Bu evvela hocana, ardından senin de bir parçası olduğun takıma ve o takımı desteklemek için tribünlere akın eden taraftara saygısızlıktır!
Siz de farkına varmış olmalısınız; Erzurumspor’da taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı artık…
Sezona çok kötü bir başlangıç yapmış olmamız, umutlarımızı daha yolun başındayken kaybetmemize neden olurken, hoca değişikliği ve ardından kaydedilen gelişim süreciyle karşımıza bambaşka bir Erzurumspor çıkmış oldu…
Neredeyse her futbolcumuz birer yıldız gibi parlamaya, kalite ve kumaşlarıyla neredeyse futbolun kitabını yeniden yazmaya başladı…
Örneğin Emrah…
Farkını kuşkusuz geçtiğimiz sezonda da ortaya koymuştu ama kalitsini bu sezon adeta ikiye katladı…
Öyle ki…
Emrah’ın forma giydiği her maç; camiaya hem “kendinden emin” ve hem de “beklentisi yüksek” bir ruh hali kazandırmaya başladı…
Nitekim Emrah, kendisine güvenenleri Osmanlıspor maçında da yanıltmadı ve elinden gelenin en iyisini bir kez daha yapmış oldu…
Kutlamak gerekmez mi sizce de? Gerekir elbette ve daha ötesi Emrah’ı bir de alnından öpmek icap eder, nokta!
***
Ve Jasmine Suck…
Arşivlerimizde de var; Suck’u oyundan kestiği haftalarda Erkan Sözeri’ye bir çağrıda bulunmuş ve demiştik ki: “Jasmine olmadan çıkılacak her maç, sonucu itibariyle hayal kırıklığı olur!” diye…
Kaldı ki, haklılığımızı tescil eden isim, tam da o hafta yine Suck’un kendisi olmuştu…
Sezonun 6’ncı haftasında forma giyme fırsatı bulan Jasmine Suck, Altınordu karşısında kaydettiği golle sadece “bensiz olmaz” mesajı vermekle kalmamış, aynı zamanda klasını da konuşturmuştu…
İlaveten Erkan Hoca’nın, Osmanlıspor maçında Suck’u Pote’ye yakın mesafelerde konuşlandırma girişimlerini de hep birlikte gördük…
Demek ki neymiş? Jasmine Suck bu takım için olmazsa olmazmış…
***
Gelelim Cenk Ahmet ve Obertan’a…
Şık çalımları, topla ve rakiple adeta dans edercesine yaptığı çıkışları, Cenk Ahmet’in aslında ne kadar kaliteli bir futbolcu olduğunu gözler önüne sermeye ziyadesiyle yetiyor…
Bu arada…
Eskişehirspor ve Osmanlıspor maçlarında adeta devleşen Cenk Ahmet’in, gösterdiği bu performansa rağmen her iki maçta da hocası tarafından saha dışına alınmasının “özel” bir sebebi varmış, onu da öğrenmiş olduk…
Düşünebiliyor musunuz?
Bu değişiklikleri Cenk Ahmet’in bizzat kendisi istemiş ve bunu da takımının dinamik yapısı yine kendisinden kaynaklanan sebeplerle bozulmasın diye yapmış…
Helal olsun…
Seni de alkışlıyoruz Cenk Ahmet!..
***
Biraz da Obertan’ı konuşalım isterseniz…
Malum; geçen sezon takımın en gözde oyuncularından birisiydi Obertan…
Uzun süren sakatlık döneminden sonra yeşil sahalara yeniden dönen Fransız oyuncu, sezon başından bu yana sergilediği performansla “o bildiğimiz” Obertan değildi sanki de…
Dedi ki Hoca: “Obertan’ın zamana ihtiyacı var” Hakikaten de öyleymiş…
Zira yine son iki maç üzerinden konuşacak olursak; Obertan’ın her hafta üzerine koyarak gelişme gösterdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz…
Bu da gösteriyor ki; önümüzdeki 4 hafta ve devre arası kampından sonra Obertan sahaların tozunu attırmaya kaldığı yerden devam edecek…
***
Devam edelim…
İbrahim Akdağ’ın sağı-solu pek belli olmuyor açıkçası; bir bakıyorsunuz rakibi hallaş pamuğuna çevirmiş, bir bakıyorsunuz kendi kendine çalım atmaya çalışıyor…
Eminiz o da içindeki gerçek İbrahim Akdağ’ı çekip dışarı çıkartacak ama Osmanlıspor maçındaki tavrını hiç şık bulmadığımızın da altını çizmiş olalım!
Öyle ya!
Forma giyemeyebilirsin yahut oyun dışına alınmak zorunda da kalabilirsin; fakat hiçbir durumda ve hem de maç devam ederken, eldivenleri fırlatıp soyunma odasına gidemezsin!
Birincisi, bu evvela hocana, ardından senin de bir parçası olduğun takıma ve o takımı desteklemek için tribünlere akın eden taraftara saygısızlıktır!
***
Geçtik…
Şimdi gelelim Pote’ye…
Pote, zannettiğimizin çok ötesindeki Pote işte, hepsi o kadar…
Eeee…
Bu kadar sözden sonra bir selam Sehiç’e, bir selam da Rashad’a gönderelim, değil mi ama?
Fazlasıyla hak ediyorlar çünkü…
Kalın sağlıcakla…
