kadronun ortaya koyacak bir ruhu yok ve madem Erzurumspor çıktığı her maçta rakibine doğrudan teslim oluyor; bırakalım da meydan bir mücadele görsün bari…
Tamam, haklı olabilirsiniz…
Hatta ve hatta bize: “Bu gençlerin kapasitelerini ne biliyorsunuz?” şeklinde sorular da sorabilirsiniz… Ki, üstelik bu da en doğal hakkınızdır…
Ve fakat!
Olaya bir de şu yönüyle bakalım isterseniz…
Mavi beyazlı ekipteki futbolculara birkaçı dışında hep demiyor muyuz: “Bunlar Süper Lig topçusu değil!” diye?
Doğru, diyoruz…
Ve bu oyuncu grubuyla adam akıllı mücadele edilemediği konusunda hemfikir miyiz peki?
Evet, hemfikiriz…
O halde demek oluyor ki, kaybedecek pek fazla bir şeyimiz de yok…
Yani?
Yanisi şu:
Çıktıkları her maçı sahada gezinerek onlar kaybedeceğine, çıkıp onların yerine bu gençler kaybetsin, ne farkeder!
En azından gücü nispetinde savaşan birkaç futbolcu görmüş oluruz… İstek görmüş oluruz, hırs görmüş oluruz, iştah ve mücadele görmüş oluruz…
Hem bu işler belli de olmaz!
Bu gençlerden biri ya da ikisi, Erzurumspor’un kanayan yarasına merhem bile olabilir belki de…
Kabul ediyoruz, kaliteli oyunculardan oluşan bir kadro kurabilmek için ihtiyaç duyulan şey belli…
Napoleon’un da dediği gibi:
“Para… Para… Para…”
Ama aynı Napoleon, bu minvalde şunu da söylüyor:
“Kabiliyetlerin işe yarayabilmesi için fırsatlara ihtiyaç vardır…”
O halde, vakit; adı geçen bu aslan parçalarını birer-ikişer sahaya sürme vaktidir…
Ve vakit; Erzurumspor için kriz yönetme…
Kabiliyetli olduklarına yürekten inandığımız bu gençler için de, fırsat yaratma vaktidir…
Bizden söylemesi…
